Sevgili kızım,
İnsanları bir kelimeye indirgeme. Kimse çok iyi ya da çok kötü, çok şeker ya da çok sevimsiz, çok dürüst ya da çok yalancı, çok kaba ya da çok nazik değildir. Bir insanı bir kelimeye indirmek, ona tek bir açıdan bakmandan ileri gelir ve bu yanlıştır. O açı nedir biliyor musun yavrum? O kişinin seninle kurduğu ilişki, sana karşı sergilediği tavır ve davranışlardır.
Hiç kimseyi sadece sana karşı nasıl olduğuna bakarak değerlendirme; başkalarına karşı tutumuna da dikkat et. Birine adaletsiz olanın, sana adil kalacağının garantisi yoktur. Ötekini dışlayanın, seni de bir anda göz ardı etmesi gayet mümkündür. Diğeriyle alay eden, seninle de eğlenmekte çekinmeyebilir. Yakın arkadaşının arkasından konuşan, senin ardından hayal bile edemeyeceğin sözler sarf edebilir.
O zaman uzak mı durmalısın herkesten? Hayır, söylediğim bu değil. Hiç kimseye açık çek verme, sonsuz güvenme, sırtını yaslama. Bunlar insana, insan ötesi muamele etmektir. Bu, bu muameleyi görene fazla sorumluluk yüklediği gibi, edene de er geç hayal kırıklığı yaşatır. İlle de yaslanmak istiyorsan kendine bir duvar bul.
Her şeye rağmen, sevdiğin kişileri, istediğin gibi tek bir açıdan görmekte ısrar edebilirsin. Böyle zamanlarda ısrarın kendine olsun kızım. Senin çok sevdiğin birinden, bir başkasının nefret edecek sebepleri olabilir. Senin “harika” dediğin birine, bir başkası “berbat” diyebilir. Sana “dünya tatlısı” görünen, bir başkasına “katlanılmaz” gelebilir. Bir başkasında, senin birine karşı beslediğin iyi duyguları uyandırmaya çalışma. Bu çaban, karşındaki kişinin de kendi içindeki duyguları sende uyandırmaya çalışmasıyla sonuçlanır.
İnsanları bir tek kelimeye indirgemenin sebebi tamamen duygusaldır. Her birimiz sevilmek, kabul görmek isteriz ve biri bizi sevdiği, kabul ettiği zaman onunla ilgili olumsuz ne varsa görmezden geliriz. Ta ki bizi sevmediğini, onaylamadığını açıkça belli edene kadar. Önemli olan, bu zaafımızı kabul etmek ve bir denge bulmaktır.
O denge, gördüğün iyiliğe, şefkate, sevgiye, kabule teşekkür etmek, karşılık vermek, ama minnet duymamaktır kızım. O denge, görmezden gelmemek ama nefret de etmemektir. O denge, araya koyacağın mesafeyi ayarlamayı bilmektir. O denge, insanın insan olduğunu kabul etmektir.
Söz konusu insansa, her şey mümkündür. İnsanı bir haliyle değil, her haliyle kabul et. İnsansız olma ama insana da yaslanma.
Dördüncü mektup 17 Mayıs 2019 Salı hthayat.haberturk.com’da...
Önceki mektuplar:
YORUMLAR