Ebeveyn olmak genel olarak zor tabir edilse de 2020 gibi bir dönemde anne-baba olmanın zorlukları çok daha belirgin hale gelmiş durumda. Covid-19 pandemisi, dünya üzerinde büyük bir etki yarattı ve hem kendimiz hem de çocuklarımız için günlük yaşamı temelden değiştirdi. Ebeveynler işleriyle ilgili sıkıntılar yaşıyor, çocuklar eğitimi uzaktan sürdürmeye çalışıyor ve tüm aile üyeleri belirsiz bir süre boyunca, aynı çatı altında çokça vakit geçiriyor. Kaygı ve belirsizlik sürerken bazı aileler hastalık ve kayıpla karşı karşıya kalıyor.


Covid-19’la ilgili son gelişmelere bakıldığında, uzun bir süre daha ufukta normalleşme görünmüyor. Uzunca bir süre daha insanları maskeli halleriyle görmek, sevdiklerimize ve özellikle de yaşlılara sarılamamak, akrabalarla kalabalık halde bir araya gelememek alışmamız gereken bir düzen olarak karşımızda duruyor. Tüm duruma bakıldığında, 2021 yılı boyunca da stresli hissetmek için anne-babaların önünde uzun bir nedenler listesi duruyor. Öte yandan, anne-babaların yaşadığı Koronavirüs ve benzeri streslerin çocukları nasıl etkilediğini de unutmamak gerekiyor.


New York Times yazarı ve iki çocuk annesi, çocuk ve ergen psikoloğu Dr. Lisa Damour “Kuşkusuz anne babalar hayat boyu çeşitli endişeler yaşarlar. Çocuklar ise bu endişelere bağlı olarak anne-babalarından duygusal anlamda işaretler alırlar. Anne babalara tavsiyem, kendi başlarınayken bu endişelerini kontrol altında tutmak için ellerinden geleni yapmaları ve korkularını çocuklarıyla gereğinden fazla paylaşmamalarıdır. Bu söylediğim, özellikle duygular çok yoğun yaşandığında güç olsa bile onları belirli sınırlar içinde tutabilmek anlamına gelir."


“Çocuklar güvenlik ve kendilerini güvende hissetme açısından anne babalarına bağımlıdırlar. Unutmayalım ki onlar yolcular ve biz de arabayı sürüyoruz. O halde kendimiz endişeli olsak bile bu endişemiz onların yolcu olarak kendilerini güvende hissetmelerini engellememelidir. Anne babalar koronavirüs ve buna bağlı yaşananlar konusunda ebeveyn olarak proaktif davranmalı, kendi dayanıklılıklarını korumalı ve çocuklarıyla olan bağlarını sakince sürdürmeli, sorularını sakin şekilde cevaplamalıdır.”


Çocuk ve gençler doğal olarak, yetişkinlerin korku ve endişelerinin çoğunu paylaşıyorlar. Ebeveynlerin ise model olma rolü bulunuyor ve her stres tepkisinde bu rolü hatırlamaları faydalı görünüyor. Şunu unutmamak gerekiyor ki Koronavirüs veya deprem gibi stres sebeplerine ve genel olarak herhangi bir yaşam stresine yanıt verme şeklimiz sadece kendimizi değil çocuklarımızı da etkiliyor.


Korona salgını ile daha kolay baş edebilen ebeveynlerin özellikleri

Covid-19 salgını nedeniyle artan yüksek stresin, ev ortamlarındaki gerginlikleri arttırdığı görülüyor. Çiftler arasındaki sorunlar artıyor. Bazı çiftler sorunlarını kendi başlarına çözerken bazıları profesyonel yardım alıyor. Bazı çiftler ise boşanma yoluna gidiyor. Ebeveynlik stilleri de bu durumlardan etkileniyor. Ailelerin nasıl etkilendiğini inceleyen araştırmacılar, pandemi döneminde ortaya konan bazı ebeveynlik tarzlarının oldukça “yıkıcı” türde olduğunu tespit etmiş. Öte yandan, gündelik hayatı iyi şekilde yürütebilen ailelerin ortak bir özelliği olduğu da ortaya çıkmış. Zor günlerin getirdiği stresle iyi baş edebilen ailelerin merkezinde “psikolojik esneklik” denilen bir şey olduğu görülüyor. Peki psikolojik esneklik nedir?


Psikolojik esneklik, duyguları yaşayabilmeye açık halde kalma ve stresli durumlarda bile değer ve hedeflere hizmet edecek şekilde davranma yeteneği olarak açıklanıyor. Ebeveynler psikolojik olarak ne kadar esnek olursa, ebeveynlik tarzları o kadar yapıcı, aile üyeleri birbirine o kadar yakın ve pandemi nedeniyle stresle başa çıkma yetenekleri o kadar iyi oluyor. Tersine, ebeveynler psikolojik olarak ne kadar esnek olmazsa, ebeveynlik tarzları o kadar yıkıcı oluyor ve bir bütün olarak aile, Covid-19 pandemisi nedeniyle yaşanan stresten dolayı daha fazla acı çekiyor. Stresin etkileri daha ağır oluyor.


Klinik psikolojideki son gelişmeleri takip edenler için bu sonuçlar şaşırtıcı değil. Sağlıklı bir zihin yapısında, psikolojik esneklik oldukça belirgin oluyor. Psikolojik esnekliğin anksiyete bozukluklarından depresyona ve hatta bağımlılık sorunlarına kadar zihin ve eylem hastalıkları açısından merkezi önemde olduğu gösteriliyor.



Psikolojik esnekliğe sahip ebeveynlerin ortak özellikleri nelerdir?

• Psikolojik olarak esnek ebeveynler strese, öfkeye, umutsuzluğa veya yargılamaya tutunmazlar. Hâlâ tüm bunları hissediyor ve düşünüyor olsalar da çocuklarına duygusal olarak saldırmak ya da çocuklarının cesaretini kırmak yerine, stres yaratan durumlar ortaya çıktığında bir an için durmayı bilirler.


• Stres tepkilerini düzenleyebilen anne ve babalar, düşüncelerinde ve duygularında yararlı olanla yola devam edebilir, önemli olana odaklanmayı becerebilirler.


• Yaşamın zorlukları karşısında kurban rolüne bürünmezler ve çözüm üretmek için eyleme geçebilirler. Problemlerin ve değişimin hayatın bir parçası olduğunu bilirler.


• Psikolojik esnekliğe sahip ebeveynler, sonuçta yaşamın stresine karşı daha dirençli hale gelirken yapıcı ve etkili olmaya devam ederler. Olmak istedikleri türden bir ebeveyne dönüşmek için kendileriyle bağlarını koparmaz, kendi ihtiyaçlarını gidermeyi bilir ve kendi psikolojik durumları üzerinde çalışırlar. Çocukları da bunu fark eder ve ebeveynlerini model alırlar.


Çocuklarımızı geleceğe hazırlamak ve zihinsel sağlıklarını geliştirmek söz konusu olduğunda, psikolojik esnekliği teşvik etmemiz, modellememiz ve desteklememiz gerekir ve bu da biz yetişkinlerle başlamalıdır. Çocuklar en çok, yetişkinlerin gösterdiği şeylerden öğrenirler. Ebeveynlerin kendilerini strese kaptırmaktan ve uzun vadeli hedefler pahasına kısa vadeli dürtülerle hareket etmekten ziyade, hala harekete geçmeyi seçerken stresi hissetmeye ve kendi endişelerini fark etmeye izin veren daha nazik, daha şefkatli bir yaklaşım bulmaları gerekir.


Ruhsal veya psikolojik dayanıklılık nedir?

Psikolog Steven C. Hayes, ebeveynler için psikolojik dayanıklılığın çok önemli olduğunu vurguluyor. Psikolojik dayanıklılık özetle şu becerilerden oluşuyor;


• Hayatın olağan veya olağan dışı zorluklarıyla baş etme


• Zorluklar karşısında esneyebilme ve normal duruma dönebilme


Hayatın zorluklarıyla baş edebilme, zorluklar karşısında esneyebilme ve normal hale dönebilme becerisi üzerinde çocukluk ve ergenlik döneminde yaşanılan ortam ve maruz kalınan ebeveynlik stili oldukça etkilidir. Anne karnından ve bebeklikten başlayan ve ergenliğin sonuna kadar devam eden süreç, tüm insanların bedensel-ruhsal ve sosyal açıdan gelişip olgunlaştığı dönemdir. Erişkin hayata hazırlanmayı sağlayan bu dönemde yaşanan şeyler kişinin bütün yaşamını etkiler. Kendi psikolojik iyi olma hali için çalışmayan yetişkinlerin, çocukluk ve ergenlik döneminden taşıdıkları etkiyi kendi çocuklarına aktarmaları adeta kaçınılmazdır. Yine de anne babaların tüm geçmiş yaşantılara rağmen kendi psikolojik yapıları üzerine eğilerek farkındalık sahibi olmaları ve kendi ebeveynlik tarzlarını sağlıklı şekilde geliştirebilmeleri mümkündür.


Çocukluk ve ergenlik döneminin ne kadar sağlıklı ve verimli yaşandığı, erişkinlik dönemini doğrudan etkiler. Gelişimsel kazanımların gerçekleşmemesi veya ergenlik döneminde görülen olumsuz yaşantılar veya psikiyatrik bozukluklar yetişkinlik dönemindeki iş, aile ve sosyal yaşamında zorluklar yaşamasına sebep olabilir. Bu sebeple ebeveynlerin çocuklarını yetişkinlere hazırlarken kendilerinin de birer yetişkin olabilmesi önemlidir.


Yaşam boyunca ortaya çıkan psikiyatrik bozuklukların yaklaşık yarısında, belirtiler sıklıkla çocukluk ve ergenlik çağında ortaya çıkar. Çocukluk döneminde duygusal/fiziksel istismara veya aile içi bozukluklara maruz kalan çocukların yetişkinlik döneminde ruhsal problemler yaşadığı sıklıkla rapor edilir.



Her ne kadar genetik faktörler etkili olabilse de çocukların çevresel şartlara karşı daha incinebilir olduğunu hesaba katmak gerekir. Ebeveynlere bu anlamda önemli roller düşer. Kendi çocukluk dönemiyle ilgili sorunların etkilerini halen yaşayan anne-babalar, birer yetişkin olmanın gerektirdiği ebeveynlik rolünü yürütmede yetersiz kalabilir veya zorlanabilirler.


Ruh sağlığı sadece “hastalık olmaması” halini içermez. Kendi kendine yeterlilik, özerklik, kişinin kendi kaynağından ve özden gelen bir iyi oluş hali, olgunluk, yeterli ölçüde sosyal-duygusal zekâ, kendi yeterliliklerinin ve yeteneklerinin farkında olma, gündelik streslerle başa çıkabilme, üretken olabilme gibi konuları da içerir. Anne-babaların iyi ebeveynlik yapmada sadece fiziksel ihtiyaçları doyurma mücadelesi, önemli bir yeterlilik konusunu gözden kaçırmalarına sebep olabilir; Ebeveynin ruh sağlığı, çocuğun şimdiki ve gelecekteki yaşamına doğrudan etki eder. Çocuğun psikolojisini sağlıklı şekilde inşa edebilmek, ona psikolojik dayanıklılık becerisi kazandırabilmek için öncelikle ebeveynin kendi psikolojik dayanıklılığını gözden geçirmesi gerekir. Bunun birçok yolu bulunur. Çocuklukta alınan ruhsal yaralar üzerinde çalışmak ve profesyonel yardım almaktan kaçınmamak anne olmanın ve baba olmanın ruhsal getirileriyle başa çıkma konusunda da dayanıklılık ve esneklik sağlar.


Derleyen ve çeviren: Senem Tahmaz




YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.