HTHAYAT
BİRKAÇ KELİME YAZARAK SİZE YARDIMCI OLABİLİRİZ
Dişil enerji tam olarak nedir?
Giriş: 08 Aralık 2025, Pazartesi 14:36
Güncelleme: 08 Aralık 2025, Pazartesi 14:36

Dişil enerji genelde, üretkenliğin öteki yüzü olarak görülür: Sonuca odaklanmak yerine, hayatımızdaki iniş çıkışları oluşturan girdileri düşünmeye davet eden bir enerji. Ay gibi dişil enerji de sabittir, gerekli, uzun vadeli, yol gösterici, düşündürücü, yaşamı besleyendir ve hangi evrede olursa olsun her zaman oradadır. Bunu, en az ay kadar gerekli ve sabit olan fakat kısa vadeli, aydınlatıcı, üretken ve yaşam başlatıcı olan güneşle yan yana düşündüğünüzde, şu iki enerji hakkında fikir sahibi olursunuz: Dişil ve eril, ay ve güneş. Biri diğeri olmadan var olamaz ve aradaki tüm geçişler önemlidir.

Dişil enerji neden dengeleyicidir?

Hepimiz bu enerjilerin bir dengesini taşırız ve bazen daha yumuşak, daha sessiz olan enerji; yüksek sesli, proaktif, üretken, kâra odaklı enerji kadar fark edilmez. Bu, parkta yürümekle otoyolda araba sürmek arasındaki fark gibidir. Biri keyif için yapılan doğrusal olmayan bir hareket; diğeri acıya rağmen ilerlemedir. Her ikisi de geçerli ve önemli enerjilerdir ama trafik, çoğu zaman sonuç peşinde koşmayan o tatlı durgunluk anlarının üzerini örter.

Önemli olan, dişil enerjinin cinsiyet veya kimlikle sınırlı olmamasıdır. Bu enerji, meşguliyetin karşıtı; alıcılık, yaratıcılık, sezgi, besleyicilik ve döngüsellik ile ilgilidir. Hepimiz bunun için alan açmayı hak ediyoruz; bu, çoğumuzun çok zaman geçirdiği “eril” enerjiyi reddetmek zorunda olduğumuz anlamına gelmiyor.

Patriyarkal sistemde dişil olanın maruz kaldığı damgalama ve baskılar nedeniyle, dişil enerjiyi kucaklamanın güçten vazgeçmek, küçülmek, teslimiyet gibi algılanabileceğini hissedebilirsiniz. Böyle düşünmeyebilirsiniz de. Bu, bir kutuya sıkışmak değil. Aksine, dişil enerji her zaman hayatınızın her yanına yayılmak isteyen, girdiği yere bütünlük getirme arzusu taşıyan bir şey gibi de görülebilir.

Sonuçta, kendimizi fazla “dişil vs eril” ikiliğine kaptırdığımızda, bu enerjilerin dünyada nasıl göründüğünü hatırlamaya çalışabilirsiniz: Güneş ve ay, şeker ve tuz, yaratmak ve tüketmek, müzik ve sessizlik, su ve toprak. Hiçbiri tek başına yok olmaz; her biri, “bir şeylerin ailesi içinde kendi yerine sahiptir.” Dişil ve eril hem tekil hem tamamlayıcıdır ve ikisine de ihtiyacımız vardır.

Dengenin dışında olduğumuzu nasıl anlarız?

Bize uygun şekillerde dengede olmadığımızda, hayatımız kaotik ve stresli hissettirmeye başlar. “Bir şey eksikmiş gibi hissediyorsanız, muhtemelen öyledir.” Peki, dengede olup olmadığınızı, ve neyi kaçırdığınızı, nasıl anlarsınız?

Bazı deneyimlere göre, dengesizliğin en belirgin işareti dağınıklıktır: Dağınık bir zihin, ev, haber akışı veya yapılacaklar listesi, işlerin dengeden çıktığını gösterebilir. Bu, başarısız olduğumuz anlamına gelmez; sadece daha fazla dinlenmeye, ya da belki de daha fazla harekete ihtiyaç olduğunu gösterir. Bu hepimizde farklı görünür; her birimizin kendi “denge formülü” olduğunu ve bu oranın zamanla değiştiğini düşünmek size de iyi gelebilir.

Kişisel olarak, belki öfke ya da kontrolünüz dışında patlayan duyguların dengesizliğin bir işareti olabileceğini fark edebilirsiniz. Bunun tam tersi olan kayıtsızlık, hiçbir şeyin önemli gelmemesi, de bir sinyaldir. İzolasyon ve önemsizleşme hissi de ipuçlarıdır: Çok fazla yalnız kalmak ya da dünyanın gürültüsü içinde kaybolmuş hissetmek gibi. Yin ve yang’i, dişil ve eril yanlarımızı dengelemek, dünyanın acılarına kayıtsız olmadığımız ama aynı zamanda öyle öfkeli de olmadığımız bir noktaya getirir bizi; böylece harekete geçmek imkânsız hâle gelmez. Bu ikisi arasındaki denge, bizi radikal bir şefkat alanına taşır: Dünyanın acılarını yatıştırmak için çalıştığımız, ama kendi bireysel yas ve ihtiyaçlarımızı da ihmal etmediğimiz bir alan.

İlginizi çekebilir: Dişil enerjiyi yükseltmenin yolları

News Image
YAŞAM

Yeni ataerkil tuzak olarak dişil enerji

Hayatınıza daha fazla dişil enerji davet etmek için bunları yapın

Size uçuşan bir elbise giyip, pembe ruj sürüp pop yıldızları eşliğinde dans etmenizi söylemeyeceğiz; tabii bu sizi gerçekten mutlu etmiyorsa. Dişil enerjiyi kucaklamak, hayata karşı kendi yumuşaklığınız ve varlığınızla bağ kurmakla ilgilidir. Dişil enerjiyle yeniden bağlantı kurmak, devam eden bir denemedir; reçete gibi uygulanmaz, standart değildir. O yüzden kendi pratiklerinize ilham vermesi umuduyla, birkaç öneri paylaşacağız.

Kendinizi kopuk hissettiğinizde, sizin olduğunuz kadar, etrafınızdaki herkesin de karmaşık ve dolu hissettiğini fark etmek size iyi gelebilir. Bunu yalnız çıktığınız buluşmalarda, pencereden dışarı bakarken ya da bir sohbet sırasında durup “Şu kuşları besleyen kişi… Acaba bugün onu buraya getiren neydi?” diye düşünerek bile yapabilirsiniz. Yalnız kalmak üzerine kurulu bireycilik daha eril hissettirebilir; topluluk, bağlantı ve empati ise dişil enerjinizi daha derinden hissetmenizi sağlar.

Dişil enerjinizi yükseltmek için dışarı çıkıp ve kendinizi doğaya bırakabilirsiniz; bazen kaplıcalarda geçen bir hafta sonu boyunca ama çoğu zaman sadece ayakkabılarınızı çıkarıp çimde yürüyerek ya da kısa bir yürüyüşte yasemin koklayarak. Doğa uzaksa, doğa sesleri dinleyebilirsiniz, yeni bir bitki alıp ona bakabilir ya da esansiyel yağlarla duş alabilirsiniz; duyularınızı bu şekillerde meşgul etmek sizi her zaman o kutsal dengeye geri getirebilir.

Yaratıcılık da size yardımcı olabilir! Sulu boya, örgü, yazı, şarkı söyleme veya enstrüman çalma gibi dokunsal ve çevrim dışı sanatlara zaman ayırmayı deneyebilirsiniz. Bunları kâr elde etmek için değil, becerinizi geliştirmeye zorlamadan; sadece keyif için yapmayı deneyebilirsiniz. Müze gezdiğinizde, konuşmalara ya da tiyatroya gittiğinizde, her zaman bir dişil enerji patlaması yaşayabilirsiniz.

Enerjiniz dengesiz hissettirdiğinde dönebileceğiniz diğer şeyler:

• Meditatif hareket (yoga, esneme, yavaş dans gibi)

Sınır koymak ve bilinçli dinlenme

• Geçişleri kullanmak (mum yakmak, kıyafet değiştirmek, çalma listesi düzenlemek)

• Topluluk ilişkileri kurmak (mektup yazmak, nazik aktivizme katılmak, grup ritüelleri düzenlemek)

Bu denge neden önemli?

Dişil enerjiyi beslemek, inceliği beslemekle ilgilidir. “Hızlı yorumlar” ve kesinliklerle dolu bir dünyada, gerçek büyüme ve anlayışı geliştirmek için hem nesnelliğe hem öznelliğe, yani hem gerçeklere hem de duygulara ihtiyacımız var. Daha şefkatli ve dürüst bir dünya istiyorsak, ikisi de gerekli.

Bu kişisel bir yolculuk. Kutuları işaretlemekle veya bir senaryoyu takip etmekle ilgili değil; dişil enerjiyle kurduğunuz bağ tamamen size ait. Bu metni; fiziksel, duygusal, ruhsal ya da başka bir şekilde dengesiz hissettiren şeyleri fark etmenize ve diğer uçta ne olabileceğini keşfetmenize yönelik nazik bir davet olarak düşünün.

Bu bağlantıyı ritüellerle, bakım rutinleriyle, vahşi yürüyüşlerle ya da yalnızca bilinçli bir dinlenme anıyla buluyor olabilirsiniz; bütünlüğünüzün her parçasını hak ediyorsunuz. Dişil ve eril sadece güneş ve ay değildir; her gün batımında ve ay doğuşunda çok fazla büyülü an var ve ikisinin arasındaki geniş alanda en gerçek hâlinizle olmanız için bolca yer bulunuyor.

Referanslar: Emily Mcgowan, “How To Get In Touch With Your Feminine Energy”, Şuradan alındı: https://www.thegoodtrade.com/features/feminine-energy/

News Image
İLİŞKİ

Dişil enerji tuzlu suyla artırılır mı?

Paylaş:
brush-black

Yorumlar