Sonbahar rüzgarı
Pastırma yazının da sonuna gelmek üzereyken, metal ve havanın etkisine artık iyice giriyoruz.
İçinde yaşadığımız bu dünyada herşey canlıdır ve herşeyin kendine has bir bilinci veya ruhu var.
Evet, hava da metal de bir canlıdır ve onların da birer bilinci ve taşıdığı vasıflar vardır.
Üstelik onlarla hergün temas halindeyiz. Bizimle sürekli iletişim halindeler. Hem içimizde hem dışımızda varlar.
Peki kim bu varlıklar?
Neyi temsil ediyorlar?
Her Sonbahar bize ne demeye gelirler?
Şimdi doğanın artık yavaşladığını haber verirler. Biraz daha içe dönme vaktinin geldiğini.
“Süslerden soyunarak” arınma, fazlaları bırakma ve sadeleşmek için hazırlık yapma zamanı geldi derler.
Ve böylece vizyonun yenileneceğini müjdelerler.
Her bir doğal unsur bir organı etkiler ve temsil eder. Hava ve metal unsurun evi ise akciğer, bağırsak ve sinir sistemidir.
Bu mevsim, bilhassa akciğerler, bağırsaklar ve sinir sisteminin arınma ve bakımdan geçme zamanıdır.
Doğa bedene bu yönde destek verir.
Bağırsaklar bedenin boşaltım, akciğerler ise dolum sistemidir.
Bağırsaklar, insanı eskimişi bırakmaya, akciğerler ise yeni ilhamları almaya teşvik eder.
Ayurvedik yaşam biliminde bunlar Prana ve Apana olarak isimlendirilir.
Prana, %80 nefes yoluyla alınan yaşam enerjisinin adıdır. Prana, 5 duyu organı ve hisler aracılığı ile gelen tüm gıdalarda farklı oranlarda bulunur.
Yani yenilen, içilen, koklanan, görülen, işitilen, dokunulan ve ayrıca hissedilen herşeyin kendine has bir enerji kalitesi ve içinde belli oranda Prana vardır.
İnsanın duygu ve düşünce yapısını, fiziksel sağlığını etkileyen baş etkendir denilebilir.
Ancak bu sistem herşey gibi bir alış-veriş dengesi üzerine kuruludur.
Pranayı arttırabilmek için, fiziksel-zihinsel ve duygusal bedenleri arındırarak yeni yaşam enerjisine yer açılması gerekmektedir.
Bu tıpkı, eşyalarla dolu bir mekana yeni eşya almaya benzer.
Mekan boşaltılmazsa yeni malzeme eve giremez.
İşte bu noktada bağısaklar devreye girer.
Bağırsaklar bedenin çok katmanlı olarak temizliğinden sorumludur.
Sonbahar'da boşu boşuna bilhassa bu iki organ aktive olmamaktadır. İkisi birer çifttir.
Bu ikisine ek diğer etkinleşen sistem de sinir sistemidir.
Sinir sistemi ise, akıl-beden-kalp arası iletişim ve besinlerin iletkenliğinden sorumludur.
Bilhassa hava unsuru ile çalışır.
Havanın fazlası sinirlerin elektrik yükünü arttırarak ajitasyona sebep olur.
Hava;
Hareketli, hafif, soğuk ve kurudur.
Zihni etkiler, düşünce üretir. Fazlası endişeye vardırır.
Hava, yaşam enerjisinin sinir sisteminde dolaşımını sağlar.
Sinir sistemi dengede olduğunda yaratıcı ifade akıcı ve canlıdır.
Şimdi havanın ve metalin panzehiri olan, biraz ısıtıcı ve nemlendirici bir bakımdan geçme zamanı.
Bakımdan kasıt hem fiziksel hem ruhsal beslenme ve yaşam tarzı.
Gelin size biraz daha detaylı anlatayım.
Sonbahar, rutini çok sever. Zevk aldığın günlük bir rutin belirle. Böylece zevk aldığın şeyleri de bir gözden geçirmiş olursun. Rutinin her gün aynı saatlerde olmasına özen göster.
Olabildiğince erken kalkarak günün genel akışını ve ruhunu belirle. Sabah saatleri havanın ruhu en dingin halindedir. Bunu değerlendir. Sabahın dinginliği tüm varlığına sinsin ve tüm gün boyunca etkisi sürsün.
Hareketi dinlenerek dengele. Hareketi de dinlenmeyi de ihmal etme. Her gün, bedenini hafif ısıtacak bir egzersiz yap ve ardından derin dinlen.
Doğada vakit geçir. Otur, dinle. Kokla. İzle. Yaz ve hisset.
Daha çok dinle. Derin dinle. Duymak üzere dinle. Konuşurken dahi dinle. Kendini de duy, dinle.
Açık havada bolca derin nefes alıp ver. Akciğerlerini aç, temizle.
Fakat fazla rüzgara maruz kalmamaya çalış. Başını rüzgardan koru. Bilhassa da kulaklarını.
Bedenin ısısını koru. Üşümemeye dikkat et.
Bilhassa kalbini besle. Hissetmediğin hiçbir şeye zorlama kendini.
Metal enerjisi, öz değer üzerine çalışır. Direncine kulak verip, hislerini dinlemek için kendine zaman tanıma hakkına sahipsin, bunu hatırla.
Zor ve zorlayıcı geliyorsa, dinlenme zamanın geldiğini bil. Bu zamanı kendine ayır. Kendinden başlayarak herkesin hayrına olacak.
Aceleyi defterden sil.
Agresif ortamlardan uzak dur.
Gece çok uzun saatler ekrana maruz kalma. Ve geç yatma. 22:30 ideal bir zaman. Hafif müzik dinlemek, biraz kitap okumak ve hoş sohbetler sinir sistemin ve tüm fizyolojin için daha dengeleyici olacaktır.
Toprak Ana'nın topraklayıcı esanslarını kullan. Örneğin; ıtır, vetiver, portakal, mandalina, limon, sedir, bergamut, tarçın, karanfil, ardıç meyvesi, mürver, okaliptüs, kakule, selvi, çam, vanilya, rezene, defne yaprağı.
Aşırı ses, gürültüden uzak dur. Doğada vakit geçir.
Mis çiçek ve ağaç kokulu esans yağları ile banyolar yap.
Şimdi çiğ ve soğuk gıdalara dikkat!! Aşırı pişmiş ve sıcak gıdalara da. Hafif ılık ve buharda pişmiş olanı ideal.
Bağırsakların için pre ve probiyotik gıdalarla beslen.
Sinir sistemi için akşamları Melissa, Papatya ve Tarçın çayı içebilirsin.
Ve bir de bonus:
Haftada en az 1 kez tüm vücuduna susam yağı sürerek kendi kendine masaj yap. Tüm duyu organların, genital bölgen dahil. Yağı cildine iyice emdir. 30 dk. sonra ılık/sıcak duş al. Susam yağının içine dilediğin bir veya birkaç esans yağı eklemen ince enerji bedenlerini ve ruhunu da besleyecektir.
Sonbahar, bırakma, arınma, sadeleşerek vizyonun yenilenme zamanı dedik…
Bu doğal olarak beraberinde biraz hüzün ve belki yas duygusunu getirebilir.
Bu mevsim yapraklar kendini bırakırken, bizim de bırakmak zorunda kaldıklarımız tetiklenip canlanabilir.
İşte tam da bu yüzden dinlenmek şimdi çok önemli.
Dinlenirken aslında tuttuklarımızı görür ve onları bırakmak için alanı açarız.
Dinlenebilmek, öğrenilen bir beceridir. Pratik ettikçe de gelişen bir kas gibidir.
Yalnızca ön koşulu, birazcık hareket etmiş olmak ve dinlenirken yenilenmek için net bir niyete sahip olmaktır.
Gerisi kendiliğinden akar gider.
Ve havayı biraz daha yakından tanımak istersen de geriye dönüp hava hakkındaki yazıyı okuyabilirsin…
Keyifli yolculuklar...
Sağlıklı ve verimli bir sezon...
Vizyonunun berrak ve güçlü olmasını dilerim.
Öz.
YORUMLAR