Bu hafta başlarken içimden şöyle bir cümle geçti: Yine her şey yolunda gibi… Ama bir yerim hâlâ eksik gibi… Böyle anları sen de yaşıyor musun bilmiyorum ama… Bazen gün başlıyor, işler güçler, koşturmalar… Her şey olması gerektiği gibi. Ama durup içini dinlesen, bir yerlerde sanki sessizce titreşen bir şey var. Ne tam acı, ne tam mutluluk. Adı yok. Ama hissi derin. İşte bu yazıyı tam da o hâl için kaleme alıyorum. Çünkü bu hafta, görünmeyeni görmeye, susturduğunu duymaya alan açmak için çok güçlü bir zaman.
Peki, neyi görmüyoruz?
Hayat çok sesli biliyorsun. Dışarısı konuşuyor, sosyal medya bağırıyor, zihin susmuyor. Ama kalbinin ne söylediğini duymak için kaç kere durabildin son zamanlarda? Ben de bazen kendimi bu girdabın içinde buluyorum. İçim bir şey söylüyor ama kulak vermek kolay değil. Çünkü duyarsam, harekete geçmem gerekebilir. Çünkü duyarsam, artık görmezden gelemediğim şeylerle yüzleşmem gerekebilir. Ama artık şunu çok net biliyorum: İçindeki sesi bastırdıkça, hayat da dışarıdan susmaya başlıyor. İlişkiler duruyor, para akmıyor, keyif kalmıyor…
Bu hafta sana ne öneriyorum?
Kendine şefkatle yaklaşmanı. Duygularını düzeltmeye değil, dinlemeye niyet etmeni. Her gün sadece 5 dakika. Kendine sessiz bir alan aç. Müzik açma, not alma, düşünme. Sadece ol. Ve içinden şunu sor: “Şu an ne hissediyorum? Gerçekten ama gerçekten ne var içimde?” Bazen sıkıntı gelir, bazen özlem, bazen bir yüz, bazen hiçbir şey. Hiçbiri yanlış değil. Sen yeter ki bu sessizliğe alan aç.
Küçük bir niyet cümlesi
Sana bu hafta için birkaç niyet cümlesi bırakıyorum. İçinden hangisi seni çağırıyorsa, her gün onu gözlerinin içine bakarak söyle Bir bak bakalım hangi duvar yavaş yavaş çözülüyor…
“Ben, duygularımı bastırmadan kabul etmeye niyet ediyorum.”
“Ben, görmediğim yanlarıma alan açmaya niyet ediyorum.”
“Ben, bu hafta sadece dışarıyı değil, içimi de duymaya niyet ediyorum.”
Son olarak; bazen görünmeyeni görmek yorar. Ama onu bastırmak daha çok yorar.
Bu hafta sana şunu öneriyorum: Kendine kulak ver. Çünkü sen içindeki sesi duymazsan, kimse duyamaz. Ve belki o ses sadece sana şunu söyleyecek: “Ben hep buradaydım ve sen nihayet beni duydun…”
YORUMLAR