“Çocuğum oyuncaklarla oynamıyor” veya “Oyun oynamayı bilmiyor” diyorsanız yalnız değilsiniz! Birçok anne-baba, çocuklarıyla vakit geçirmeyi çok sevseler de çocuklarının sürekli oyun oynamak istemesinden mustarip olabiliyor. Özellikle de evden çalışan anne ve babalar için çocuğu yalnız başına oyun oynamaya alıştırmak önemli hale gelebiliyor.


Çocuğuyla birlikte olmaktan zevk alsa da ebeveynlerin yapacak birçok işi olabiliyor. “Çocuğum oyun oynarken yanında hep beni istiyor” diyen ebeveynler için durum bazen eğlenceli olmaktan çıkıyor. Özellikle de evden çalışan anne ve babalar çocuklarının kendi başlarına oyun oynamasına ihtiyaç duyuyor. Peki, bir çocuk gerçekten de oyun oynamayı bilmiyor olabilir mi?


Aile üyelerinin birbirleriyle vakit geçirmesi çocuğun sosyal-duygusal gelişimi için oldukça önemlidir. Ancak uzmanlara göre bağımsız şekilde oyun oynamak da çocukların hayatlarının geri kalanında kullanacakları bazı becerilerin temelini oluşturur. Çocuğun kendi kendine oyun oynayabilme becerisi, ebeveynlerin kendilerine veya çeşitli işlere vakit ayırabilmesinin yollarından da biridir.


Önce güven ihtiyacı!

Çocuğunuza bir an önce kendi başına oynama becerisi geliştirmesi için sabırsızlık duymanız normaldir. Ancak çocukların öncelikle temel güven duygusuna ihtiyaçları vardır. Güven duygusunu en baştan sağlamak içinse çocuğunuzla bol bol fiziksel temas içinde olmanız tavsiye edilir. Eğer son günlerde kendi başına oynamasını isterken sıkça gerilim yaşadıysanız, birkaç günü bu gerginliği onarmaya ayırmanız gerekir. Güven duygusunu ele aldıktan sonra ilerlemek sizin için daha kolay olur. Birlikte oynadığınız oyunlar içinde ona yönelttiğiniz dikkat, çocuğunuzun güven duygusunu sağlamlaştırmak için kilit unsurdur. Onunla “oynuyormuş gibi” yapıyor ancak o esnada telefonunuza veya açık olan televizyona bakıyor, hiçbir şey söylemeden kalkıp çamaşır makinesine bakmaya gidiyor, yastıkları düzeltiyor ve oyunun içine girmiyorsanız çocuğunuz bunu hisseder. Doyurucu bir oyun deneyimi için çocuğunuz her ne yapıyor olursa olsun onunla bir bütün olduğunuzu hissedeceği şekilde katılım gösterin. Süre kısa olsa bile kaliteli zaman yaşaması çocuğunuzu tatmin edecektir. Bu zamanları arttırmak, sizden ayrı vakit geçirebilmesinin önünü açacaktır. Özellikle de 0-2 yaş döneminde oyunu yarıda kesip çocuğunuzun yanından ayrılmanız, onun bağlanma ilişkisini zedeleyebilir.


Doyurucu ve kaliteli zaman geçirin

Çocuğunuzla bir arada olduğunuz zamanlarda doyurucu bir birliktelik sağladığınızdan emin olduktan sonra zaman planlaması yapmaya başlayabilirsiniz. Bunun için alarm veya zamanlayıcı kullanabilirsiniz. Özellikle de evden çalışan ebeveynlerin en çok zorlandığı konulardan biri, çocukların anne-babalarına sürekli erişebilir olmalarıdır. Bu noktada sınır koymak ancak birlikte geçirilen zamanları da tam bir ilgi ve dikkat sunarak yaşamak çocuk için sakıncalı olmadığı gibi sınırlar sayesinde güvenli bir ortam da kurar. Bunun alıştırmasını yapmak için de çocuğunuzla birlikte bir oyun zamanı belirlemekle işe başlayın. “Öğle yemeği biter bitmez”. “Akreple yelkovan buraya geldiğinde” gibi, yaşına uygun şekilde anlayabileceği bir zaman belirleyin. Bu zaman geldiğinde randevunuza sadık kalın ve telefon gibi dikkat dağıtıcı her şeyi uzaklaştırın. Bir alarm kurun ve belirlediğiniz süre boyunca birlikte serbestçe oyun oynayın. Bu süre 15-20 dakikalık bir zaman dilimi olabilir. Belirlediğiniz sürenin bitimine yaklaşık 5 dakika kala “5 dakika sonra zil çalacak ve benim içeri gitmem gerekecek” diyerek yanından ayrılacağınızı önceden bildirin. Alarm çaldığında, “İşe dönme zamanı / Yemek zamanı yaklaştığı için sofra kurmam gerekiyor / Çamaşır yıkamam gerekiyor” gibi kısa ve net cümlelerle bilgi verin ve bir öpücük kondurarak veya uygun bir fiziksel temas ile çocuğunuzun yanından ayrılın. Kontrolün sizde olduğunu ancak kendi oyun alanında özgür olduğunu hissettirin.



Lider değil eşlikçi olun

Birlikte oynanacak oyunun mutlaka yapılandırılmış olmasına çalışmayın. Oyunun eğlenceli doğasına kendinizi bırakın ve çocuğunuzun oyunu yönetmesine izin verin. Oyuna izleyici ve eşlikçi olarak katılım gösterin. Böylece enerjisini boşaltmasına, duygularını oyun ile ifade edebilmesine ortam sunmuş olursunuz. Benzer bir oyun zamanını bir sonraki uygulayışınızda “Sen orada oynarken ben de bu kitabı okuyacağım” diyerek yanında oturun. Bir anaokulu öğretmeninin serbest oyun zamanında sınıfta kendi işini yaptığını hayal edin. Gözlemci olun ancak -güvenliğini tehdit eden bir durum olmadıkça- müdahaleci olmayın. Yanınıza gelmenizi istiyor ve bu konuda ısrarcı davranıyorsa kısa süreli olarak yanına gidip oyuna katılın ve ardından yaptığınız işe geri dönün. Hala ısrarcı olması halinde evdeki stres unsurlarını ele almakta fayda vardır. Çocuklar yetişkinlere olan ihtiyaçlarını bazen başka şekillerde belli ederler. Evde huzursuz bir ortam, taşınma gibi bir değişiklik varsa sizinle daha fazla vakit geçirmek istemesi normaldir. Bu tarz olağanüstü durumlar için size daha çok ihtiyaç duyacağını hesaba katın.


Cazip başlangıçlar hazırlayın

Bazı anne-babalar, çocuklarının yalnız oynamamasından şikayetçi olurlarken bazıları da çocuklarının adeta oyun oynamayı "bilmediğini" söylerler. Bu tarz durumlarda ortamı tekrar ele almak gerekir. Oyuncaklarla olan ilişkisini tekrar kurmak gerekebilir. Oyuncaklar onun için keşfedeceği ve kullanacağı, hayatına katabileceği unsurlar olmaktan çıkmış olabilir. Ortam dağınıksa veya çocuğunuzun çok fazla oyuncağı varsa ancak onlarla bile oynamıyorsa, sadeleştirme zamanı gelmiş demektir. Uzun zamandır oynamadığı oyuncakları kademeli olarak ortaya çıkarın. Tüm oyuncakları elden geçirerek her birini farklı kategorilerde kutulara kaldırın ve az sayıda oyuncağı ortada bulundurun. Ayrıca, oyun kurmasını teşvik etmek için farklı temalarda “istasyonlar” hazırlayın. Bebeklerle çay saati, kamyonlarla inşaat oyunu gibi oyunlar için hazırlıkları yapın ama hepsini tamamlamadan bırakın. Bir yapboza başlayın ve “Bundan sonrasını sen yapabilir misin? Benim mutfağa gitmem gerekiyor” diyerek ona küçük görevler verin. Yetişkin olarak sizin de görevleriniz olduğunu anlatın. Yanından hızlıca ayrılmayın. 1-2 dakikayı beraber geçirerek “Parçaları araman çok hoşuma gitti” gibi cümlelerle onu motive edin. "Çocuğum oyuncaklarla oynamıyor" diyen ebeveynlerin bir diğer dikkat etmesi gereken unsur da telefon, tablet ve TV kullanımıdır. Anne ve babalar bu konuda öncelikle kendileri örnek olmalı ve vakitlerini çoğunlukla nasıl geçirdikleri konusunda kendilerini değerlendirmelidir. Çocuğunuzu oyuncaklara çekmek isterseniz yapabileceğiniz bir diğer şey de oyuncakların yanına gitmek ve oynamaya başlamaktır! Çocuğunuzun yanınıza hemen gelip size katıldığını göreceksiniz.


Duyulara hitap eden oyunlardan faydalanın

Boyalar, kil, boncuklar, su gibi dokunsal malzemeler çocukları rahatlatır ve uzun süre vakit geçirmelerini sağlar. Bu tarz malzemelerle oynamaları için uygun ve güvenli bir ortam sağlamanız halinde çocuğunuz uzun süre kendi başına oyun oynayabilir. Ortam hazırlamak için yaratıcı olun. Küvetin içine bir battaniye serebilir, şişme oyun havuzu veya büyük tepsiler kullanabilir, halıların üzerine çarşaf serebilirsiniz. Oyun bittikten sonra ortamın temizlenip toparlanmasını da oyunun bir parçası haline getirin. Böylece oynadığı oyun, sorumluluk ve beceri kazanmasına yardımcı hale gelir. Tıpkı anaokulundaki gibi! Çocuğunuz bu tarz malzemelerle oynamaya başlamadan önce yukarıda bahsedilen prensipleri uygulayın. Oyunu kurduktan sonra kısa bir süre yanında kalın. Sizi sık sık yanına çağırıyorsa veya yaptığı şeyleri getirip göstermek istiyorsa “Bu oyun yerinden kalkmadan oynanıyor. Bittiği zaman sürprizini görmek için sabırsızlanıyorum” diyebilirsiniz.


Bağımsız şekilde oyun oynama yaşı nedir?

Bebeklere 0-6 aylık dönemde 5-10 dakika, 18 aylık olan döneme kadar 10-20 dakika olacak şekilde kademeli olarak bağımsız oyun denemeleri yapabilirsiniz. Çocuğunuzu tek başına oyun oynamak için yalnız bırakırken güvenlik tedbirlerini ihmal etmeyin!




Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.