Sevgili kızım,
Nereye gitsen, kendinle birlikte götürebileceğin şeyler edin. Çantanda cebinde değil kafanda taşıyacağın, yer kaplamayacak, güç gerektirip seni yormayacak şeyler. Öyle bir kerede kimsenin para sayarak satın alamayacağı, ama sen istediğin zaman tekrar tekrar paraya dönüştürebileceğin şeyler.
Diğerlerinin üstünde başında, evinde, vitrinlerde gördüklerini, başkasında var sende de olsun diye edinmeye çalışma. Seni kölesi edecek değil özgür kılacak, hayatını zora sokacak değil kolaylaştırıp rahatlatacak şeylere sahip ol.
Maldan, mülkten ziyade bilgi edinmeye bak kızım. Malı da mülkü de bir âfet gelir yerle bir eder, alır götürür. Bildiklerini ise senden kimse alamaz. İstersen aklından çıkarır kullanırsın, gerekirse saklarsın. Kafanın içindekileri kimse göremez, onlara kimse dokunamaz. Sen izin vermedikçe kimse bildiklerini kontrol edemez, yönlendiremez.
Bilmek, öğrenmek demektir. Dil öğren. Meslek öğren. İhtiyaç halinde sapabileceğin basit yolları öğren. Aradığın yönü gökyüzüne bakarak bulabil. Elindeki olanca malzemeye karnını doyurabil. Başının ağrısını ilaç içmeden geçirebil. Yara aldığında akan kanı durdurabil.
Öğrenmekten hiç vazgeçme. Bildiklerini göstermek gayesi ile değil, kendi yararına kullanmak için öğren. Bildikçe kendine yettiğini göreceksin, kendine güvenin, inancın artacak. Kendini yeterli hissettikçe, kendine güvendikçe başkalarıyla normal ilişkiler geliştireceksin, bağımlı olduğun ilişkiler kurmaktan doğal vazgeçeceksin.
Bildiklerinin hayatına kattıklarını gördükçe zengin hissedeceksin. Asıl zenginliğin bilgi olduğunu anlayacaksın. Zenginliği parayla ilişkilendirsen bile, o parayı hayatına bildiklerinle kattığını idrak edeceksin. Gerçek zenginlik, bilmeyi sevdiklerini işe yarar biçimde kullanarak hayatına kattıklarından ibarettir.
25. mektup, 23 Ağustos 2019 Cuma hthayat.haberturk.com’da
Önceki mektuplar:
YORUMLAR