5 Kadim Ruh – Bölüm 5: Boşluk

BOŞLUĞUN SESİ

Boşluk, yaşamın anası olduğundan belki de Evren’in en kadim varlığıdır diyebiliriz.

Her şey ondan doğar ve içinde yine onu taşır.

Ona Uzay Boşluğu diyen de vardır.

Peki nedir boşluk?

Aslında boş bir alan yok.

Yaşamın en ince hali olan Saf Bilinç’tir o.

Tüm canlıların, hatta yaşam formlarının maddeye dönüşmeden önceki halidir.

Vedik gelenekte buna tüm olasılıklar alanı denir.

Bir düşüncenin dahi oluşmadan önce, onun tohum halidir.

Henüz düşünce oluşmamış, bir olasılık halinde, adeta doğumunu beklemektedir.

Yaratıcılık da bu alandan doğar ve aynı süreçten geçer. Herhangi bir eser ortaya çıkarken, boşluğun içinde var olan tüm seçeneklerden bazısı seçilir ve bir araya getirilir.

Yaratıcı süreç ve yaratıcılık, tüm olasılıkların bilincinde olarak boşluğun en iyi şekilde kullanılmasıdır.

Maddeyi, dolayısıyla bedeni yöneten de bu boyuttur.

Saf Bilinç’tir, ruhtur o aslında çünkü.

Ruh maddeye hükmeder.

Madde ruha değil.

Boşluğun bir diğer tarifi de farkındalıktır.

Farkındalığın farkında olmak ise, bilinç için yapılmış en sade ve güzel tariftir sanki.

İnsan olarak bilincimizi saflaştıran, açan ve geliştiren farkındalıktır.

Her şey ile kurduğumuz ilişki ve iletişim, bu sayede güçlü ve akıcı olur.

İletişimi tıkayan, algının, yaşamın maddesel olan kaba düzeyinde takılıp, ağırlaşmasındandır.

O vakit, farkındalığı geliştirmek üstüne çalışmak lazımdır biraz.

Farkındalık olmadan, madde gerçekliğe kavuşmuyor.

Farkındalık hali, ayrıca meditasyonun bir diğer adıdır.

Farkındalık içerisinde olduğun her an meditasyon yapmaktasın.

Bunun gözleri kapatıp, bağdaş kurmakla hiçbir ilgisi yoktur.

Meditasyon, zihnin bedenle hizalanarak, algının zamandan ana yönelmesidir.

Burada üç boyuttan çok boyutluluğa geçiş gerçekleşir ki boşluğun, uzayın, evrenin öz yapısı budur.

Yaşam enerjisi, gücünü oradan alır.

Ruhun yüksek bilincini madde boyutuna indiren, ikisi arasında ilk bağlantıyı kuran niyettir.

Aslında bilinç, özünde niyettir.

Kendini bu boyuta, bu dünyada yaşayan canlıların sahip olduğu yaşam enerjisi aracılığıyla doğurarak görünür kılmaktadır.

Diğer bir ifadeyle...

“Yaşam bilincin odaklanmasından ibarettir. Bu da kadim geleneklerin sırrıdır.”

Ruhsal Bilimadamı Gregg Braden

Ve boşluğun bir diğer vasfı da ses aracılığı ile ifade olmasıdır.

Ses onun frekansını taşır.

Onu doğrudan aktaran bir araçtır.

Onun evrensel dilidir.

Öyleyse, tüm olasılıkları içinde barındıran, yaşam enerjisinin kaynağı olan, maddeye gerçeklik kazandıran ve onu yöneten, tüm yaşamı doğuran ve onun içinde olan saf bilince, derin dinleyiş ile ulaşmak mümkün.

O elle tutulur, gözle görülür olmadığı için ancak duyumsanarak algılanabilmekte.

Saygıyla,

ÖZ