Ovülasyon testleri aynı gebelik testi gibi, minik bir çubuğa işiyorsun ve iki çizgi olunca yumurtladığını öğreniyorsun. Benim artık en önemli işim bu, sabahları çubuğa işemek. Telefonumdaki aplikasyonla uyumlu bir şekilde iki çizgi çıkıyor. Demek bir önceki ay da yakalamış olabilirim yumurtlama zamanımı ve olmamış olabilir. Takılmıyorum.

Bu sefer daha gönülsüzüz. Ödev gibi sevişmek zor. Yıllarca romantik sevişmeler kovalamış çift biz değiliz sanki. Hevesimiz sevişmeye dair değil artık ama bununla yüzleşmeye de hazır değiliz. Kulağımızın üstüne yatıyoruz. İçimden “bu iş patlar” diye düşünmeden edemiyorum. Çünkü Serhatım en kıymetlim. Dünya yansın bize bir şey olmasın derdindeyim. Allahım nereden düştüm bu çileye?

Günler yine geçip gidiyor, bir döngü ne kadar zor geçiyor ve bir döngü ne kadar çabuk bitip gidiyor. Ağzım açık ayların geçip gidişini izliyorum. Her ay gereksiz yere bir yığın gebelik testi kullanıyorum, tarihim gelmeden acaba oldu mu demeye başlayıp kendimi eczane önünde buluyorum.

Olmuyor.

Artık kaçıncı ay olduğunu hatırlamadığım bir zaman diliminde reglim gecikiyor. Hamilelik testleri negatif gösteriyor ve ben doktora gitmeye karar veriyorum. Bunu şimdiye kadar neden düşünmedim?

Doktor ultrasonla biraz inceledikten sonra, rahminizde bir kalınlaşma var, dönemsel olarak olur böyle diyor. Birkaç güne regl olurmuşum. Bu sefer hayal kırıklığı falan değil yaşadığım şey. Doğru yerdeyim. Doktora anlatmaya başlıyorum: Çocuk istiyoruz, deniyoruz, olmuyor. Üstelik ovülasyon takibi yapıyorum.

Doktor da bana o şahane soruları soruyor: Spermiyogram yaptırdınız mı? Rahim filmi çektirdiniz mi?

Cevabım çok net: Hayır. Adamın neyden bahsettiğini bile tam olarak bildiğime emin değilim. Yahu onlar tüp bebek prosedürü değil mi? Hani Nagihan yaptırmıştı, beni arayıp anlatmıştı, hatta belki ağlamıştı.

Hayır, onlar tüp bebek prosedürü değiller. Neden olmuyor sorusuna yanıt olabilecek bir takım tahlillerden bahsediliyor. Bakalım benim yumurtalıklarıma giden yollar açık mı ve bakalım o yollara düşmek isteyecek kararlı, hızlı, tatlış spermlerimiz var mı?

Eve dönüp Serhatıma anlatıyorum, hemen randevular alınıyor. Çanakkale’deyiz. Öyle her köşe başında özel hastane, klinik falan yok. Devlet hastanesiyle bu işleri halledeceğiz. Pat diye randevu alınmıyor. Serhata ürolog randevusu, bana da jinekolog randevusu alıyoruz. İlk önce doktora gideceğiz, tahlilleri doktor isteyecek, sonra da tahlil sırasına gireceğiz.

Allah sonumuzu hayretsin.

Yazının dördüncü bölümü 21 Ekim Pazartesi hthayat.haberturk.com’da!

Önceki yazılar