Kadınların yaklaşık %41’i menopoz geçişi sırasında unutkanlıktan şikayet ediyor. Diğer sıkça bildirilen sorunlar arasında beyin sisi (brain fog) ve kelime bulmakta zorlanma yer alıyor.
Menopoz araştırmacıları, bu bilişsel şikayetlerin ardında olabilecek beyin hacminde küçülme ve azalan kan akışı gibi değişimleri giderek daha fazla belgelemeye başladılar. Ayrıca bu beyin değişimlerini, menopozdan önceki yıllarda başlayan (perimenopoz olarak bilinen) ve adet kanamasının kesilmesinden sonra da devam eden hormonal değişimlerle ilişkilendirmeye çalışıyorlar.
Yüksek Lisans Öğrencisi Angélica Rodríguez: "Menopoz sadece hormonal bir süreç değil, aynı zamanda beyinsel bir geçiş sürecidir. Beyinde belgelenmiş yapısal değişimler yaşanıyor" ifadelerini kullandı.
On yıl kadar önce, kadınlar doktorlarına daha çok sıcak basması ve gece terlemelerinden bahsederken, son yıllarda bu tür semptomlar daha sık duyulmaya başlandı. Bunun, artan araştırmaların yanı sıra menopozun getirdiği çeşitli değişimler hakkında toplumdaki daha büyük bir açıklıkla da ilgili olduğu belirtiliyor.
Hafıza ile ilgili bölgelerde fiziksel küçülme görülüyor
2020 ile 2024 yılları arasında yayımlanan beş önemli çalışmayı incelendi. Yayımlanan bir araştırmada, 150’den fazla kadında farklı türlerde beyin görüntüleme yöntemleri kullanıldı. Çalışma, beynin hafıza, bilgi işleme ve diğer bilişsel işlevlerle ilgili bölgesi olan korteks hacminin —ve nöronları birbirine bağlayan beyaz maddenin— perimenopoz sırasında azaldığını ortaya koydu. Ayrıca beyindeki kan akışının da azaldığı bulundu.
Diğer çalışmalar, menopozu hafıza oluşumu ve mekânsal yön bulmadan sorumlu hipokampustaki küçülmeyle ilişkilendirdi. Ayrıca, zamanla menopozun beyindeki östrojen reseptörlerinin yoğunluğunu artırdığını da vurgulandı. Bu artışın, hafıza ve bilişteki bozulmalarla bağlantılı olduğu görülüyor.
Bazı beyin değişimleri için, kadının menopoza girdiği yaş da önemli bir faktör olabilir. Adetleri 47 yaşından önce kesilen kadınlar, 55 yaşından sonra kesilenlere göre beyaz maddede küçük damar hasarları (beyaz madde hiperintensiteleri) açısından daha yüksek risk taşıyor.
Değişimler hormonlardan mı, yaşlanmadan mı kaynaklanıyor?
Araştırmacıların yanıt aradığı temel sorulardan biri, gözlemlenen beyin değişimlerinin menopozun hormonal dalgalanmalarından mı yoksa yalnızca yaşlanmadan mı kaynaklandığıdır. Beyin hacminin 35 yaşından sonra herkeste azalmaya başladığı ve 60’tan sonra hızlandığı uzun zamandır biliniyor.
Çalışmada yaşın temel etken olmadığı görüldü; çünkü aynı yaştaki erkeklerde bu değişimler gözlenmedi.
Ancak başka bir çalışma, kadının menopoz evresinin beyin hacmi üzerinde hiçbir etkisi olmadığını ortaya koydu. 200’den fazla sağlıklı orta yaş kadının en az bir beyin taraması yapılan bu çalışmada, korteksin çeşitli bölümlerinde küçülme görüldü ancak bu sadece yaşla ilişkiliydi.
Araştırmaya göre; ‘Kadınların beyinleri menopoz sırasında küçülüyor mu?’ sorusunun cevabı, yalnızca normal yaşa bağlı azalmalar olduğu yönündedir. Menopoz bu azalmaları hızlandırmıyor veya şiddetlendirmiyor. Sonuçlar, önceki araştırmalardan farklı çünkü geçmişteki çalışmaların örneklemleri daha küçük veya menopoz durumunu belirlemek için kadının yaşı ya da hatırladığı bilgilere dayanmak yerine 'altın standart' olan mevcut adet düzenine göre sınıflandırma yapılmamıştı.
Bu sorunun kesin olarak yanıtlanabilmesi için, aynı kadınların menopoza geçiş süreci boyunca yıllar içinde defalarca beyin taramasından geçirilmesi gerekiyor. Bu tasarıma 'longitudinal' (uzunlamasına) araştırma deniyor. Böyle bir çalışma şu anda Kaliforniya Üniversitesi, Santa Barbara’daki Kadın Beyin Sağlığı Girişimi tarafından yürütülüyor.
İlginizi çekebilir: Menopoz sürecinin daha rahat geçmesi için...
Çoğu kadın için bu değişimler Alzheimer ile ilişkili değil
Kadınlar genellikle unutkanlık ve diğer bilişsel semptomlarının demans riskini artırabileceğinden endişeleniyor. Sinirbilimci Emily Jacobs’a göre, çoğu kadında bu iki durum arasında bağlantı yok. Jacobs ve ekibi, daha önce gebelik sürecinde beyindeki değişimleri belgeledi ve şimdi menopoz sürecini aynı şekilde araştırıyor.
Jacobs: “Her kadın orta yaşta menopoza girecek, ama yalnızca yüzde 20’si Alzheimer hastalığı geliştirecek. Menopoz sırasındaki nörolojik semptomlar yaygın ve geçicidir; genellikle endişe edilecek bir durum değildir" açıklamasında bulundu.
Yine de bazı gruplar için risk daha yüksek olabilir. Örneğin; 40 yaşından önce menopoza giren kadınlar, yaşam boyu demans geliştirme riskinde yüzde 35 artış gösteriyor. Bir diğer risk grubu ise, şiddetli sıcak basmaları ve diğer damar genişlemesiyle ilişkili semptomlar yaşayan kadınlar olabilir. 20 kadından oluşan küçük bir çalışmada bu durumu beyaz madde hiperintensitelerindeki artışla ilişkilendirdi. Her iki durumdaki artışın nedeni henüz net değil.
Beyin değişimleri kalıcı mı?
Büyük soru da, fiziksel ve bilişsel beyin değişimlerinin, kadın menopoza tamamen girdikten ve bir yıldan fazla süredir adet görmedikten sonra geri dönüp dönmediğidir.
Çalışmasında, araştırmacılar menopoz sonrası kadınların beyinlerinde gri madde ve kan akışı düzeylerinin normale döndüğünü, ancak beyaz madde hacminin hâlâ düşük kaldığını buldular. Semptomlara gelince, bazı bilim insanları bilişsel sorunları 'geçici bir uyum tepkisi' olarak tanımlıyor, konuştuğu birçok yaşlı kadının bazı eksikliklerin kalıcı olduğunu söylediğini aktarıyor.
Menopozun hormonal süreçleri hakkında oldukça iyi araştırmalarımız var, ama beyin süreçleri hakkında yeterince yok. İkisini birleştirmek, bütün resmi anlamak açısından çok önemli.
Kaynak: Meryl Davids Landau. "This is what happens to your brain during menopause". Şuradan alındı: https://www.nationalgeographic.com/health/article/menopause-brain-changes-shrinking-memory. (28.10.2025).
YORUMLAR