Sevgili kızım,


Sevgilin olacak ve sen hemen değilse de kısa bir süre sonra onunla evlenme hayalleri kurmaya başlayacaksın. Gözlerin açık olduğu halde, ikinizi evinizde göreceksin. Hayalî sofralar hazırlayacak, o sofralarda en sevdiğin kişileri yanınıza oturtacaksın. Kendini hamile bırakacak, bebeğinizin başını okşarken birbirinize nasıl da aşk dolu baktığınızı göreceksin. Sonra bebeği biraz büyütecek, oturttuğun pusetten indirip okula göndereceksin. Belki oturduğunuz evi değiştirecek, bindiğiniz arabayı yenileyeceksin ama bundan daha fazla ileri gitmeyeceksin.


Çünkü seni ilgilendiren, evlilik hayatının ileri aşamaları değil, başlangıç kısmı olacak. Nikâhlanma başarısını göstermek. Güzel eşyaları olan bir ev kurmak. Çocuk doğurmak. Onu büyütmeye başlamak. Yarısının içgüdü olduğu doğru ama kalanı, ele güne poz kesmek.


Başkalarına bunu yapabildiğini göstermek için evlenme kızım. Bütün arkadaşların evleniyor diye evlenme. Artık evlenme yaşın geldi diye evlenme. Aileni memnun etmek için evlenme. Yapacak daha iyi bir şeyin yok diye evlenme. Eski sevgiline nispet olsun diye evlenme. İlişki çok uzadı diye evlenme. Yalnız kalma diye evlenme.


Başkalarından başlayayım. Evlenmeyeni ayıplayan, ağzından “Evde kaldı”, “Kız kurusu”, “Tohuma kaçacak” türünden sözler çıkan, kalbinin temiz yanına kan pompalayan damarı eksik olandır. Sen “doğru zamanda” evlensen de seni acıtacak bir sözü her zaman arayıp bulacaktır. Tavsiyem, bu sözleri işiteceğin korkusu duymaman, duysan da dinlememen.


Arkadaşların türlü sebeplerden evlenmiş, evlenmekte olabilirler. Seni ilgilendiren kişi “sen” olmalı. Başkalarının ne yaptığına değil, ne yapmak istediğine bak. Gerçekten evlenmek istiyor musun? Buna hazır mısın?


“Evlenme yaşı” diye bir yaş yoktur. Bu söz, esasen erkeklerin seks ihtiyaçları için uydurulmuştur. Aynı zamanda hamile bırakma ve hamile kalma ihtimalini anlatmak için de kullanılır. Oysaki insan ne sevişmek ne de çocuk doğurmak için evlenmek zorundadır.


Aileler, evlilik konusunda çocuklarını en çok zorlayan, seçeneksiz bırakanlardır. Eğer ailenden biri sana evlen diye baskı yapıyorsa, bil ki asıl düşündüğü sen değilsindir. El âlem karşısında kendi konumunu düşünmektedir. Seni seçiminde özgür bırakmayanı, baban da olsa dinleme.

Spor olsun diye evlenilmez. Şöyle bir havan değişsin istiyorsan yürüyüşe, yetmiyorsa kır tatiline çık. Değişiklik olsun diye evleniyorsan, evlendiğin kişiyi sevmiyorsundur ve mutsuz olman da boşanman da kaçınılmazdır.


Eski sevgiline nispet yapmak için evlenirsen sor kendine. Nispetten kastın tam olarak ne? Canını yakmak mı, yoksa evlenmeye değer biri olduğunu ona göstermek mi? Dur, bir daha sor şimdi. Acaba evlenmen eski sevgilinin umurunda mı? Sen evleniyorsun diye üzülüyor mu? Ya da evleniyorsun diye sana “Bravo!” mu diyor? Üzülse ya da seni alkışlasa ne olur? Eski sevgilinle değil, kurduğun yeni hayatla ilgilen.


Ola ki ilişkin artık sakız gibi uzadı diye evlenmeye çalışıyorsan, sus ve hemen kendine gel. Evlilik, ilişkinin duraklarından biri olmak zorunda değildir. İki kişi evlenmek istiyorsa evlenir. Eğer beraber olduğun kişi evlenmek istemiyorsa ama sen de evlenmek istiyorsan, gidecek misin, onun evlenmek için keyfinin gelmesini mi bekleyeceksin, sen karar ver. Eğer sevdiğin kişi ile beraber olmanın yolunun, çevre baskısından ötürü evlenmekten geçtiğine inanıyorsan ve fakat o bunu bilmesine rağmen seninle evlenmiyorsa, seveceğin ve seni sevecek başka birini bul. Onda ısrar edersen, zaten kısa bir süre sonra onu artık sevmediğini fark edeceksin. Yol yakınken bırak, sen bırak.


Yalnız kalmaktan korkuyorsan ve çarenin evlenmek olduğuna inanıyorsan, emin ol yanılıyorsun. Yalnızlık, fiziksel olarak tek olmak değildir, bir histir. Görülmediğini, duyulmadığını, fark edilmediğini, anlaşılmadığını, sevilmediğini hissetmektir. Arada gönül bağı olmadan yapılan evliliklerde, gönül bağının koptuğu evliliklerde yalnızlık kaçınılmazdır.


Kızım, gerçekten içinden evlenmek geliyorsa evlen. Maddi-manevi kazanç hesabına girmeden, garanti aramadan. Doğru nedenlerle attığın adımlar, seni hep daha ileriye taşıyacaktır. Tersi de doğrudur.



19. mektup, 26 Temmuz 2019 Cuma hthayat.haberturk.com’da


Önceki mektuplar:


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.