Kaynana evi kasveti dağılmıyor! Zira o iş öyle kolay değil.


İlk önce kapımı neden kapattığım dert oluyor, ilk yanıtım “Çünkü mutfakta fosur fosur sigara içiyorsunuz ben de mümkünse dumansız hava sahasında kavun karpuz gibi yatmak istiyorum” oluyor ama nedense bu yanıtım valide hanım tarafından mutfak penceresi açılmak suretiyle defedilmeye çalışılıyor. La havle ve la kuvvet. Sonra yetmiyor yine neden kapımın kapalı durduğu konusu açılıyor, ben henüz terbiyemi bozmaya hazır değilim, kibarca “Birtakım ilaç rutinlerim var, rahat edemiyorum” deyip konuyu savuşturuyorum.


Yalan değil, bu cağnımm embriyo rahmime tutunsun diye sabah akşam vajinal fitil kullanıyorum, bacaklarımı duvara dikip ilk popomu oynatışımda dışarı akmasınlar diye kendimi sıkmaktan çeneme ağrı giriyor falan. Ayrıca otuz yaşında kadınım, ben nerede kapımı kapatıp nerede kapatmayacağımı bilmiyor muyum? Ne yapayım, komşularla içeride dizi sohbeti yapılırken “Ay üstünüze afiyet içime fitil sokmam lazım deyip... Tövbe tövbe.


Doktorumun bundan sonrasında moralini bozmak, darlanmak yok dediğini hatırlayıp, takmamaya gayret ediyorum. Ulan şurada on gün dayanıp müspet bir sonuç alıp evlerimize dağılacağız, neyin tantanası? Diyemiyorum.


Yok, olmuyor. Kocamla odaya girip kapıyı kapatıyormuşum. Kayınvalidem ağlıyor. Acaba ne sanıyor? Odada ne yapıyor olabiliriz? Seviştiğimizi düşünüyorsa, yasak. Sevişemiyoruz. Sevişebilecek olsak Çanakkale’ye döner rahat rahat sevişiriz. Neden kazulet çekyatlarda, kaynana evinde sevişelim. Onun dedikodusunu yaptığımızı düşünüyorsa, işimiz mi yok? Daha doğrusu işimiz mi yoktu? Artık mecburen dedikodu yapıyoruz tabii. Çünkü evde altmış yaşında, geliniyle oğlu odalarının kapısı kapatıyor diye ağlayan bir insan var. Gıybetçilere gün doğdu.


Ben en sonunda edepsizliği ele alıp “Biz bu çocuğu yorgan altında değil laboratuvarda yaptık ya, en azından kapımızı kapatmak gibi bir zevk yaşayalım müsaade ederseniz” deyiveriyorum. Aaa, gelin de iyice edepsiz çıktı, tövbeler olsun. Haydi, bir tur daha tansiyonun yükselsin.


Ben bu işlere girişmeden evvel birtakım kadın sitelerinde insanların başlarına gelenleri okuyup, oha çüşşş falan demiş bir insanım. Ne oldum demeyeceksin. Demek ki iğneler sadece benim hormonal dengemi bozmamış. İki errrrrkek annesi valide sultanın da birtakım dengelerini dürtüklemiş.


Moralimi yüksek tutup dinleneceğim derken, sabahları Müge Anlı izleyip, gelin kaynana çekişmesi eşliğinde “Allahım bu bebek tutmazsa kendimi keserim” diyen bir kadına mı dönüşeceğim?


Ohh, nööööö.


Önceki yazılar



















Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.