Aklın ve kalbin evrimi

Niyetin yaşam kaliteni belirler.


Niyet ise kalbin sesidir, kalbten doğar.


Kalbin sesi ise ancak derin dinlendiğinde duyulabiliyor.


Kalpteki 40.000 Nöron sayesinde Kalbin beyinden bağımsız olarak;

• Öğrenme


• Hatırlama


• Hissetme


• Duyumsama özelliği vardır.

Kalb kutsal bir sunaktır ve tüm kâinatı içinde barındırır.


Burada kalbin “b” harfi ile yazılmasının sebebi onun manevi yönüne işaret etmek içindir.


Kalp ile kanın bedende dolaşımından sorumlu pompa görevi gören fiziksel organdan bahsedilmektedir.

Kalb, fiziksel ve ruhsal boyut arasında köprü kuran bir merkez konumundadır.

Bir boyutu ile maddeye diğer boyutu ile ruha bağlıdır.


Kalbin manyetik alanı beyinden 5000 kat fazladır.


Tersi zannedilse de kalb beynin patronudur esasında.


Kalpten beyine giden sinyaller, beyinden kalbe giden sinyallerden daha fazladır.


Kalb, beyin fonksiyonlarını etkileyerek hislerde ve duygularda değişim yaratır.


Dikkat, odaklanma, algı, hafıza ve sorun çözme gibi zihinsel becerileri etkiler.


Ancak tabii, beyin ve kalb arasında karşılıklı bir alışveriş söz konusudur.


Yani kalb beyine, beyin de kalbe sinyaller gönderir.


Önemli olan da ikisi arasındaki uyumu yakalamaktır.



O halde her ikisini de ayrı ayrı tanımak, fonksiyonlarını ve misyonlarını bilmek gerekir.



Geçen yazıda bilgi-deneyim ve bilgelik yolunu işlemiştim.


Geri dönerek, evrimleşmenin bu 3 aşamalı sürecini okuyabilirsiniz.



Beyin bilgi edinme ve analiz etme yeteneğini taşır.


Kalb ise bedenle doğrudan ilişkili deneyim alanıdır.


Ruh ise bilgelik boyutudur.



Öğrenme süreci, beyinde başlar.


Edinilen zihinsel bilgi davranışları etkiler.


Yeni davranış şekli yeni seçimleri doğurur.


Ve bu yeni seçimler belli deneyimleri doğurur.


Bir deneyimde 5 duyu dışardan veri toplayarak, verileri beyne geri iletir. Ve beyin yeni kimyasallar üretmeye başlar. Bunlara his ve duygular denir.


Kısacası her deneyim belli bir hissi doğurur.


Her his de düşünce şeklini etkiler.



Benzer deneyimler aynı hissi doğurur,


Ve aynı hisler belli bir düşünce kalıbını güçlendirir.



Düşünce şekli, ancak yeni his ve deneyimlerle değişir.


Beden, beynin entelektüel olarak depoladığını uygulamadığı müddetçe, beyin fonksiyonları da değişmez.



Deneyim yoluyla öğrenme, beyinde sinaptik bağlantı sayısını en az iki katına çıkarır.


Özetle, beyin fonksiyonlarını ve algıyı geliştirmenin yolu, bilgiyi kalbe - bedene indirmekten geçer.


Bilginin yerleşmesi ve vücut bulması için de düzenli tekrar gereklidir.


Beden adeta bilgiyi ezberler.


“Düzenli tekrar, düşünceden eyleme, felsefeden ustalaşmaya vardırır.” der Dr. Joe Dispenza



Bu, Tasavvuf geleneğinde de Bil-Bul-Ol olarak ifade bulur.


Yaradanı bilmek bulmak ve daim onunla olmak.


Bu şekilde biyolojik hatta genetik yapı da dönüşür.


Evrimleşme sürecinin bilimsel açıklamasıdır bu.



İşin biraz daha manevi boyutuna bakar isek…


Bilginin deneyime ve bilgeliğe dönüşmüş halinde, zihin artık akıl olarak ifade olur.


Aklın Türkçesi “US” tur.


Uslu durmak buradan gelir ve aklı kullanmaktır aslında.



Akıl, kalble beynin iş birliğini, uyumunu yansıtır.


Kalbe uyumlandığında zihin esner ve sınırları genişler, sert ve sivri yapısı dönüşür ve yumuşar.



Zihin her şeyi sorgular ve analiz eder. Hep fazlasını ister ve tatmin bulamaz.


Ağırlıklı olarak zihninde yaşıyorsa insan, sinir sistemi rahatlayamaz, derin dinlenemez ve doyum hissedemez.


Kalbi ve beyni uyumluysa kişinin, ’evinde’ rahattır, olanı dinler, duyar ve kendini güvende hisseder. Tatmin içerisindedir.


Akıl, kalbten gelen hissi, mesajı yorumlayarak hayata geçirmesidir.


Mesajın ego denilen alt benlikten mi yoksa kalb denilen yüksek bilinçten mi geldiğini akıl ayırt eder.


Buna evrimleşmiş veya özgürleşmiş akıl denir.


Tasavvuf’ta aklı selim, yani selamete ermiş akıl diye ifadelendirilir.



Bir de kalbi selim vardır ki, o da tüm gıdanın ruhtan geldiğini ve hatta ruhun kendisi olduğunun bilincine varmaktır.


Kalb de özgürlüğe böyle erişir.


Deneyimden bilgeliğe geçiştir burası.



ÖZET olarak;

Kalp-Beyin arasındaki uyum geliştiğinde, faydaları:

• Bedenin kendini iyileştirme gücü en üst seviyede olur.


• 1300 biyokimyasal yeni etki oluşur.


• DNA yenilenir.


• Bağışıklık en iyi seviyeye ulaşır.


• Fiziksel ve zihinsel dayanıklılık gelişir.


• Odaklanma gücü gelişir.


• Kalp bilinci veya boyutuyla direkt bağlantı oluşur.


• Sezgiler güçlenir.


• Güven hissi gelişir.


• Yaratıcılık artar.


• Bilinçaltına doğrudan erişim gerçekleşir.


• Beynin öğrenme/hafıza merkezi gelişir.


• Kalp ritmi ideal seviyeye ulaşır.


• Tüm iç organlar ve meridyenler (bedenin ince enerji kanalları) düzenli çalışır.


Evrimleşme sürecimiz kolaylıkla ve kutlu olsun



Öz.


YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.