Boşanmak üzereyiz...

Yeşim Hanım merhabalar. 2.5 yıl önce 5 yıllık sevgilimle evlendik. 40 günlük evliyken eşimin annesi tarafından, çalışmıyorum ve oğlunun parasını yiyorum diye evimde çok büyük kavga çıktı. Edilmeyen küfür, hakaret, aileme söylenen sözler karşısında ve eşimin beni hiçbir şekilde korumaması, bana sahip çıkmaması sonucu iyice sinirlenip, öfke nöbeti geçirdim ve ben de bana söylenenleri geri iade ettim ama şahsi hakaret etmedim. Evimden kovdum tabii gitmedi sonra gitti hatta eşim gideceği yere kadar bıraktı. Evliliğim hep bu olaydan sonra kavgalarla geçti. Eşim bana hiçbir sekilde ailesini kötülemedi. “Bize bunlar neden yapıldı?” ya da “Üzülme” vs. gibi cümlelerle destek görmedim. Ben ondan destek görmedikçe daha daha sinirlendim daha da öfkelendim. Bu olay sürekli önümüze geldi. Her kavgada eşim arkadaşlarının yanında soluğu aldı, eve geceleri gelmeye başladı. Her kavgada bunu yapıyor. Aynı zamanda gönül almaya hiç beceremiyor. Ağladığımda “Neden ağlıyorsun?” demez. “Sakinleşmeni bekliyorum” der. Şuan boşanmak üzereyiz. Dayanamayıp babasını aradım eşimle konuşmasını, ona fikir vermesi için ama eşim iyice sinirlenmiş ve ailemin yanına gelip, bana “eve gelmiyosun” dedi. Kendi de gitmemiş normalde eve gelirdi her koşulda. Ve bu aralar yurtdışında yaşamak istediĝini gitmemiz gerektiğini söyledi. Ben gitmek istemediğimi söyledim fakat beni hiç dinlemiyor. Beni ikna da etmiyor sadece yurt dışında yaşayacağız deyip evrak toplamaya başladı. Ben de çok içerledim ve hep üzgünüm 1 aydır. Ben şuna çok üzülüyorum. Çok güzel zamanlarımız oldu. Benim her istedigimi alır, sıkılsam sıkılmasam gezdirmek ister, beni mutlu etmek isterdi. Her an anılarımız aklıma geliyor ama kavga edince 180 derece dönüyor. Ben şimdi ne yapıcam bana yardımcı olun lütfen. Nasıl kaldıracağım bunları? Beni arayıp “Konuşalım, orta yolu bulalım” da demez. Mesaj da atmaz. Ailesiyle konuşacakmışız. Ailesiyle (annesiyle) konuşmuyorum ki ben. Kadın beni gördüğü yerde öldürmek istiyor. Ben evimi istiyorum ve eşimle ortak yol istiyorum ama o çok sinirli ve dolu.


Yeşim Tijen’in cevabı:

Merhaba sevgili okurlar; size de merhaba sevgili kızım “Hamdım yandım piştim” sözü insanoğlunun yaşamının en güzel anlatımıdır. İnsan ham olarak yaşamaya başlar öyle ham olarak kalamaz, yangınlar çıkmaya başlar bazen kendi çıkardığı bazen kundaklama olarak yaşanan yangınlarla yanar kavrulursa bile o yangınlardan olgunlaşarak hayatın dersleri alınarak çıkılır. Siz de şimdi kayınvalidenizle el ele vererek tutuşturduğunuz yangında acı çekiyorsunuz. Bu yaşanan yangından pek bir ders çıkarmış biri olarak bana görünmediniz, ayrılmak istememenize rağmen adım atmaktan imtina ediyorsunuz. Kayınvalideniz sizden büyük; siz kışkırtılmış olsanız bile yavrum evden kovulan o, evliliğinizin sonlanmasını istemiyorsanız kayınvalidenizden özür dilemeniz gerekiyor. Özür dileyerek siz kayınvalidenizi kazanmayacaksınız ama kocanızın gönlünü kazanmaya başlayacaksınız. Bakın başlayacaksınız diyorum kazanacaksınız demiyorum. Eşinizin gönlünü kazanmanız zaman isteyecek. “Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine” deneli tam tamına kırk gün olmuş, hiç olmaması gereken bir şey olmuş. Kayınvalidenizi evden kovmuşsunuz. Böylece ilişkinizin büyüsünü kendi ellerinizle ham (tecrübesiz) biri olmaktan dolayı bozmuşsunuz. Tekrar aynı büyülü hale gelmesi yaşanan olaydan dolayı oldukça zor. Eşiniz güven, inanç kaybı yaşamıştır. Onu ve ailesini hiçe saymış durumdasınız. Her eşin kolay kabul edebileceği bir durum değil; eşiniz, ailesine karşı mahcup duruma düşmüş. Bir başka ifadeyle bir deprem yaşandı ardından artçılarla geldiğiniz nokta boşanma aşamasındasınız. Bu sarsıntıyı durdurmak için taviz ve emek vermek zorundasınız. Yoksa evinizi de eşinizi de kaybedersiniz. Kayınvalideniz de çok erken bir hamle yapmış ancak belli ki kayınvalideniz bu evlilik aşamasında bazı rahatsızlıklar duydu ve biriktirdi. Kırkıncı günü artık çok erken bir şekilde bunları ifade etmek zorunda kendini hissetti. Size çalışmanız gerektiğini de nasıl söyledi bilmiyorum. Kaba bir şekilde söylediyse yanlış olmuş. Bir kayınvalide gelinine karşı da hassasiyetle davranmalı. O belli ki yeterince hassasiyet göstermemiş, siz onu alttan almamış; kayınvalideniz oğlunu, siz eşinizi hiç düşünmemişsiniz. Bunu düşünebileceğinizi, oğluyla konuşacağınızı söyleyebilirdiniz. Bunlar olmamış. Hatta şunu da burada vurgulayayım istiyorum: Sorunuzu yazarken eşinizle olan ilişkinizi “Benim her istediğimi alır”, “Beni sıkılsam da sıkılmasam gezdirmek ister”, “Beni mutlu etmek ister” diyerek anlatmışsınız. Kayınvalidenizi bir nevi haklı çıkarmışsınız. Oğlu için, geleceği için kaygılanmış kadın. Direkt oğlunu korumak adına size o sözleri sarf etmiş. Bulunduğumuz yıllar artık eşli çalışılması gereken zamanlar… Kayınvalideniz sizleri gözlemlemiştir. Oğlunun durumuna bakmıştır, anne yüreği oğluna kıyamamıştır. Gelin de çalışsın ancak geçinirler. “Oğlum çok yıpranıyor” diye sizi uyarmıştır aslında ikinizin geleceği için olması gereken budur yavrum yoksa iki yakanız bir araya gelmez. Öyle tek kişinin maaşıyla eskisi gibi kadınlar evde otursun öyle bir Türkiye artık yok, kalmadı o Türkiye bitti. Bu yeni düzene bütün kızlar ayak uydurmak zorunda yoksa güzel bir gelecek oluşturamazlar, mutsuz olurlar. Erkek bir başına bunca pahalıkta eşine, arzularına yetemez. Gelecek oluşturulamayınca da o evlilik sağlam olamaz.


Eşinizle her kavgada yaşananların ortaya dökülmesi üzerine merhem sürülmeyen, kapanmamış bir yaranın sızısı gibi size kendini hatırlatır durur. Çok normal, ortada çözülmemiş bir sorun duruyor. Haliyle yok sayamıyor. Ailesine bağlı düşkün bir adam. Sizin eşiniz annenize böyle davranmış olsaydı nasıl hissederdiniz? Onu anlamalısınız çözüm sizde. Eşiniz arkadaşlarının yanına gitmesiyse bir kaçış tabii ki artık sevgili değilsiniz. Sevgiliyken küsüyorsun birbirinizden uzakta durabiliyorsunuz ama evlenince aynı evde yaşıyor olmanın rahatlığı vardır sonuçta her şeye rağmen eve geliyor ve size bir öneride de bulunuyor. Bu önerisi sizden aslında vazgeçmek istemediğinin en büyük göstergesidir. Yurt dışında yaşamayı istemek demek “Seninle ailelerden uzakta yaşayalım belki mutlu olabiliriz” demek istiyor yavrum. Bunları görün ve kayınvalidenize eşinizle gidin, özrünüzü dileyin. Bir şey kaybetmezsiniz. Kayınvalideniz yeniden kazanmazsınız ama eşinizle belki yeni bir sayfa açabilirsiniz diye düşünüyorum.


Yazımın sonunda şimdi artık yangından çıkıp pişme zamanı yani gerçekleri görerek ona göre davranma zamanı ama yine de tedbirle… Beraber olmaya karar verirseniz bebek yapmak için acele etmeyin önce dereyi bir net görün yavrum. Güzel, umutlu günlere ulaşmanız dileğimdir. Mevlana’nın ruhu şad olsun ne güzel söylemiş, hepimizin yaşamını anlatmış.


Sevgiler sevgili okurlarıma…


Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.

İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com



YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Hem haksizsiniz hem de uste cikmaya calisiyorsunuz. Kayinvalide hakli, bos bos evde oturup kocanizin parasını yemek istiyormussunuz besbelli. Gidip ozur dileyin de yine yiyin parayı kimseyi ilgilendirmez bu konu. Ama hem gercekten parayı yiyip hem de kadini evden kovmak ... yuh yani...
    CEVAPLA
  • Misafir Sakın gidip özür dilemeyin. Bu karşı taraf için bir zafer demek. suclu olmasa gelmez denilir. bende benzer şeyler yaşadım. keşke uzak yaşayabilsem de gzüm görmese. bir evladım için katlanıyotum yol yakınken vazgeçin emin olun çok daha mutlu olursunuz
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.