Kıskançlık enerjisi, evrene gönderdiğimiz negatif bir titreşim ve evren bu enerjiyi aynı şekilde sana geri yansıtıyor. Kıskançlık, temelde "yetersizlik" ve "eksiklik" duygularından kaynaklanıyor. Bu enerjiyi yaydığında, evren sana daha fazla "eksiklik" ve "yetersizlik" deneyimi yaşatır. Yani, kıskandığın şeyin sana gelmesini engeller ve tam tersi bir şekilde, o enerjinin eksikliğiyle yüzleşmene neden olabilir.


Bir insan hangi konuda kıskançlık veya hasetlik yapıyorsa, enerjisel olarak aslında o şeye "benden uzak dur, bana gelme" demiş oluyor. Bu, farkında olmadan, istediğin şeyin sana ulaşmasını engellemek anlamına gelir. Örneğin, birinin çok para kazanmasını ya da iyi bir mevkide olmasını kıskandığında, aslında paraya ya da başarıya "benden git, bana yaklaşma" enerjisi gönderiyorsun. Bu yüzden, para ve bolluk sana doğru akmak yerine senden uzaklaşmayı seçer.


Kıskançlık ve para alanı

Blokaj yaratır: Kıskançlık enerjisi, bolluk ve bereket akışını tıkar. Çünkü bu duygu, "benim istediğim şey sende var ama bende yok" algısını taşır. Bu, bilinçaltımızda "benim buna sahip olmam mümkün değil" inancını pekiştirir yani bilinçaltı öyle çalışır sen farkında olmadan. Böyle bir düşünce, paranın ve bolluğun sana ulaşmasını engeller.


Fırsatları kaçırmana sebep olur: Kıskançlık, odağını yanlış yere çeker. Bu duygu içinde olduğunda, başkalarının başarılarına odaklanır ve kendi potansiyelini görmezden gelirsin. Bu da karşına çıkan fırsatları kaçırmana neden olur.


Negatif döngü: Kıskançlık enerjisi, düşük bir titreşim yayar ve düşük titreşimli enerjiler (zorluklar, finansal sıkıntılar gibi) sana geri döner. Para ile sağlıklı bir ilişki kurmak için yüksek titreşimli duygular (şükür, sevgi, paylaşım) önemlidir.


Unutmaman gereken enerji dili asla yalan söylemez. Evren senin yaydığınız titreşimle çalışır. O yüzden, kıskançlık yerine hayranlık ve takdir enerjisi yayarak, istediğin şeyleri hayatına çekebilirsin.


Hayatınızda bir şeyler ters gidiyor, canını sıkıyor veya sürekli bir engelle karşılaşıyor gibi hissediyorsan bu durum genellikle dışarıda değil, içeride çözülmesi gereken bir şeye işaret eder. Kendinle samimi bir şekilde yüzleşip, “Gerçekte neden bu şekilde hissediyorum?” sorusunu cesaretle sormadığın sürece hiçbir şey değişmez. Ve unutma, hayat hiçbir zaman olduğu gibi kalmaz; her şey sürekli bir değişim halindedir. Eğer bu değişimi olumluya çevirmek istiyorsan, kendi gerçekliğinle yüzleşmek en önemli adımdır.


Direnç göstermek yerine, hayatta akışta kalmayı öğrenmek, kendi enerjini özgürleştirmek, kendini gözlemlemek, duyguların kabul etmek ve bu döngüyü olumlu bir şekilde dönüştürmene yardım eder.


Unutma, değişim seninle başlar.


Haftaya çözüm önerilerim olacak.


Sevgiyle kalın...



YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Teşekkür ederim çok faydalı bilgiler.. aydınlatma yaşadım resmen
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.