Bir gün önemli bir iş bir toplantısında öfke nöbeti geçirir ve 26/19,5 tansiyon ve 197 nabızla taşikardi atağı geçirerek ölüme yakın bir tecrübe yaşar. Ardından çok ciddi sağlık problemleri, şeker, aritmi, panik atak gibi hastalıklar geliştirir bedeni. 108 kilo olur, saçları dökülmeye başlar, Tip2 diyabet olur. Ellerinde kağıt kesiği gibi egzamalar çıkar. İnsanların elini sıkamaz hale gelir ve utancından ellerini saklamaya başlar. Çok dokunan, sarılan, temas eden biri olarak en çok bu durum onu zorlar. İstanbul Moda’da doğan Sivaslı bir ailenin ilk çocuğu Oğuz Kömürlü. Kurumsal hayatın içinde hırslı, stres dolu bir yaşamla mücadele ederken 34 yaşında arka arkaya geçirdiği hastalıklar onu nefes ile tanışacağı yaşamsal arayışa götürür. Önce inanmaz hatta komik bulur ama nefesle birlikte iyileşme süreci başlayınca bu konuyu derinlemesine araştırmaya karar verir. Doktorlar tıbbi olarak hiçbir şey bulamaz ve yaşadıklarının sebebinin öfke ve strese bağlı olduğunu söyler.
Oğuz Kömürlü, "Soluk almak fizyolojik bir eylem nefes almak ise yaratıcı ile arandaki bağlantı" diye açıklıyor nefesin hayatımızdaki önemini. Yaşadığı hastalıklara çare ararken bir arkadaşının önerisiyle nefesle tanışıyor ve o gün bugündür hayatını nefesi hatırlatmaya adıyor.
“1 yıl içinde tüm hastalıklarım geçti”
Bir gün bir arkadaşım nefes terapisini önerdi. "Bırakın bu üfürükçüleri" dedim. Allah inancı çok olmayan biriydim. İddia üzerine gidip saçma bir şey olduğunu ortaya çıkarmak isterken hiç inanmadan yaptığım bu çalışmalardan sonra ellerimdeki egzama kurumaya başladı. Sonraki zamanlarda nefesle tanışmama vesile olan bir markanın ticari danışmanlığını ve genel müdürlüğünü yaparken alanda olanların sadece maddi kazanç kaygısıyla bu çalışmaları yaptığını idrak ettiğimde bu konuda kendi araştırma ve okumalarıma başlayıp bilinen tüm ekolleri incelemeye başladım. Bu alana tamamen girip bana ne olduğunu araştırmaya başladım. Ben işin ticari tarafına hiç bakmadım, Allah inancım oluşmaya başladı. Hırsın yarattığı beni gördüm. Kurumsal hayatı bıraktım sonra. Nefesin beni dönüştürdüğü yeri çözmeye karar verdim. Tüm nefes ekollerini araştırmaya başladım. Nefes dediğimiz şey bizim inancımızla bağlantılı. Yaşadığım tüm olumsuzlukların sebebi tüm bunları anlatmam içinmiş deyip bu yola girdim. Nefesini fark edince hayatın dönüşmeye başlıyor ve insanlar gerçekten iyileşiyor. Nefeste biraz bozulma olduğunda hayatta da bir şeyler bozulmaya başlıyor.
Diyafram kasınızı tanıyor musunuz?
Nefes eğitimlerinde en önemli konuların başında diyafram kasımızı tanımak geliyor. Nefes alırken önce diyaframdan başlamasına dikkat etmeliyiz. Diyaframın tam olarak çalışmaması fiziksel ve ruhsal gerilime sebep olabilir. Gün içinde burundan sessiz, derin ve sakin nefesler almaya dikkat etmeliyiz. Nefesi tutmak, sığ nefes almak gibi yanlış nefes alışkanlıklarımız süreklilik arz ettiğinde hücrelerimiz oksijensiz kalır ve bu durum toksik oluşuma yol açabilir. Sağlıklı solunum için hatırlamamız gereken ise nefesi tutmamak ve nefesi tam vermek.
Titreşimi bozulan insanın nefesi daha da bozuluyor. Kısır bir döngü bu. Nefes düzeldiği zaman ilahi alanla bağımız düzgün hale geliyor ve biz düzgün sinyal vermeye başlıyoruz. Nefes bizim sinyalimiz, evrenle, tanrıyla, Allah’la, yaratıcıyla aramızdaki tek sinyal bu. Görmediğimiz için farkında değiliz. Balıklar suyun içinde ama suyun farkında değil biz de nefesin içindeyiz ama fark etmiyoruz. Yetişkin insanların yüzde yetmişi yüzde otuz kapasiteyle nefes alıyor. Dünya Sağlık Örgütü de belirtmiş. Bu yeterli bir oran aslında. Yetiyor ama kapasitenin tamamını kullanmamış oluyoruz. Hayatta hep bir şey istiyouz ama nefesimiz bozuk... Bu durum nefesin yarattığı blokajlardan oluşuyor. Stres ve endişe içinde olunca nefesimizi tutuyoruz.
“Nefes kendi başına bir mucize!”
En büyük hayalim köy okullarına gidip çocuklara nefes öğretmek. Nefes ve Farkındalık Akademisi'ni de o yüzden kurdum. Köy okullarına gidip çocuklara nefes öğretmek istiyorum. Nefesi öğrenen çocuk daha yüksek bir bilinçle büyüyecek ve dünyanın ışığını yükseltebilecek. Dünyaya şefkat enerjisi yayılmaya başlayacak. Nasıl nefes alması gerektiğini erken yaşta biliyor olacak. Farkındalığı ve enerjisi yüksek olan bireyler hayatta asla fanatizme ve haksızlığa izin vermeyecek. Ben sadece ışığa hizmet ediyorum. Tevafuk etmem gereken kişilerle karşılaştığıma inanıyorum. Benim eğitimlerime burslu gelen de çoktur. Diğerlerinin verdiği bütçeden onlara da kapı açıyoruz. Yeşil elmaya seans yaptığım çok oldu. Ama tabii şu var, kurtarıcı ayakta kalmalı ki sistem devam edebilsin. Madde odaklı değilim. Bu işe tam olarak para niyeti ile girdiğinizde bu iş çalışmıyor. Pandemi’de 369 kişilik Instagram hesabım 2 ay içinde 10 bin kişi oldu. 15 kişilik canlı yayınlarımı 2000-3000 kişiyle yapmaya başladım. Herkesin online alanda yapabileceği basit bir nefes ve meditasyon çalışması yaptırıyordum. Çok ciddi anlamda geri dönüşler aldık.
“Soluk almak fizyolojik bir eylem, nefes almak yaratıcı ile aramızdaki bağlantıdır”
Farkındalık ve nefes atölyelerimizde insanların kendi nefesini fark edip dönüşmelerini amaçlıyoruz. Bizim geldiğimiz noktada amacım insanlara nefesi hatırlatmak. Allah’ı nefesimizle hatırlayabiliriz. Aldığımız her nefes Allah’ın nuru. Allah bize yaşamdaki mutluluğu ve huzuru bu nefesle veriyor. Şunu düşünmeliyiz; ben aldığım her nefeste sağlığı ve mutluluğu içime çekiyorum. Soluk almak fizyolojik bir eylem, Nefes almak yaratıcı ile aramızdaki bağlantıdır. Anlamı veren benim farkındalığım. Bu teolojik bir bakış değil bu tamamen evrensel ve enerji ile ilgili bir bakış açısı.
YORUMLAR