Güney Amerika’da yaşayan İnkalar, kinoayı keşfettiğinde ‘tüm tahılların anası’ olarak adlandırdılar. Çünkü kinoa yemenin savaşçıları güçlendirdiğini fark etmişlerdi. Sağlıklı beslenmenin sadece savaşçılar için değil, herkes için önemli olduğunu fark ettiğimiz şu günlerde, mutfağımızda hem doyurucu, hem de şifalı besinlerin yeri daha da önem kazanıyor. İşte kinoayı çok sevmeniz için 7 sebep:
1- Kinoa gluten içermez
İnkalar kinoanın tüm tahılların anası olduğunu söylemişler, ancak kinoa aslında tam olarak tahıllar grubuna dahil değildir. Tıpkı amarant ve karabuğday gibi, kinoa da ‘sözde tahıllar’ grubuna dahildir çünkü tahıl otundan değil; ıspanak, pancar ve pazı ile uzaktan akraba olan, uzun yapraklı bir bitkiden hasat edilen bir tohumdur. Dolayısıyla, gluten de içermez. Herhangi bir sebepten glutensiz bir diyeti tercih ediyorsanız, kinoa tahıllara doyurucu bir alternatif olarak tüketilebilir.
2- Kinoa tam tahıllı bir besindir
Tahıl grubunda olmasa da, kinoa tam tahıl olarak kabul ediliyor. Besin içeriği fazla olan ve tahıl olmamasına rağmen işlenmemiş ve kepeklerinden, tohumlarından arındırılmamış olan kinoa, tüm tam tahıllar gibi bol miktarda lif ve B vitamini içerir. Glutensiz diyet uygulayan kişiler tam tahıllı diğer besinlerden mahrum kaldıkları için, kinoa yine harika bir alternatif olarak tüketilebilir.
3- Kinoa bol miktarda protein içerir
Bir fincan kinoa, yaklaşık 8 gram kadar protein ve bol miktarda temel amino asit içerir. Özellikle et ve süt ürünleri tüketmeyenler için bitkisel bazlı proteinlere yönelmek önemlidir ve bu skalada, kinoa protein açısından da iyi bir alternatiftir.
4- Kinoa bol miktarda lif içerir
Sindirim sisteminin sağlıklı bir şekilde çalışması için yeterli miktarda lif içeren gıdalar tüketmek önemlidir. Bir fincan kinoa, 5 gram kadar lif içerir, bu da 2 gram lif içeren buğday ekmeği ile kıyaslandığında kinoayı lif açısından da kıymetli bir besin haline getirir. Sindirimi iyileştirmesinin yanı sıra, yeterince lif almak tansiyonu ve kolesterolü dengelemek için de önemlidir.
5- Kinoa iyi bir demir kaynağıdır
Demir, kandaki oksijeni vücuttaki hücrelere taşıyan hemoglobinin düzgün çalışması için gerekli olan bir mineraldir. Demir ayrıca vücuttaki nörotransmitter sentezi, vücut ısısının düzenlenmesi, enzim aktivitesi ve enerji metabolizması gibi işlevler için de önemlidir. Yaş ve cinsiyete bağlı olarak günlük olarak almamız gereken demir miktarı 8 ila 18 miligram arasında değişir. Kinoa, bir fincanda yaklaşık 3 miligram demir içererek iyi bir bitki bazlı kaynaktır.
6- Kinoa magnezyum deposudur
Magnezyum, vücutta kan damarlarını gevşetmeye yardımcı olan bir elektrolit olarak görev yapar. Aynı zamanda kan şekerinin sağlıklı seviyelerde olmasını düzenleyerek tip 2 diyabete karşı da önemli bir görev yapar. Sinir uyarılarının iletilmesi, vücut ısısının düzenlenmesi, detoksifikasyon (zararlı toksinlerin uzaklaştırılması), enerji üretimi ve diş-kemik sağlığı için de önemli bir bileşendir. Bir fincan kinoa, 118 miligram magnezyum içerir, bu da günlük önerilen alım miktarının yaklaşık %25’ini karşılar.
7- Kinoa günlük manganez ihtiyacının yarısını karşılar
Manganez, enerji üretimi sırasında sağlıklı mitokondrinin korunmasına yardımcı olan ve hücreleri serbest radikal hasarından korumaya yardımcı olan bir antioksidandır. Kemik gelişimi ve yara iyileşmesi için de önemlidir.
Bir günde almamız gereken manganez miktarı 2,3 miligram olarak belirlenmiştir. Bir fincan kinoa, 1,2 miligram manganez içerir, bu da ihtiyacımızın yarısından fazlasıdır.
Referanslar:
Sarah Ellis, Megan Fahey. "7 Health Benefits Of Eating Quinoa, The Nutrient-Dense, Gluten-Free Seed". Şuradan alındı: https://www.mindbodygreen.com/0-4994/7-Benefits-of-Quinoa-The-Supergrain-of-the-Future.html. (22.01.2020)
YORUMLAR