Sevgili kızım,

İnsan sürekli kafasında kurar, kendi kendine konuşur. Gün içinde muhatap olduğu genel geçer konuları sakız gibi uzatır, büyütür de büyütür. Meselâ kızdığı kişiye isteyip de söyleyemediği ya da o an bulamadığı sözleri tekrar edip durur. Korktuğu, endişe duyduğu olası durumları, gözünün önüne tekrar tekrar getirir. Yani başrolünü kendine verdiği sahneler kurgular. Sonra ne olur, biliyor musun? Kurguladıklarını yaşar, tam da hayal ettiği şekilde. Ancak bunun farkında değildir, olsa hep güzel sahneler hayal eder.


Kızım, aklından iyi şeyler geçir, kafanda güzel şeyler kur, kendinle iyi şeyler konuş. Başından geçen tatsız, belki kötü diyebileceğin olayları, durumları tekrar tekrar hatırlayıp bunlara benzer yeni olumsuz durumları gözünün önüne getirirsen, onları hayatında sabitlersin. Düştükleri ekranı küçültmek, seslerini kısmak, onların yerine başka, iyi, güzel şeyler düşünmek, kurmak senin elindedir.


Bu bakış açısını benimsersen rahat edersin. Fakat etrafındakilere de aşılamaya çalışırsan onu kaybedebilirsin. İyilikten, iyimserlikten, güzellikten konuşurken kimilerinin bıyık altından güldüklerini gördüğünde dur. Onlar her zaman en kötüye hazırlıklı olmayı tercih eden, böyle oldukları zaman kendilerini zeki bulan, kendilerini bu şekilde koruduklarına inanan ve iyiliği, iyimserliği, güzellik arayışını aptallık olarak gören kimselerdir.


Her durumda, olabileceklerin en kötüsünü öngörmek, zekâ belirtisi değildir kızım. Ayrıca insanı korumaz. Sadece uyandırdığı ve yenilerini yarattığı korkularla daha endişeli kılar. Oysa insan gerçeklerin üzerine şal örtmeden, her durumun daha iyisini hayal edebilir. En kötüsüne hazırlıklı olup en iyisini yaşamayı dileyebilir. Gerçekçi ve iyimser olmak mümkündür.


İyimserlik aptallık değildir kızım. Neye hazırlanırsan onu yaşarsın. Bugün yaşadıklarına bak, dün aklından geçenlerdi. Yarın yaşayacakların da bugün aklından geçenler. Aklından geçirdiklerine, gözünün önüne getirdiklerine, kendi kendine söylediklerine çok dikkat et. İnsan kendi geleceğinin mimarıdır, yarınını bugünden inşa eder. Önce düşünür, sonra görür ve ardından gerçekleştirir.


Kızım aklından geçirdiklerine dikkat et.

Aklına gelen başına gelir. Aklından geçen başından geçer.


Akıl mesaisi hafife alınacak şey değildir. Neleri istemediğini değil, neleri istediğini düşün. Neleri, kimleri sevmediğini değil, neleri, kimleri sevdiğini tekrarla. Ne yapmak istemediğini değil, ne yapmak istediğini söyle. Hayatında sevmediklerine istemediklerine değil, sevdiklerine istediklerine yer aç. Gücünü istemediğini değil, istediğini yaratmak için kullan. Sen önce aklında yarat, o sonra hayatında gerçek olur zaten.



Dokuzuncu mektup 4 Haziran 2019 Cuma hthayat.haberturk.com’da...



Önceki mektuplar:


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.