Her sabah uyanıyoruz. Kahvemizi alıyoruz. Günlük koşturmalara başlıyoruz. Ama farkında mısın? O gün nasıl davranacağın… Kime ne kadar tahammül edeceğin… Ne kadar seveceğin, hatta ne kadar kazanacağın… Zaten çoktan yazılmış bir senaryonun içinden geliyor. Ve bu senaryoyu yazan kişi, ne patronun… Ne ailen… Ne hayatın sana oynadığı oyunlar…

Bu senaryoyu yazan: Senin bilinçaltın.

Oyun çoktan başladı

Çocukken sana söylenen cümleleri hatırlıyor musun?

“Parayı hak etmek kolay değil.”

“Sen uslu dur, büyükler bilir.”

“Senin fikirlerin önemli değil.”

İşte bu cümleler, yıllar sonra kendine dönüştü:

"Ben zaten kolay kolay başaramam."

"Kimse beni gerçekten anlamıyor."

"Ben bu hayatı layık değilim."

Ve hayat, sana neyi gösteriyor?

İnançlarını.

Çünkü bilinçaltı, tıpkı bir proje yöneticisi gibi çalışır: İçeride ne varsa, dışarıda onu inşa eder.

Ama güzel bir haberim var: Senaryo değiştirilebilir. Yazdığın hikâyeyi yeniden yazmak mümkün. Daha doğrusu… ZORUNLU. Çünkü eski hikâye sana artık dar geliyor, değil mi?

Nereden başlayabilirsin?

Hangi cümleye göre yaşıyorsun?

“Ben zaten yalnız kalırım.” mı?

“Ben parayı tutamam.” mı?

“Aşk hep kaçar.” mı?

Bu cümle kimin sesi? Belki annenin kaygısı… Belki babanın korkusu… Belki öğretmeninin sertliği.

Şimdi kendi cümleni seç:

“Ben kendi gerçekliğimi yaratırım.”

“Sevgi ve bolluk benim için de mümkün.”

“Geçmiş bitti. Şimdi yazan benim.”

Yeni hikâyeni yaz

Kâğıt kalem al ve şu sorunun cevabını ver:

"Eğer geçmişte yaşadığım hiçbir şey beni tanımlamasaydı... kim olmak isterdim?"

Cevap geldi mi?

İşte o cevap, artık senin yeni bilinçaltı komutun.

Ve unutma: Sen fark ettiğin anda, bilinçaltı seni dinlemeye başlar.