Sevgili kızım,


Seninle çıkarı için yakınlık kuranlardan, arkadaşlık edenlerden uzak dur. İçinde bulunduğun koşullardan ötürü hemen uzaklaşamıyorsan bu kimselere çok dikkat et. Davranışlarına bakarak onları diğerlerinden ayır, başka bir yere koy.


Çıkarcı kimseler, kısa süre önce tanıdıkları, hatta henüz tanıştıkları biriyle hemen samimi olurlar. “Canım”, “tatlım” türünden hitaplara hızlı geçiş yaparlar. Durduk yerde arayıp, mesajlar yazıp halini hatırını sorar, seninle beraber vakit geçirme fırsatı kollarlar. Dışarıda beraber yemeye içmeye ve mutlaka evlerine davet ederler. Senden beklentileri ne kadar büyükse, seni oturttukları sofralar o kadar mükellef, evlerinde ayırdıkları köşeler, uyuttukları yataklar o kadar rahat olur.


Çıkarcılar cömert olurlar, en azından başta. Sana durduk yerde hediyeler verirler. İhtiyacın olanı arayıp bulur, kapına getirir, önüne koyarlar. Bütün verdikleri, bütün vermeleri aslında senden almayı umdukları içindir.


Kızım, çok verene dikkat et. Çok sevgi, çok ilgi, çok hediye verene çok dikkat et. Bütün bunları verdiği, sen olmayabilirsin. Bütün bunlar senin için değil, sahip olduğun imkânlar, ona açtığın ya da açacağın kapılar, titrin, çevren olabilir.


Sen neler olduğunun ayırdına hemen varamayabilirsin. Fakat günün birinde mutlaka anlarsın. Çünkü çıkar arkadaşlığı eden kimse hatırşinas olmaz. Senden alacakları bittikten, daha fazlasını alamayacağını gördükten sonra sana özen göstermemeye başlar. Karşılık beklemeden yaptığın iyilikleri, ona açtığın kapıları unutmaya yüz tutar. Ve gün gelir artık hiçbirini hatırlamaya ihtiyaç duymaz. Uzaktan izlersen, senden mesafe alırken ona yeni imkânlar yaratacağını düşündüğü kimselerle yakınlaştığını hayret ederek görürsün.


Kızım, yeni edindiğin, hızla samimiyet geliştirdiğin arkadaşına dikkat et. Başka kimlere “Canım”, “Tatlım” diye hitap ettiğine, bu kişilerle ne zamandır tanıştıklarına ve aralarındaki alışverişe bak. “Eskiden en iyi arkadaşımdı” dediği kaç kişi var? Eskiden çok iyi olup da bugün küs olduğu kişiler kimler? Bu küslüklerin sebepleri neler? Bunları bilirsen, bu arkadaşınla ilişkinde seni nelerin beklediğini de öngörebilir, kendini koruyabilirsin. Eğer kendini korumak istiyorsan.


Eğer bütün gördüklerine rağmen, kendini korumadıysan sor kendine, “Niye?” diye. Sakın “Benim iyi niyetimden, saflığımdan” deme. Bu, kendini kandırmaktan başka bir şey değildir. Eğer olacaklardan kendini sakınmadıysan, sen de çıkar ilişkisine girmişsin demektir. Kısa sürede birinin canı, tatlısı olmayı ve sana sunduklarını kabul ettiysen, bu durum, senin de bu kişiden beklentilerin olduğu anlamına gelir. Kendine bak. Almak için mi verdin? Ona ettiğin iyilikleri yatırım olarak mı gördün? Her yaptığının karşılığını mı bekledin?


Kızım, hayatın alışveriş üzerine kurulu olduğu doğrudur. Nefesi bir kere alırsın, bir kere verirsin. Kalbin sağ yanına aldığı kanı sol yanında temizler. Yeryüzü suyu gökyüzüne gönderir, gökyüzü kabul eder, sonra yeryüzüne geri verir. Ay, Güneş’ten aldığı ışığı dünyaya tutar. Bunların hepsinin arasında bir ahenk, kendiliğinden bir denge vardır. Yeryüzünün gökyüzünden, ayın güneşten, kalbin bir yanının diğer yanından çıkarı yoktur. İnsan ilişkileri de alışveriş üzerine kuruludur. Bu alışverişin adı, doğallığıyla yapıldığında paylaşmak, yardımlaşmaktır. Başka türlüsü yalandır. Samimiyetle gelişen ilişkilerle örülü, huzuru mutluluğu hep samimiyetinden gelen bir hayatın olsun kızım.



12. mektup 14 Haziran 2019 Cuma hthayat.haberturk.com’da...




Önceki mektuplar:


YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.