Sevgili kızım,
Bazı kadınlar “klasik kadına benzememek” için özel bir çaba harcarlar. “Yemek yapıp çocuk bakan”, “ömrü boyunca tek adamla beraber olan”, “becerileri erkeğe göre kısıtlı” kadın olmamak için bunların tam tersi birtakım prensipler benimserler.
“Ay ben hiç güzel yemek yapamam” lafını tekrarlamayı severler. Veya “Yemek yapmayı hiç sevmiyorum”, “Yemek yapmayı değil yemeyi seviyorum” sözünü onlardan çok duyarsın. “Yemek yapmak zaman kaybından başka bir şey değil” diyenlere de rastlarsın. Sana, kendini diğer kadınlardan ayırmak için bu sözleri kullanmayı tercih etmemeni öneririm. Çünkü yemek yapmak, her şeyden önce insanın kendini beslemesidir. Bu eylemi toptan reddetmek, kendini beslemeyi reddetmektir, bu yetenekten kendini gönüllü olarak mahrum etmektir. İçinden yemek yapmak geliyorsa yap, yaptığını afiyetle ye ve yedir. Bu, elinde dönüşen yiyeceklere, yemişlere şükretmenin bir yoludur. Şükrettiğini çoğaltırsın.
Kadının çocuk doğurma, büyütme koşulları konularındaki tereddütlerinden ötürü anne olmayan kadınları bir yana koy. Her fırsatta çocuk sevmediğini, bedenini doğurmak için kullanmayacağını, onunla yapılabilecek daha eğlenceli şeyler olduğunu söyleyenlere kulak verme. İçinden doğurmak gelirse doğur, gelmiyorsa gelene kadar bekle. Sırf klasik kadına benzememek için doğurmayı reddetmek, bedenini reddetmektir. Reddedilen beden hastalanır, unutma.
“Yatacak erkek aramak”, “yatacak kadın arayan erkeğin” refleksidir. Eğer hayatının bir döneminde, kendini sürekli yeni bedenler keşfetmeye çalışırken bulursan biraz dur. “Bunu niye yapıyorum?” diye sor kendine. Beden duygulardan bağımsız değildir. Sürekli eş değiştirmek, insanı duygusal açıdan kurutur. Herkesin sevişmek kadar sevmeye, sevilmeye ihtiyacı vardır. İkisini ayrı ayrı yerlerde bulduğunu söyleyen, durumunu doğru tahlil edemiyordur. Sırf sperm saçma dürtüsüne yenik düşen erkekler gibi davranacaksın diye bedenini hor kullanma. İstemediğin, içinden gelmediği halde başka başka bedenlerle tek vücut olmanın adı, bedenini hor kullanmaktır.
Bazı sözleri kullanmak, erkeklerin ettikleri küfürleri ağzına yakıştırmaya çalışmaya benzer: “Park edemiyor, kadın mı o?” “Sağ şeritten ayrılmıyor, kesin kadındır.” “Aaa... Genel Müdür kadın mı? Çocuğu, ailesi yoktur kesin.” Fiziksel, biyolojik farklılıkları kadına özgü beceriksizlikler olarak kabul edip gülen erkeklere katılan alaycı, ayrımcı kadınlardan olma. Kendini farklı kılacağına inanarak kadınları küçümseyen kadın, kendini küçümser. Kendini küçümseyen kadını ise herkes küçümser, başta erkekler.
İçinden nasıl geliyorsa öyle ol. İçinden ne, kim geliyorsa o ol. Yemek yapmak geliyorsa gir mutfağa, çocuk büyütmek geliyorsa doğur. İntikam almak, farklı, aykırı olmak için kimseyle yatak arkadaşlığı etme. Bazı şeyleri erkeklerden daha az iyi yapman seni beceriksiz kılmaz; bu ya doğaldır ya da kendini geliştirebileceğin anlamına gelir.
51. bölüm 6 Aralık 2019 Cuma hthayat.haberturk.com’da...
Önceki mektuplar:
YORUMLAR