Özel bir şirketin yıllarca idari müdürlüğünü üstlenen, şimdilerde emekliliğin keyfinin çıkaran 54 yaşındaki Hayriye Dal; 3 ay önce müthiş bir planla sigarayı bırakmakla kalmadı, örnek bir sosyal sorumluluk göstererek her gün sigaraya ayırdığı 20 TL ile bir üniversiteliye destek olmaya başladı. Destek konusunu bir arkadaşının aklına soktuğunu söyleyen Hayriye Hanım, “Sigarayı bırakarak hem kendime faydam olduğunu, hem de sosyal bir fayda yarattığımı düşünüyorum” diyor. Konuşmasını şöyle sürdürüyor: “Ne güzel sigarayı bıraktığına sevindim ve şimdi bir çocuk okutabilirsin, diyerek bir arkadaşım hatırlattı böyle bir şeyi. Sonra düşündüm, evet oradan bana her gün kalan bir 20 TL var ve şimdi üniversiteli bir gence destek oluyorum. Keşke daha önce fırsatım olsaydı, böyle bir şey yapabilseydim.”


30 yıllık içici, 2 kez bırakıp tekrar başlayan Hayriye Hanım’ın, bir sosyal projeye dönüştürdüğü 3’üncü ve son sigara alışkanlığından kurtulma operasyonu ise çok dikkat çekici. Bu serüven; irade gücü, hedefleme ve planlayarak çabalamanın en güzel örneği olarak karşımızda duruyor. Anlattıkları, hem sigarayı bırakmak isteyen bir kişinin hem de yakınındakilerin psikolojisine ışık tutuyor.


‘Bağımlıydım’

Günde bir paketi zorluyordu. Son zamanlarda ise artık bir paket bitiyordu. “İkinci paket olsa açacak gibi oluyordum. Paketimde iki-üç sigara kalması bile beni tedirgin ediyordu, bitecek diye. Bağımlıydım sigaraya” diyor. Hayriye Dal, 3 yıl önce emekli oldu. Şu an 54 yaşında ve emekliliğini dolu dolu yaşıyor. Doğayı çok seviyor, trekking yapıyor, seminer ve söyleşilere katılıyor. Kadıköy Günüllüevi Komitesi’nde yer alıyor. İletişim ve sosyal medya temelli bağlantıları organize ediyor. Çeşitli sosyal projelere katılıyor.


Geçen aylarda geçirdiği ağır gripten yakasını bir türlü kurtaramamış. Uzun süren ilaç tedavisine rağmen, işitme sıkıntısı yaşamış, bir türlü geçmemiş. Hatta rahatsızlığı devam ederse doktoru, orta kulağına tüp koymak üzere ameliyata alacağını söylemiş ve bir de uyarıda bulunmuş: “Hayriye Hanım, bu rahatsızlığı zar zor atlatsanız da sizi uyarmalıyım; bundan sonra daha sık hastalanacaksınız ve iyileşme süreciniz daha da uzayacak, çünkü sigara içiyorsunuz.”



Adaşım Hayriye Dal ile birlikte.


10 günlük yürüyüşü bahane etmiş

Bunun üzerine Hayriye Hanım, sigara konusunda ne yapacağı üzerinde ciddi ciddi düşünmeye başlamış. Kendine zaman tanımış biraz. Likya Yolu yürüyüşü yakınlaştığında, planını uygulamaya karar vermiş. Sigarayı bıraktıktan sonraki sıkıntılı ilk 3-4 günü İstanbul’da, sonrasında 1 hafta -10 günü de Likya Yolu’nda geçirip, sigara bırakma işini perçinlemeyi planlamış ve dediği gibi de olmuş. Yürüyüş, spor amaçlı bir aktivite olduğu için sigara içmemek daha doğru bir davranış olduğundan, zaten yürüyüş boyunca sigara içmemiş.


Son akşam yemeği ritüeli

Fakat bu işin bir de yürüyüşe çıkmadan önceki son akşam yemeği kısmı varmış. Çünkü Hayriye Hanım; eşi, arkadaşları ve sigarası ile çok özel bir akşam yemeği planlamış. Bu yemek, aslında onun sigara ile vedalaşma yemeğiymiş. Hayriye Hanım şöyle anlatıyor: “Likya Yolu yürüyüşüne çıkmadan önceki son akşam arkadaşlarla dışarıda yemek yedik. Eşime; son bir sigara alır mısın bana, dedim. Getirdi, yemek boyunca içtim. İçinde sigaraların yer aldığı kalan paketimi de o akşam, o masada bıraktım ve bir daha da içmedim. Tam 3 ay oldu.”





‘Bir bulut geçişi gibi hepsi geçiyor’

Eskiden her zaman yakınında, elinin altındaymış sigarası. “Ama hepsi geçiyor” diyerek, şunları anlatıyor: “El alışkanlığı vardı, ilk günler... Her zaman yakınımda, oturduğum yerde olurdu sigara; kahve içerdim hemen yanımda dururdu. İlk bir kaç gün böyle, eller havada oldu. Ondan sonra geçiyor ama. O anlık bir şey. O ânı atlatırsanız geçiyor. Sonra, ‘eskiden olsa yakardım bir sigara’ dediğim anlar oldu mesela... Onlar da geçiyor. Bir bulut geçişi gibi aynı. Şimdi başardım diye düşünüyorum. Aklımda hiç öyle bir şey yok. Sanki ağız kokum değişti, tatlarım değişti.”


Şimdiye kadar iki kez bırakıp, yeniden sigaraya başladığını hatırlatıyorum: “Bir şey olursa, döner misiniz?”

“3 aydır onsuz hareket edebiliyorum. Bu kadar da zor değilmiş aslında. Ama daha önceki bırakmalarımda bunu böyle düşünmemiştim. Bu kez farklı bir bırakış, kendim için. Sağlık durumum, daha doğrusu uzun zaman alan iyileşmelerim, sebebim oldu” diyor.


Yakınlarının tutum ve sözleri onu etkilemiş

Hayriye Hanım daha önce, annesi hastaneye kaldırıldığında bir tane yakmış ve yeniden sigaraya başlamış. “O zaman şöyle insanlar vardı etrafımda” diyor: “Tuvalete gidip geliyorum, ‘Neredeydin, sigara mı içtin yoksa?’ diyorlardı. Böyle insanlar hep sigarayı hatırlatırlar bana. Bu sefer böyle insanlar olmadı ya da benim kararlığımdan dolayı belki de pek bana bulaşmadılar. Belki de kendimi çektim onlardan... Mesela beraber kahve içerken keyif aldığım insanlar var Onlarla kahve içiyorum, hiç ‘Bir de sigara olsa’ hissim yok.”


2, 3 hatta 10 yıl içmeyip de dönenleri duyuyormuş. “Ama işte o anı atlatmak, onun yerine bir şey koymak lazım” diyerek anlatıyor: “Mesela ben bir hanımla karşılaştım. Telefonuna bir program indirdiğini söyledi, ben de indirdim. Sigarayı bıraktığım tarihi girdim, sürekli oraya bakmıyorum ama arada bir uyarı veriyor beni. Bu kadar gün içmediniz, şu kadar saat kazandınız, kazancınız şu kadar oldu diye. Bunların farkına vardıkça hoşuma gidiyor.”





“‘İçmiyor musun hâlâ?’ diye sormayın”

Bu arada arkadaşları Hayriye Hanım’ın sigara içmediğini fark edince şaşırıp, “Aaa sen sigara içmiyor musun artık” diye soruyorlarmış. Başka bir arkadaşının tepkisi ise çok hoşuna gitmiş. “Bir şey fark ediyor musun demiş arkadaşına; ‘Sus sus fark ediyorum ama sormaya korkuyorum, hatırlatmak istemiyorum sana’, demiş. Hayriye Hanım, “Çok hoşuma gitti. O da çok memnun oldu bıraktığıma. Çevremdekilere yani birebir çok yakınlarıma ‘İçmiyor musun hâlâ? diye bana sormayın dedim. Bu soru da çok tetikliyor insanı” diye konuşuyor.


Başka bir sohbetinde ise yeni tanıştığı bir arkadaşı Hayriye Hanım’a şöyle konuşmuş: “Sigarayı bıraktım, ama bıraktığım zaman bana onu hatırlatacak arkadaşlarım olduğunu fark ettim. Kendi başarısızlıkları nedeniyle senin de başarısız olmanı isteyen insanlar olabiliyor.”


Hayriye Hanım, “Çok şükür, etrafımda öyle arkadaşlarımın olmadığını fark etim. Etrafımdaki herkes beni destekledi” diyor.


Haber: Hayriye Mengüç

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.