Minyatür Bebek...

Manav reyonundan mango, muz gibi seçmece isimler bitti miniğim. Tam da böyle görünüyormuşsun bu hafta: 8 cm boyunda, yarım kg ağırlığında minyatür bir yenidoğan ya da oyuncak bebek gibi.

Gözkapakların ve kaşların oluşmuş. Ergenlikte bir teli dökülmesin diye uzun uzun seyredeceğin saçlar, şimdilerde çıkıyormuş. Henüz rengi olmasa da!

Tam göremesen de, aydınlık/karanlık farkını biliyormuşsun. Bunu duyarsa, ‘Dora’cılık oynamaya bayılan ablanın gelip fenerini karnıma tutması, an meselesi olur, biliyorum.

Sesimi, kalp atışımı, midemdeki gurultuları ve kan dolaşımımı da duyabiliyormuşsun. Bu hafta, kış yapmayan İstanbul havasının, bir anda düşerek kucağıma bıraktığı grip vakasından kurtulmak için yediğim sarımsakları ve bas bas bağırtan acı çığlıklarını da duydun muhtemelen.

Çiğ sarımsak, deniz tuzlu gargara ve burun yıkama derken savuşturacağız bu siniri inşallah.

Bu kış neden bu kadar çok ısındığını anlamadığım havanın ve basınç değişikliklerinin fişe taktığı migrene de bir çare buldum sanırım. Burun deliklerimin içini birazcık biberiye yağı ile ovuyorum. Onun açtığı hava kanalı, ağrıya inanılmaz iyi geliyor. ‘Ağrı gelecek galiba’ dediğim anda yaparsam, vallahi atak yapmıyor. Prizde kalmıyorum en azından.

Büyüdün ya sen, artık ayaklarıma bakmak için yana doğru eğilmem gerekiyor. “Relaksin” denen gebelik hormonu yüzünden, büyüyen sadece göbeğim değilmiş öğrendim: Güzel iskarpinlerime artık sığmayacakmış ayaklarım.

Ayak konusunu halletmek kolay da, büyüyen göbeğin ellenmesini engellemek diye bir dert başlayacak yakında. İlk hamileliğimde daha çok sinir oluyordum, bu sefer o umursamayabilirim. Lakin olur ya, kalkan el tepene insin istemem, üç savunma şekli hazırladım kendime.

Havada bir el görürsem:

‘Biliyorum insan istiyor ama dokunmazsanız sevinirim’ diyecek / Bir adım geri kaçacak / Ya da ben de onların göbeklerini seveceğim. Bakalım izinsiz sevilmek nasıl oluyormuş?

Hamileler, özellikle de pusetindeki savunmasız mini mini bebekler ellenmez. Bu gruba çocuk müzesi sergisi gibi davranmayalım lütfen hanımlar beyler!

22. hafta gebesine hatırlatmalar

• İkinci detaylı tarama için bir perinetologdan randevu alma zamanı

• Hafif baş dönmesi ve baygınlık hissine karşı günde en az 8 bardak su içimi

• Vajinal akıntılar sebebi ile nahoş kokmamak için sık sık çamaşır değişimi

• Bacak kramplarına karşı magnezyum ve kalsiyumdan zengin beslenme

• Oluşumunu engellemese de kaşınmasını engelleyeceğinden çatlaklara karşı krem kullanımı. Parabensiz lütfen.

Pembe Bisiklet'in Müge'si

Not: Bu yazıda Müge Demirözü kendi aldığı kararlar sonucu edindiği tecrübeleri anlatıyor, gebelere tavsiyede bulunmuyor. Yaptırmanız gereken testler için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Hamileliğin 22. haftasında neler olur?