Sevgili kızım,


Bazen zor durumlarla karşılaşacaksın. Bu zor durumların içinden nasıl çıkacağını düşünüp dursan da bir türlü çözüm bulamayacaksın. Çözüm bulamadıkça bunalacaksın. Bir an önce geçsin bitsin, kurtul istediğin güç koşullar hiç değişmeyecek gibi gelecek. Çaresiz hissedeceksin.


Önce sana şunu söyleyeyim. Hayatta her sorunun bir çözümü vardır. Sadece biz onu ya da o bizi bulana kadar olmadığını sanırız. Ya orada duruyordur biz göremiyoruzdur, ya da bize geleceği bir zaman vardır sabırsız davranıyoruzdur.


Sakin ol kızım. Neyle karşılaşırsan karşılaş, önce sükûnetini koru. İnsan, sükûnetini güvensiz hissettiğinde, korktuğunda kaybeder. Güvensizlik hissi telâş, korku ise dehşet doğurur. Telâşa, dehşete kapılmak insana anî kararlar aldırarak sadece hata yaptırır. Bu yüzden güven duygunu yitirme. Yitirdiysen yeniden kazanmaya çalış. Sükûnetini ancak böyle koruyabilirsin.


Güven duygusundan kastım, kendine güvenmen değil. Elbette, zor durumların üstesinden gelebileceğini düşünerek kendine güven. Fakat kendine ne kadar güvenirsen güven, mektubun başında açıklamaya çalıştığım gibi yetemediğin haller olacak.


İşte bütün o kendine güvenine rağmen her şeye yetemediğin zamanlarda, hayata güven. Güven duygusundan kastım bu. Bütün bildiklerini, elinden gelenin en iyisini yaptıktan sonra beklemeye geçmen. Zekânı kutsama hatasına düşmemen. Gidişatı kontrolün altında tutmaya, değiştirmeye, bir an önce sonuç almaya çalışmadan beklemen. Zaten biteceğinden, düzeleceğinden şüphe etmeden beklemen. Güvenmek, şüphe etmemektir.


Sen her şeyi bilemezsin. Bazen beklemediğin, öngörmediğin, düşünmediğin bir şeyler gelişir ve her şey düzeliverir, yoluna giriverir.


Eğer mecbur değilsen hemen karar verme. Ertesi günü bekle. Her neyse olan yahut oldurmak istediğin, üzerinden bir gece geçsin. Gece düşüncelerden uyku tutmadığında “Sabah ola hayrola” de kapa gözlerini.


Bunun adı ertelemek, günü kurtarmak, teslim olmak ya da kadercilik değildir. Baktığın yerden ancak görüş alanındakileri görebildiğini, o esnada göremediğin yerlerde başka bir şeylerin gelişmekte olduğunu ve bu gelişmelerin sana da değebileceğini hatırlamaktır.


“Sabah ola hayrola” demek, bildiğin güzel gerçekleri kendine hatırlatmaktır. Bilirsin ki dünya her sabah yeniden kurulur. Her gün, yeni bir gündür. Her yeni gün, yeni bir sayfadır. Her yeni gün, yeni bir başlangıçtır.


Güç durumlarla karşılaşabilirsin. Hiç unutma, önemli olan, senin bu güç durumları nasıl karşıladığın.


Her ne olursa olsun sükûnetini, kendine ve hayata duyduğun güveni koru. Her şey hallolur kızım.


39. mektup, 11 Ekim 2019 Cuma hthayat.haberturk.com’da...


Önceki mektuplar:



Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.