Araştırmalar, adet döngüsünün beynin bazı bölgelerini değiştirdiğini gösteriyor. Ancak bu değişikliklerin duygusal dalgalanmalarla bağlantılı olup olmadığı henüz bilinmiyor.


Bilim insanlarının 'adet beyni' dediği olguda tam olarak ne olduğu henüz net değil. Ancak hormonların bazı beyin bölgelerini değiştirdiğini gösteren görüntüleme çalışmaları ilerliyor. Önceki çalışmalarda, östrojen hormonunun belirli beyin bölgelerinin hacmini değiştirebildiği zaten gösterilmişti. Fakat bu güçlü hormonun insan beyninin yapısını da değiştirip değiştirmediği bilinmiyordu.


Son dönemde kadınlar üzerinde yapılan MRI taramaları, 29 günlük adet döngüsü boyunca hormonların yükselip alçalmasının; duyguları, hafızayı, davranışları ve bilgi aktarımının verimliliğini yöneten beyin bölgelerini dramatik biçimde yeniden şekillendirdiğini ortaya koydu.


Psikiyatrist ve sinirbilimci Julia Sacher: "Yetişkin bir beynin bu kadar hızlı değişebilmesi inanılmaz” ifadesini kullandı.


Beynin adet döngüsü boyunca değişmesi özellikle dikkat çekici; çünkü kadınlar 30 - 40 yıl boyunca yaklaşık 450 adet döngüsü yaşıyor. Bu çalışmaların gücünün, aynı kişilerin beyin görüntülemeleri ve hormon ölçümlerinin adet döngüsünün belirli evrelerinde yapılmasından geldiği belirtildi. Çalışmalar sayesinde, hormonların yalnızca beyin morfolojisini değil, işlevsel yapıyı da ne kadar güçlü biçimde şekillendirdiğine dair net bir tablo oluşmaya başladı.



Hormonlar adet döngüsünü nasıl yönlendirir?

Adet döngüsü her 25 - 30 günde bir tekrarlar ve rahim iç tabakasının dökülmesiyle başlar. Kadın cinsiyet hormonlarının kandaki seviyesi döngünün başında en düşüktür, ardından birkaç hafta içinde hızla yükselir. Önce östrojen artarak rahim iç tabakasının kalınlaşmasını tetikler. Ardından östrojen düşer ve yumurtanın salınmasını sağlar; bu, döngünün ortasını işaret eder. Daha sonra östrojen ve progesteron yaklaşık yedi gün boyunca tekrar yükselir ve rahmi olası bir gebeliğe hazırlar. Gebelik oluşmazsa her iki hormon da düşerek adet kanamasını başlatır.


Adet döngüsü boyunca hormon seviyeleri belirgin şekilde değişirken, testosteron ve kortizol gibi başka hormonlar da sabah yükselip akşam düşen günlük ritimlere sahiptir ve bu her iki cinsiyette de görülür.


Östrojen bilişsel beyin bölgelerini uyarır

Beyin yapısı, 'nöron' adı verilen yoğun hücrelerden oluşur. Gri madde nöronları ve kısa dalları olan dendritleri içerir. Dendritlerin üzerindeki küçük çıkıntılara 'diken' denir. Nöronların kökleri olan aksonlar ise beyaz maddeyi oluşturur. Gri madde duyguları, öğrenmeyi ve hafızayı düzenlerken; daha derindeki beyaz madde bilgi aktarımını ve gri madde bölgeleri arasındaki bağlantıyı sağlar.


Kadın cinsiyet hormonlarına yanıt veren beyin bölgeleri yaklaşık otuz yıl önce keşfedildi. 1990’da Woolley, östrojenin sıçan beynindeki hipokampustaki dendritik diken yoğunluğunu düzenlediğini tesadüfen buldu. Woolley: "Bu çok şaşırtıcıydı ve alanda epey şüphe uyandırdı. O zamanlar östrojen yalnızca üreme hormonu kabul ediliyor, hipokampus gibi bilişsel bölgeleri etkilemediği düşünülüyordu” açıklamasında bulundu.


Kulakların arkasına gömülü küçük ve kavisli bir yapı olan hipokampus, hem gri hem beyaz madde içerir ve seks hormonları reseptörlerinden zengindir. Yetişkin insan beyninde hacmi en kolay değişen bölgedir. Yeni beceriler öğrenmek veya yoğun harita çalışmaları hipokampusu büyütebilir; tersine küçülmesi, özellikle Alzheimer’da erken demans belirtisidir.


Woolley’nin buluşundan sonra, menopozun beynin bazı bölgelerindeki gri madde hacmini azalttığı anlaşıldı. Ancak önceki araştırmalar genellikle tek seferlik beyin görüntülerine dayanıyordu. Bilim insanları, yetişkin beynin aylık hormon dalgalanmaları sırasında değişip değişmediğini öğrenmek istedi.


“Bir kişinin beynini 30, 50, hatta 100 kez ölçebilir miyiz?” diye merak etti uzmanlar. Bu merak, ekibinden bir bilim insanının 2020’de bir ay boyunca her gün kendi beynini taratmasına yol açtı.


30 tarama sayesinde, cinsiyet hormonlarının hipokampusu yeniden şekillendirdiği ve beyin bağlantılarını düzenlediği görüldü. Ancak bu değişimin adet döngüsü sırasında ne kadar hızlı gerçekleştiği henüz net değildi. Bu soruyu yanıtlamak için ekipler, adet döngüsünün farklı noktalarında 50’den fazla kadının beynini defalarca taradı.


İlginizi çekebilir: Adet öncesi dönemde daha iyi uyumanın 5 yolu


Hormon değişimleri beyin bölgelerinin kalınlığını etkiliyor

Yayımlanan bir çalışmada,uzmanlar 27 gönüllü kadında yumurtlama zamanını ultrasonla kesin olarak saptadı. Araştırmacılar, bu kadınlardan yumurtlama ve kandaki hormon seviyeleriyle bağlantılı altı farklı noktada kan örneği topladı ve aynı noktalarda ultra yüksek alanlı MRI ile beyin taramaları yaptı. Kliniklerde kullanılan MRI’dan daha güçlü olan bu yöntem, canlı beynin daha önce yalnızca otopsiyle elde edilebilecek çözünürlükte görüntülenmesini sağladı.


Uzmanlar, hipokampusta adet döngüsüyle senkronize bir dizi değişimi gözlemledi. Östrojen yükselip progesteron düşerken hipokampusun dış tabakası kalınlaştı ve gri madde genişledi. Progesteron yükseldiğinde ise hafızayla ilgili katman büyüdü.


Henüz hakem onayı almamış başka bir araştırma ise, 30 gönüllünün beynini yumurtlama, adet ve aradaki dönemlerde taradı. Bu çalışma, sadece gri maddenin kalınlığının değil, beyaz maddenin yapısal özelliklerinin de hormon sinyalleriyle dalgalandığını ortaya koydu.


Araştırma, yumurtlama öncesindeki hormon değişimlerinin beynin farklı bölgeleri arasındaki bilgi aktarımını daha verimli kılabileceğini öne sürüyor. Bu değişimler çok geniş; sadece gri maddede değil, bölgeler arası koordinasyonu sağlayan beyaz madde yollarında da mevcut. Bununla birlikte, bu beyin hacmi ve kalınlık değişimlerinin belirli işlevlerle bağlantısı henüz kanıtlanmış değil. Bu çalışmalar, hormon dalgalanmaları sırasında beynin kendini yeniden şekillendirebildiğini gösterse de, hafıza veya bilişin doğrudan etkilendiğini söylemek mümkün değil.


Ayrıca bu çalışmalar, adet döneminde kadınların yaşadığı duygusal ya da bilişsel belirtilerle hacim değişikliklerinin ilişkisini de ortaya koymadı. Üstelik bu araştırmalara yalnızca sağlıklı ve bu tür belirtileri bildirmeyen kadınlar katıldı. Bu bulgular, kadınların özgün nörobilimsel ihtiyaçlarını araştırmak için daha fazla çalışmaya duyulan aciliyeti vurguluyor.



Kaynak: Sanjay Mishra. "The menstrual cycle can reshape your brain". Şuradan alındı: https://www.nationalgeographic.com/premium/article/menstruation-brain-women-reshape. (23.09.2025).






YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.