Bu içerik Uzm. Dyt. Handan Doğan Kavuştu tarafından kaleme alınmıştır.


Yedikleriniz kendinizi daha iyi hissetmenizi, enfeksiyonla savaşmanızı ve tedavinin yan etkilerini daha iyi yönetmenizi sağlayabilir. Lenfoma hastaları için özel bir diyet bulunmamakla birlikte, yeterli sıvı tüketimi ve meyve, sebze, tam tahıllar, protein ve sağlıklı yağ kaynaklarından oluşan dengeli bir beslenme düzenine sahip olmak şunlara yardımcı olabilir:

  • İyileşme sürecine katkı sağlar.

  • Enfeksiyon riskini azaltır.

  • Enerjinizi artırır.

  • Sağlıklı bir kiloda kalmanıza katkı sağlar.

  • Tedavinin yan etkilerini en aza indirir.

Lenfoma tedavisi kemoterapi ilaçları, monoklonal antikorlar, steroidler ve bazen de radyasyon tedavisinin bir kombinasyonunu içerir. Bu tedaviler iştah azalması, mide bulantısı, tat alma duyusunda değişiklik ve ağız yarası gibi yan etkilere neden olabilir. İşte, doğru beslenme tam da bu noktada devreye girer. Doğru besin seçimleri sağlıklı bir kiloda kalmanıza, enerjinizi yüksek tutmanıza ve kas kütlesi kaybını önlemenize yardımcı olabilir. Ağız yaraları da tedavi sırasında oldukça sık karşılaşılan bir sağlık sorunudur ve bu durumla baş etmek hastanın ağız yarası derecesine göre değişmekle birlikte, bir beslenme desteğiyle mümkündür.


Bağışıklık sistemini güçlendiren besinler tedaviye nasıl destek oluyor?

Tedavi, bağışıklık sisteminin baskılanmasına yol açabilir, bu da vücudu enfeksiyonlara ve diğer sağlık sorunlarına karşı daha savunmasız hale getirir. Kanser tedavisi sırasında bağışıklık sistemini desteklemek ve güçlendirmek için adımlar atmak oldukça önemlidir. Sağlıklı beslenme de bu adımlardan biridir. Bağışıklık sistemini destekleyen besinler yan etkileri hafifletmeye ve iyileşme sürecini desteklemeye katkıda bulunur. Yeterli protein alımı (yumurta, et, tavuk, balık, kuru baklagiller, kuruyemişler, peynir, yoğurt vb.) antioksidan içerikleriyle sebze ve meyveler, çinko ve selenyum içeren sağlıklı yağlar (ceviz, kabak çekirdeği, deniz ürünleri vb.), Omega 3 yağ asidinden zengin besin kaynakları (balık, ceviz), sağlıklı baharatlar, yeterli lif alımı ve yeterli sıvı tüketimi bağışıklık sistemi için oldukça gereklidir. Ancak şunu unutmamak gerekir; bağışıklık sistemini güçlendiren besinlerin içinde bulunan bileşenlerin takviye şeklinde alınması tedavideki ilaçlarla etkileşime sebep olabilir veya tedavinin etkinliğini azaltabilir. Bu yüzden, doktorunuza danışmadan hiçbir besin takviyesini kullanmamanızı öneririm.


İlginizi çekebilir: Lenfoma kanseri nedir? Lenf kanseri nedir?



Hastaların özellikle uzak durması gereken yiyecek veya içecekler var mı?

Greyfurt, greyfurt suyu, nar, nar suyu ve bunları içeren besinler tedavi sırasında kullanılan ilaçlarla etkileşime girebileceğinden, tercih edilmesini önermiyoruz. Yine süreçte tercih edilebilecek bitkisel karışımlar, karışım çaylar da ilaçlarla etkileşime girebilir. Ayrıca, bu süreçte enfeksiyon açısından risk oluşturabilecek besinleri almamak da önemli. Çiğ veya az pişmiş yumurta/et/tavuk/balık ürünleri, pastörize edilmemiş süt ve süt ürünleri, kabukları iyi yıkanmamış sebze (özellikle yeşillikler veya kök sebzeler), meyveler, çiğ şekilde tüketilen filizler risk oluşturabilecek besinlerdir. Özellikle tedavi sırasında nötrofil sayısının oldukça düşmesiyle ortaya çıkan nötropeni tablosunda bu enfeksiyon önlemlerine dikkat etmek, yemeklerin taze, iyi pişmiş olması oldukça önemlidir. Kızartma, aşırı yağlı, soslu gıdalar, bol şekerli, işlenmiş ürünler de süreçte önermediğimiz gıdalar arasında. Bunların dışında, ağız içinde bir hassasiyet hissediliyorsa, asitli meyveler, bol baharatlı gıdalar, sirkeli/limonlu seçenekler ve asitli içecekler süreci daha da kötüleştirebilir.


Kemoterapi sırasında iştahsızlık ve tat değişikliği yaşayan hastalar için pratik beslenme önerileriniz nelerdir?

  • Tedavi sırasında iştahsızlık yaşandığında iştahınızın gelmesini beklemek yerine, -her zaman “Bir, sıfırdan üstündür” mantığıyla- bir programa göre (yaklaşık 1-2 saatte bir) beslenme fayda sağlayabilir. Günde 3 büyük öğün yerine, az miktarlarda sık beslenebilirsiniz.

  • Yemek sırasında sıvı alımını azaltabilirsiniz.

  • Keyifli bir yemek zamanı atmosferi yaratabilirsiniz (örn. yumuşak, hoş bir müzik, mum vb.).

  • Tabaklarınızı daha çekici hale getirmek, renkli tabaklar hazırlamak da iştahınızı açabilir.

  • Açık hava yürüyüşleri, kokusuz, havalandırılmış bir ortamda yemek yemek de yine yapabilecekleriniz arasında…

  • Bunların dışında iştahsızlık durumlarında hastalarımızın beslenmelerini desteklemek için kullandığımız oral beslenme solüsyonlarından da faydalanabilirsiniz. Sizin için hangi ürünün daha iyi olabileceğini diyetisyeninize/doktorunuza danışabilirsiniz.

  • Tedavi sırasında ağızda metalik ve acı bir tat gelişebilir. Ağız bakımını düzenli yapmak, dişleri fırçalamak, yemek öncesi ağzı karbonatlı suyla çalkalamak fayda sağlayacaktır.

Ayrıca, naneli/limonlu şeker ve sakız tüketmek, yemekleri fesleğen, biberiye gibi baharatlarla tatlandırmak, metal çatal-bıçak yerine bambu malzemeden yapılanı tercih etmek, et grubuna karşı bir hassasiyet söz konusuysa, yeterli proteini sağlamak için evde taze meyve ve sebzelerin yoğurt/dondurmayla karıştırılmasıyla yapılabilecek Smoothie gibi içecekler bu sürece katkı sağlayabilir.


“Mucizevi gıda” söylemleri sıkça duyuluyor. Lenfoma tedavisinde bu tarz yanlış inanışlarla ilgili ne söylemek istersiniz?

“Mucizevi gıda” söylemleri ne yazık ki her dönemde olduğu gibi, günümüzde de çok popüler ve pek çok insan buna inanıyor. Ancak gerçek olan şu ki, hiçbir besin tek başına lenfomayı tedavi etmez ve bunun bilimsel bir dayanağı yoktur. Elbette brokoli, sarımsak gibi besinler sağlıklı beslenme için oldukça gereklidir, ancak tek başlarına değil. Doğru bir onkolojik tedavinin destekleyicisi olarak yer alabilirler. Ve yine tekrar etmekte fayda var tedavi sırasında bitkisel karışımlar, mucizevi olduğu söylenen bitkiler ilaçlarla etkileşime girebilir ve süreci kötü etkileyebilir.


Uzun dönemde lenfoma sonrası sağlıklı yaşam için beslenmede dikkat edilmesi gereken başlıca kurallar neler?

Bazı çalışmalarda obezitenin difüz büyük B hücreli lenfoma riskini artırdığı gösterilmiştir. Bu nedenle, en önemli kurallardan bir tanesi sağlıklı kiloda olmak ve bunu korumaktır. Kas kütlesini korumak, artırmak da hem tedavi sırasında hem de sonrasında kişinin kendini daha iyi hissetmesini sağlar ve iyi bir hayat kalitesiyle ilişkilidir. Kas kazanmanın ve korumanın en iyi yolu ise, yeterli miktarda kaliteli protein tüketmek ve fiziksel aktivite yapmaktır. Akdeniz tipi beslenme, tabağın yarısının sebze ve meyvelerden rengarenk oluşması, çeyreğinde bitkisel veya hayvansal proteinin yer alması, diğer çeyreğinde ise tam tahıllar gibi sağlıklı karbonhidratların yer alması ve yine sağlıklı yağların (zeytinyağı, ceviz vb.) diyete eklenmesi doğru bir seçim olacaktır. İşlenmiş gıdaların azaltılması, kızartma yerine sağlıklı pişirme tekniklerinin uygulanması da önemlidir. Unutmayın, daha sağlıklı beslenmeye geçiş yapmak için asla geç değildir.




YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.