Telefonlar bu ara dost mu düşman mı?

Mart ayı ortasından beri Koronavirüs’ün Türkiye’de görülmesi ve sosyal mesafe önlemlerini aldığımızdan beri telefonumu kontrol etme sayım ve telefonumda geçirdiğim saatin ciddi anlamda arttığını gördüm. Belirsizliğin ortasında, Covid 19 hakkında daha fazla bilgi edinebilmek için ve kontrol hissimi artırmak için telefonumla ilişkim daha sıkı fıkı olmaya başladı. İlk başlarda, bu iyi gelse de bir zaman sonra sürekli bir elimde telefon olması beni rahatsız etmeye başladı.


Bu sıralar, hepimizin gerçek korkularını ve kaygılarını ön plana çıkaran küresel bir pandemi yaşıyoruz: sağlığımız, sevdiklerimizin sağlığı, işlerimiz, genel ekonomik durum, yalnızlık gibi... Bir taraftan da akıllı telefonlarımız dış dünyayla aramızdaki bağlantıyı da kuran bir araç, karantinada aile üyelerimiz ve arkadaşlarımızdan fiziksel olarak uzaktayız. Bu nedenle, şu anda tek sosyal bağlantı araçlarımızdan biri, topluluk hissini korumanın tek yolu.


Eğer siz de benim gibi, telefonda çok mu vakit geçiriyorum diye düşünüyorsanız, telefonunuzda oturum açtığınız dakika sayısına ve o zamanı nasıl harcadığınıza daha fazla odaklanmaya çalışın. Bu dönemde ekran kullanım süreleriyle ilgili araştırmalar, iletişim araçlarının kullanılımının arttığını gösteriyor. Detaylı şekilde bakıldığında da bu artışın, iletişim araçlarının kullanımında arttığını görüyoruz. Bu da bağlantı kurma ihtiyacımızı karşılamak için ekran süremizin artması demek. Son derece normal ve sağlıklı bir tepki. Ancak bu durumun dışında ekran zamanı, zihinsel sağlığınızı etkiliyorsa aşağıdaki öneriler size iyi gelebilir.


Telefonlarımızla ilişkimizi daha sağıklı hale nasıl getirebiliriz?

Haber alma sürenizi kısıtlayın.

Telefonlarımız virüs ve halk sağlığı önlemleri hakkında bilgi almamız için bir araç, bu nedenle düzenli güncellemeler almamız önemli. Ancak takıntılı bir şekilde sürekli koronavirüs hakkında birşeyler okumak korku ve endişemizi artırabilir. Farklı kaynaklardan farklı bilgiler geldiği için aklımız çok karışabilir. Örneğin, ben Koronavirüs’ün Türkiye’de çıkmasıyla beraber Twitter’ı yeniden kullanmaya başladım ama bir süre sonra beni daha çaresiz ve kaybolmuş hissettirdiğini fark ettim.


Bunun yerine günün belli saatlerinde haber almaya çalışın. Uykudan önce haberlere bakmayın. Sadece Dünya Sağlık Örgütü, Sağlık Bakanlıığı gibi güvenilir birkaç kaynak belirleyip, onlara bağlı kalın. Ayrıca whatsapp gruplarında sürekli kaynağı belirsiz haberler alıyorsanız, gruptan çıkabilirsiniz ya da sessize alabilirsiniz.


Telefonunuzu elinize aldığınızda, ne düşündüğünüze veya hissettiğinize dikkat edin.

Ardından, hangi web sitelerine veya uygulamalara ağırlık verdiğinizi ve nedenini not edin. Böylece o anda gerçekten neye ihtiyacınız olduğuna dair bir farkındalık geliştireceksiniz. Örneğin TikTok’tan video izlemek, sıkıntılı bir iş gününden sonra kafanızı dağıtmanız için harika bir yol olabilir. Ama bir taraftan bazen istemsizce kaydırma, size iyi hissettirmeyen duygulardan kaçınmanın veya donuklaşmanın bir yolu olabilir.


Bağımlılık yapan uygulamaları gizleyin veya silin.

Ben Facebook’u düzenli olarak siliyorum ve gerektiğinde buluttan tekrar indiriyorum. 1 dakika kadar sürüyor, böylece telefonumu her kontrol ettiğimde uygulamayı refleks olarak açmamı da engelliyorum.

Alternatif olarak, uygulamaları klasörlere koyabilirsiniz, böylece telefonunuzu her kontrol ettiğinizde gözünüze çarpmaz.

Gerekli olmayan bildirimleri kapatabilirsiniz. Böylece sadece uygulamayı açtığınızda bildirimleri görebilirsiniz ya da bildirimlerin kilitli ekranınıza gelmesi seçeneğini iptal edebilirsiniz.


En sevdiğiniz ekransız etkinlikleriniz için zaman ayırın.

Kendinizi iyi hissetmenizi sağlayan dijital olmayan aktivitelerin bir listesini yapın ve onlara odaklanarak dikkatinizi vermeye çalışın. Örneğin kitap okurken, telefonu bir süre ya da okuyacağınız sayfaları belirleyip telefonu bir kenara bırakabilirsiniz.


Geceleri telefonunuzu yatak odasından başka bir yerde şarj edin.

Telefonunuzla aranızda fiziksel mesafe oluşturmak için salonda veya banyonuzda şarj edebilirsiniz. Cihazlarınızı başka bir odada bulundurmak, yatmadan hemen önce onları kontrol etme dürtüsüne direnmenize yardımcı olacaktır. Tabii uyandığınızda da daha yüzünüzü yıkamadan cebinize bakmanızı engeller. Ben 8 gündür, sabahları uyandıktan sonra 1 saat telefonumu elime almamaya karar verdim ve bana çok iyi geldi. Kitap okumak, egzersiz yapmak, meditasyon yapmak gibi ertelediğim veya önceliklendirirken zorlandığım şeyleri yapabilmeye başladım. Hayatımda aldığım en iyi karar diyebilirim. Telefonunun alarmıyla uyanıyorsanız, kendinize bir çalar saat de alabilirsiniz.


Mola vermek için kendinize izin verin.

E-postaları en kısa zamanda kontrol etmeniz gerekebilir, ancak çoğu zaman böyle değildir. 7/24 ulaşılabilecek olma baskısından kurtulun. Telefonunuzu kontrol etmeden önce bir iki saat beklerseniz hiçbir şeyi emin olun. Bildirimler istediğimiz zaman yine orada olacak. Unutmayın, bunlar araçlar. Ve araçlar bizi kullanmıyor, biz onları kullanıyoruz.


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.