Sevgili kızım,

Hayallerini kendine sakla. Başkaları kötü olduklarından değil, senin hayallerine asla senin kadar inanamayacakları için sorularıyla önüne set çekerler. “Ama nasıl yapacaksın?” “Dediğin kadar kolay mı ki?” “Sen ciddi misin?” “Neye kalkıştığının farkında mısın?” Cevap vererek onları ikna etmeye çalışırsın. Hayallerin gözüne uzak görünürler ve kendinden şüphe etmeye başlarsın, inancın, gücün azalır. Sen de olmayacağına inanmaya başlarsın.

Hayal öyle bir şeydir ki kızım, gözünün önünde canlanmasına bir türlü engel olamazsın. “Yapabilir miyim ki?” “İmkânsız” deyip dağıtmaya çalıştığın halde hep gözünün önüne gelir. Sabah kahvaltı ederken, günün herhangi bir anında, uykuya dalarken. Orada durduğunu sana hatırlatır. Hayal başta sanal bir fotoğraftır, sen onu tab ettiğinde gerçek olur.

Vitrinde görüp denediğin, üstüne tam oturduğu halde almakta kararsız kaldığın, ama gidip gelip baktığın ve sonunda içine sevinçle yerleştiğin elbiseye benzer hayal. Senin için doğru olandır, iyi olandır, sana asıl yakışandır.

Büyük hayallere ulaşmak zaman alabilir. Fakat seni onlara götüren yolda sabırlı olmak, yaşadıklarının keyfini çıkarmak da senin elinde. Düşüncelerinle, kendin için verdiğinle tohum ektiğini unutma, vakti gelince her biri filizlenecek ve o küçücük tohumların kök saldığını, meyve verdiğini şaşkınlıkla göreceksin.

“Öyle çok hayalim var ki, hepsini nasıl gerçekleştireceğimi bilemiyorum” dediğin zamanlar olabilir. Otur, hayallerini yaz. Hangisinin gelip geçici istek, hangisinin gerçek dilek olduğunu o zaman anlarsın. Yazarken nasıl hissettiğine bak. İçini ısıtan, sana heyecanla beraber garip bir huzur veren, seni mutlu kılacak gerçek hayaldir. Hırs ve arzu uyandıranlar ise anlık, günlük mutluluklardan ibarettir.

Hayallerini yazmanın bir faydası da, onlar hakkında duyduğun konuşma ihtiyacını gidermesidir. Konuşursun ama kendinle. Yazarken önündeki engelleri kendin kaldırırsın. Kendine güç verirsin. Yapabileceğine, olabileceğine giderek daha fazla inanırsın.

Evet kızım, hayallerin olsun ve onları gerçekleştireceğine dair inancın, çaban, umudun. İnsanı yaşatan hep o çaba ve umuttur. İnsanın kendine emek vermesinden daha güzel bir şey yoktur.

Tekrar etme gereği duyuyorum. Başkaları, sana düşman oldukları için değil, hayallerini asla senin gibi hissedemeyecekleri için farkında olmadan ve istemeden seni baltalayabilirler. Bazen önüne en büyük bariyeri koyan biri, seni çok seven biri bile olabilir.

Lütfen hep hatırla. Hayalinin bir başkasına imkânsız gelmesi, o kişinin kafasındaki sınırlarla ilgilidir, senin sınırlarınla ilgili değil. Herkesin hayatı da kendine koyduğu sınırlardan ibarettir. Sınırlarını olabildiğince genişlet, hayallerin için emek ver ve hayata güven. Gerisi kendiliğinden gelir.

Üçüncü mektup 14 Mayıs 2019 Salı hthayat.haberturk.com’da...

Önceki mektuplar: