Anneannemin zeytinliği satıldı. Takis’le dükkanı Urla’da kiralamaya karar verdik. Bir zamanlar anneannemin işlettiği lokantanın olduğu yerde. Hem Takis’in ofisine yakın olacaktı hem de şehirden uzakta yaşayabilecektik. Rüya yine okul değiştirmek zorunda kaldı ama hemen alıştı. Büyüyordu. Benimle yeniden konuşmaya başlamıştı. Takis’e de alışıyordu.


“Beni okula Takis götürsün.”


Annemi de Urla’ya getirdim. Anneannemin ölümünden sonra en azından bir süre yalnız kalmasın istiyordum. Çift cepheli, önüne masa koyulabilecek konumda bir dükkân bulduk. Masaları ve sandalyeleri, hayalimdeki camlı dolabı ve kafe için gerekli olan ne varsa aldım. Takis’le masaları yerleştiriyorduk.


“Evlenelim mi, Ferzan?”


Bir ucundan kaldırdığım masayı yere bıraktım ve gülmeye başladım.


“Zamanlaman harika.”

“Cevap?”

“Bazı şartlarım olacak ama.”

“Öyle mi? Tamam, dinlerim şartlarını.”


Eşyaları yerleştirdik. Takis’le uzun uzun konuşmuştuk. Bir aşçıya ihtiyacımız vardı. Ben tek başıma yemekleri yapamazdım. Takis İzmir’de yaşayan arkadaşlarına haber saldı. Ege mutfağından Yunanistan esintili bir menü hazırladık. Bir gün Takis’le yemek tariflerinden söz ederken haber geldi. Bir aşçı adayımız vardı. Eser. Takis, ben ve Eser bütün gün dükkânda sohbet ettik, beraber yemekler yaptık ve anlaştık.


“Eser, biz maaşlı değil, ortak gibi çalışmanı istiyoruz. Sana kârdan pay vereceğiz.”


Sevinçliydik. Eser tecrübeli bir aşçı ve dünya iyisi bir genç adamdı. Artık beraber çalışacaktık. Kafenin tabelası için Takis’in sanat yönetmeni bir arkadaşından yardım aldık. Bir ay içinde neredeyse her şey hazırdı.


Ayrıntılarla ilgilenmeye başlamıştım. Girişteki duvara anneannemle Adelpha’nın siyah beyaz bir fotoğrafını çerçeveletip astım. Dükkân camlarına perde diktirdim. Ahşap masalara succulent denen şu küçük kaktüslerden koydum.


Hazırlıklar devam ediyordu. Yıllardır istediğim bir şeyi yapıp pikap aldım. Takis’le sahaftan plaklar aldık. Tabela takıldı. Eser’le yemekleri yapmaya başladık. İlk misafirimiz yetmiş yaşlarında, hayat dolu bir kadındı. Zeytinyağlı tabağı sipariş etti. İlk müşterimiz olduğu için ücret almadık. Mahçup oldu ama ikramımızı kabul etti.


Bir açılış günü belirledik. İstanbul’dan Neşe ve Dilan geldi. Neşe Ada’yı da getirmişti. Rüzgâr İzmir’den yetişti. Bir tek nenekim yoktu. İçki ruhsatımız olsaydı kadehlerimizi ona kaldırırdık. Biz de kahvelerimizi onun için içtik. Pikapta anneannemin sevdiği nağmeler çalıyordu. Bir filmin içinde gibi hissediyordum kendimi. Neşe ve Dilan gelmişken birkaç gün kaldı. Gün boyu kafedeydik.


“Ferzancığım, bütün İstanbulluların hayalini gerçekleştirdiğini farkında mısın canım?”

“Hakikaten Neşe, yıllardır hep istediğimiz şeydi.”

“Valla bu gidişle biz de İzmir’e taşınacağız.”


Ertesi gün Neşe ve Dilan İstanbul’a döndü. Ben kafedeki masalardan birine yerleştim. Gelen giden olmadığında romanımı yazıyordum. Bir yıldır aldığım notlar kendiliğinden bir romana dönüşüyordu. Evliliğim, bunalımlı yıllar, Çetin’le yaşadıklarım, Rüya, Ayvalık’a gelişim, annem, neneki, Adelpha, boşanma süreci, Atina, Takis… Hepsi romanda kendine bir yer bulmuştu. Yazdıkça ferahlıyor, her bölümde sanki yeni bir sayfa açıyordum. Her cümlede Theseus’un Gemisi gibi kendi parçalarımı değiştiriyordum. Nihayet beni mutlu eden şeyi bulmuştum. Tüm yaşadıklarım beni kendime getirmişti. Yazmanın büyüsünün etkisindeydim. Aşktan bile üstündü bu duygu. Yazmak öylesine bana ait bir şey olmuştu ki, yazmadığım günler mutsuz ve gergin oluyordum. Aylar önce anlatacak bir şeyim olmadığına inanırken, şimdi bir roman yazdığıma ben bile inanamıyordum. Şimdilik en iyi bildiğim şeyi, kendi hayatımı anlatıyordum ama başka hayatlar yaratmaya gözümü dikmiştim.


Takis’e iki şartım olduğunu söyledim. Ayrı evlerde yaşamayı ve yazdığım dönemlerde beni yalnız bırakmasını istiyordum. Kabul etti. Bir de, ilk romanımın ismi belliydi…


SON

Önceki bölümler...


























Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.