Sevgili kızım,


Yapamadıklarına değil, yapabildiklerine ver dikkatini. Yetenekli olmadığın konulara değil, yetenekli olduğun alanlara bak. Becerilerine odaklan, beceriksizliklerine değil. Herkes her konuda kabiliyetli olamaz, her alanda kabiliyetsiz de olamayacağı gibi. Herkesin çok iyi olduğu alanlar vardır, zayıf olduğu alanlar gibi.


Büyürken, yetenek ve başarıları ile öne çıkan kişilere özenebilirsin. Meselâ sınıfta biri matematikte çok iyi olduğunda, sen de onun gibi olmak isteyebilirsin. Veya bir diğeri gibi çok iyi gitar çaldığını, hayranlık uyandıran sesinle şarkı söylediğini, eğlenceli hikâyeler anlatarak herkesi güldürdüğünü, mükemmel resimler yaptığını ya da kompozisyonlar yazdığını hayal edebilirsin.


Kendini bu kişilerin yerinde gördüğün zaman ve yarattığın görüntü silindikten sonra nasıl hissettiğine bak. Eğer yetersiz hissediyorsan, yetenekli olmadığın bir alanda parlama hayali kuruyorsun demektir. Yeteneklerinden uzaklaşıp başkalarına benzemek istediğinde bu duygunun seni teslim alması kaçınılmaz kızım. Fakat bu duyguya teslim olmamak da senin elinde. Eğer onu çağırmazsan, gelip seni kuşatamaz.


Demem o ki, iyi olduğun konularda hayal kur. O zaman kurduğun hayale inanırsın ve onu gerçekleştirmek için bir şeyler yaparsın. Bunun için önce hangi konularda güçlü olduğuna bak. Yetenekli olduğun alanlarda kendini rahat hissettiğini ve kendine güvendiğini fark edeceksin.


Zayıf yanlarına hiç bakma demiyorum. Eğer işine yarayacaksa zayıf yanlarını geliştirebilirsin, ama kendinle iddialaşmadan. Meselâ matematiğin zayıfsa kafandan toplama çıkarma yapma alıştırmaları, çarşıda pazarda işlerini kolaylaştırabilir. Ancak matematik olimpiyatlarında derece almak için çaba gösterirsen, hüsran kaçınılmazdır. Veya biraz espri anlayışını geliştirmen daha iyi hissetmeni sağlayabilir, fakat herkesi güldüren eğlenceli biri olmaya çalışman seni gülünç kılmaktan başka bir işe yaramaz.


Kızım, herkes parmak izi gibidir, bir eşi daha yoktur. Kendine benzemek, kendi yolunu çizmek, kendine özgü işler yaratmak için kendine izin ver. Kendi yeteneklerinden beslenerek ve inanarak yaptığın işin başarısız olma şansı yoktur.


Başarı deyince aklına hemen başkaları tarafından tanınmak, onaylanmak ve takdir edilmek gelmesin. Önce sen ortaya koyduğun işten tatmin ol, onu beğen, yaptığın için kendini takdir et, sonra dışarıdan gelen alkışları zaten duyarsın.


Şimdi bir kâğıt-kalem al. Kendini bildin bileli severek yaptığın ve çok iyi yaptığın, bin kere yapsan gene bıkmayacağın eylemleri yaz. Acele etme, aklına geldikçe alt alta ekle. İşte bunların hepsi senin yeteneklerin. Hayatında onlara daha fazla yer aç. Deri değiştirmeye başladığını göreceksin.


13. mektup 18 Haziran 2019 Salı hthayat.haberturk.com’da...


Önceki mektuplar:


YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.