“Eski çevremden, alışkanlıklarımdan uzaklaştığıma inanamıyorum.”


“Hangi çevrenden Banu?”


“Kulüptekilerden meselâ...”


“Hımm...”


“İşyerindekilerle de iş dışında daha az görüşüyorum artık. Şu son terfi olayından sonra iyice mesafe koydum.”


“Neden?”


“Yerimde saymamdan memnun olduklarını görüyorum.”


“Sana yerinde saydığını söylediler mi?”


“Hayır.”


“O zaman bu, senin kendin için seçtiğin tanım, onların senin için seçtiği bir tanım değil. Bunu fark et.”


“Ne fark eder ki?”


“Sen kendini nasıl görüyorsan, başkalarının da seni öyle gördüğünü düşünüyorsun. Senin kendinle ilgili yargıların üzerinden onları yargılıyorsun, onlara kızıyorsun. Yaptığın, onlardan uzaklaşmak değil, kendini yalnızlaştırmak.”


“Ben yalnız değilim ki.”


“Banu, geldi mi, hepsi beraber gelir. Parasızlık, işsizlik, yalnızlık. Niye biliyor musun? Başkalarını suçlamaya bir kere başladın mı, devamı zincirleme gider.”


“...”


“Sen başkalarına değil, kendine bak. Benim sana önerim bu. İş arkadaşların, her gün gördüğün insanlar, durduk yerde sorun, soğukluk yaratma bence. Günün nerdeyse yarısını onlarla geçiriyorsun. Yaptığın, mantıklı değil. Kendini geriyorsun.”


“...”


“Kendini parasız bırakmaya doğru adım adım ilerlemek bu. Orada çalışmamak için sebepler aramak, yoksa yaratmak.”


“...”


“Eski çevremden uzaklaşıyorum dedin. O niye?”


“Kulüptekilerle aslında hiçbir zaman iyi anlaşamadım.”


“Bu insanlar senin eski çevren miydi?”


“Aslında belki de değildi.”


“Sen mi öyle görmek istiyordun?”


“Galiba.”


“Neden?”


“...”


“İstemiyorsan sonra konuşalım.”


“Taner bunu bir tek sana söyleyebilirim. Onlardan biri olma fikri hoşuma gidiyordu.”


“Bu fikri seviyordun ama onlardan biri olmadığını biliyordun.”


“Evet. Bu yüzden o aslında o kadar borca girdim.”


“Kredi kartı ekstrelerin de bunu gösteriyordu zaten.”


“...”


“Şimdi yavaş yavaş değişiyorsun. Gerçek çevren olmadığına göre sorun etme.”


“Sen bana ‘Bir alışkanlığı hayatından çıkarırken yerine başka bir alışkanlık koy ki boşluğa düşme’ demiştin.”


“Evet. Genel kuraldır.”


“Bu insanların arasında olmak benim için çok önemliydi. Onlar çıkarken yerlerine koyduğum bir tek şey var.”


“Ne o?”


“Sen. Hep seninle konuşuyorum, görüşüyorum.”


“Evet Banu.”


“Bunun farkındasın ama beni uyarmıyorsun.”


“Bunu senin söylemeni bekliyordum.”


“Neden?”


“Bu durumdan memnun musun, değil misin, anlamak için.”


“Anlamadım. Senin için bu neyi değiştirirdi ki?”


“Hiç, öyle merak ediyordum.”


“Danışanlarına ne öneriyorsun mesela?”


“Yeni çevrelere ve arkadaş gruplarına girmelerini.”


“Bana da önermen gerekmez miydi?”


“Yani iş arkadaşlarınla aranı bozma dedim aslında.”


“Aynı şey değil.”


“Banu anlamıyor musun, anlamazdan mı geliyorsun?”


“Neyi?”


“...”


“Neyi?”


“Senin Avukat Mehmet’in yanındaki o sana benzeyen kız benim eski nişanlım.”




20. ve son bölüm 30 Nisan 2019 Salı hthayat.com’da...



Diğer bölümler:



Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir başkalrınıniye suçlamiyorum jakliyim
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.