Sevgili kızım,


Okula, işe gittiğin dönemlerde sabahları uyanacaksın ve yataktan kalkmak istemeyeceksin. Alarmı beş dakika daha, on dakika daha erteleyeceksin. Sakız gibi yapıştığın yatağından bir türlü kalkmak istemeyeceksin. Belki birkaç lokmayı neredeyse çiğnemeden yutacak, belki bunun için bile zaman bulamadan hazırlanıp evden çıkacaksın. Bir karış suratla hayata karışacaksın. Açılman, ayılman için bazı günler saatler geçmesi gerekecek. Kim bilir kaç fincan kahve içtikten, arkadaşlarınla kaç dedikodu ettikten sonra kendine geleceksin. Bu senin yıllar boyu sabah, aslında hayat rutinin haline gelecek.


Sana ömrünün bütün sabahlarına bu şekilde uyanmak zorunda olmadığını söylemek istiyorum kızım. Rahat uyanmak, rahat sabahlar geçirmek için okulun bitmesini, işten ayrılmayı, bayram tatilinin veya hafta sonunun gelmesini beklemek zorunda değilsin.


Bu rutini değiştirmek için, önce güne neden böyle başladığını anlaman gerek. Sabahları gergin olmanın iki sebebi var. Bir, bedenin seni uyandırmak için stres hormonu üretiyor. İki, sen o gün seni bekleyen işlerin üzerine geldiğini, üzerine yığılacağını ve altında kalacağını düşünüyorsun. Yani hepsini bitiremeyeceğine, yetiştiremeyeceğine, hep ertesi güne bir şeylerin sarkacağına –tıpkı bugüne sarkanlar gibi– inanıyorsun.


Bedenin stres hormonu ürettiği gibi mutluluk hormonu da üretmeye yetenekli. Yapman gereken ilk şey, alarmın çaldığında yatağında bedenini biraz esnetmek. Esneyen kasların basitçe mutluluk hormonu üretmeye başlar ve yataktan kalkmanı kolaylaştırır. İkinci yapacağın şey, güne sevdiğin bir tat ve kokuyla başlamak. Belki tarçınlı kurabiye ile kahve, beki başka bir ikili. Seni mutlu eden tadı, kokuyu en iyi sen bilirsin.


Seni bekleyen günün üzerine yığılacağını düşünmen, yetersiz kalacağına inanman ise plansızlıktan ve sorumluluk almaktan kaçınmaktan ileri geliyor kızım. Çoğu kişi onu bekleyen işleri bir sıraya koymadığı için hangisinden başlayacağına karar veremez. Saatler ilerler, gün sonu gelir ve o başlayıp yarım bıraktıkları, hiç el atamadıklarıyla evine döner. Evinde de durum çok farklı değildir. Her şeyin plansızlığından olduğunu bilir ama yine de plan yapmaya yanaşmaz.


İnsan neden işlerini planlamaz biliyor musun kızım? Ya sevmediği işler vardır, yapmak istemediği için erteliyordur. Veya kimi işler sorumluluk almasını gerektiriyordur ve o sorumluluk üstlenmek istemediği için ileri atıyordur.


Sana tavsiyem, günlük işlerini planlaman, yani öncelik sıralarına göre alt alta yazman. Birini bitirip üzerini çizmen ve bu esnada hissettiğin rahatlığı, hafifliği fark etmen. Fazla beklemeden diğerine geçmen. Ve sevip sevmediğini düşünmeden, sadece bitirince hissedeceğin rahatlığı hatırlayarak tamamlaman. Sorumluluk üstlenmeni gerektiren bir işe başlarken kendine güvenmen, inanman ve planına sadık kaldığında altından kalkacağına inanman.


Bunların dışında sebeplerin elbette olabilir. Her sabah ve her akşam kilometrelerce yol tepiyor, ilgini çekmeyen bir alanda okuyor veya çalışıyor olabilirsin. Ancak okulu veya işi bırakmadan, değiştirmeden önce dediklerimi bir düşünmeni isterim. Çoğu insan plansızlıktan ve yetersizlik duygusundan kaynaklanan sorumluluktan kaçma halinden ötürü sabahları kendini kötü hissederek başlar güne. Oysa buna mecbur değildir.


Kızım, her şey üzerine gelmiyor, sen her şeyi gözünde büyütüyorsun.

Onları büyüten sen olduğuna göre küçültecek olan da sensin. Seni bekleyen işlerin olması hiç de korkunç değil. Hayatta başkalarının senden bir şeyler yapmanı beklemesi sana inanıp güvendiklerini, seni yeterli bulduklarını ve yalnız olmadığını gösterir. Mademki başkaları sana inanıp güveniyor, sen de kendine inan, güven. İyi ki yapacak onca işin var. Yoksa bir kenarda unutulmuş, kimsenin unutulduğunun bile farkında olmadığı bir bavul gibi hissedebilirdin.


41. mektup, 18 Ekim 2019 Cuma hthayat.haberturk.com’da...


Önceki mektuplar:



Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.