Evladımızın ikizler burcu olma riski bertaraf edilir edilmez korunmayı bırakıyoruz. Yani bize göre artık hamile sayılırım. Korunmamak eşittir gebelik- düz mantık bizim işimiz. Korunmuyoruz, misler gibi sevişiyoruz. Birbirimizi hiç zorlamıyoruz, zira bu çocuk bir aşk çocuğu! Günler öpüşmeli koklaşmalı, günler sarılmalı ve günler su gibi geçip gidiyor. Bir sabah yatakta hafif bir karın ağrısıyla debelenirken regl olduğumu farkediyorum. Nasıl yani? Olmadı mı?

Evet, olmuyor. O iş öyle değilmiş. Sonra serhatımla oturup bir takım istatistiklere bakıyoruz. Sayılar sürekli değişiyor ama çok net birşey var, öyle çocuk yapmaya karar verdin ve korunmayı bıraktın diye çocuğun olmuyor! İlk ay gebe kalma oranı yüzde onbeş diyen makaleye bakıp kahkaha atıyoruz. Ama ben kadınım. Bende işler öyle yürümüyor. İşin içine istatistik girince “başarılı olmak kaygısı” da girmiş bulunuyor. O yüzde onbeşin içinde değilim ama bir sonraki ayın istatistiklerini yakalamalıyım. Açıyorum bilgisayarı, soruyorum: daha hızlı hamile kalmanın yolları?

E bu iş her gün sevişmekle değil doğru günde sevişmekle ilgiliymiş, neden söylemiyorsunuz?

Serhatıma anlatıyorum; bak bebeğim, ben tavuk gibi yumurtluyorum ama yumurtalar içerde kalıyor ve senin tatlış spermlerini doğru günde bekliyorlar. Doğru gün tahminen regl olmama iki hafta kala! O arada birkaç günümüz var, doğru zamanda sevişiyoruz ve o istatistiklere giriyoruz!

Hemen bir aplikasyon indiriyorum. Şahane! Adet olduğum günü ve ortalama kaç günde bir adet gördüğümü giriyorum, o da bana ne zaman bir daha regl olacağımı, ne zaman yumurtlayacağımı ve gebelik şansımın en yüksek olduğu günleri veriyor. Yaşasın, oldu bu iş!

İşte seks hayatımızın telefonumuza indirdiğimiz bir adet döngüsü uygulamasına tabii olmaya başladığı günler o günler. Çünkü benim en büyük motivasyonun bir anda çocuk yapmak oluyor ve madem çocuk yapabileceğim birkaç gün var neden tavşan gibi sevişelim.

Serhat biraz üzgün, ben de epey hırslıyım.

Yavaş ilerliyoruz. Gebe kalmak meselesini böyle küçük görmekten de, aşırı büyütmekten de vazgeçmek gerektiğini bilmiyoruz. En çok ben bilmiyorum. Ben bir yarış atıyım, sınıf birincisi olmalıyım.

“Bu hırs seni üzer gülüm” diyor Serhatım. Haklı çıkacak.