Giriş: 27 Mayıs 2020 Çarşamba

Salgın günlerinde ilişkiler

Evlerde, ilişkilerde her şey yolunda mı? Asayiş berkemal mi? Geçtiğimiz günlerde katıldığım Psikoloji İstanbul Salgın Günlerinde İlişkiler Webinar'ından notlarla karşınızdayım. Gottman terapistleri sevgili Filiz Kaya Ataklı ve Özge Altan Aytun bu süreçte partnerimizle ilişkilerimizi güçlendirmenin ipuçlarını anlattı. Biz ilişkimizde Filiz ve Özge ile arkadaş olmanın ve beraber çalışmanın avantajını çok yaşadık; sıra sizde...

Bu süreç ilişkileri çok zorluyor. Çin'de salgından sonra boşanmaların arttığını biliyoruz. Bir taraftan bu süreç, bize birbirimizi daha iyi tanıma şansı da veriyor; birbirimizi hiç olmadığı kadar fazla görüyoruz. Bu durumu yakınlaşmaya ve birbirinizi tanımaya ayırırsanız ilişki için olumlu bir şey yapmış olursunuz. Mutlu çiftler birbirlerini çok iyi tanır. Hepimiz sürekli değişiyoruz ve bu değişimlerimizi de beraber keşfetmemiz gerekiyor. Mutlu çiftler birbirlerine sürekli soru sorarak birbirlerini keşfediyorlar.

Partnerinizle sohbet edin

Her şeyden önce partnerinizle yaşadıklarınızla ilgili konuşmanız önemli. Bu konuşma sırasında birbirinizi daha iyi anlayarak ilişkinizde kendinizi güvende hissedersiniz. Eğer, çiftten biri kendisini kaygıyla tek başına hissederse ilişkide güvensiz hisseder. Oysa karşı tarafın da kendisini anladığını bilmek, kişiyi rahatlatır. Bu yüzden birbirinize sorular sorarak sohbet edebilirsiniz:

Salgın ve bu süreçle ilgili neler düşünüyor ve nasıl hissediyorsun?
Bu süreçte seni en çok zorlayan şey ne?
Duygu ve düşüncelerin için dönüm noktaları neler?

Hatta bu sorulara şimdilerde “Karantinadan çıkacak olmamız sana nasıl hissettiriyor?” sorusu da eklenebilir. Burada önemli olan karşı tarafı ikna etmek değil, takım arkadaşını iyi tanımak, iyi bir takım olmak, birlikte uyum içinde olmak. Bu yüzden tüm soruları merakla sormak oldukça önemli. Bu dönemde geçmiş deneyimleri ve alanları daha çok ele alabilir, konuşabiliriz. Bu süreç bittiğinde yapılacaklar da konuşulabilir. Bu olayın hayatımızda bir geçiş dönemi olduğunu bilin ve bu geçiş dönemlerinde yaşanan şeyler diğer olaylara oranla daha akılda kalıcı olur. Bu soruların cevaplarını yargılamadan, merak ve şefkatle dinleyin. Birbirinizle ilgili tahminlerde bulunarak bunu keyifli bir oyuna dönüştürebilirsiniz. Bu size birbiriniz için yakınlık kapısı açacaktır.

Bu dönemde alınan boşanma kararları

Ufak ama mühim bir not da ekliyorum. Bu dönemde alınan hızlı boşanma kararlarını pek önermiyorlar. Bu kararınızı erteleyin, imkanınız varsa bu dönemde online ilişki terapistlerden destek alabilirsiniz.

İhtiyacınızı keşfedin ve eşinizle paylaşın

Bu dönemde verdiğimiz tüm tepkiler normal: baş ağrısı, mide ağrısı, huzursuzluk... Çünkü büyük bir belirsizlik içindeyiz ve bu belirsizlikte, ne hissettiğimizi bilmek çok önemli. Ve birbirimize ihtiyacımız var. İlişki gurusu ve 40 yılın üzerinde ilişkiler üzerine araştırma yapan John Gottman bu durumu şöyle özetliyor: “Her olumsuz duygunun içerisinde özlenen ve istenen şey vardır.”

Yaşadığımız her korku anında, her üzüntüde bir özlem var. Bunları fark etmek, şefkatli bir bakış çok önemli. Bunlar bizi güvende hissettirir, stresimizi azaltır. Hepimiz başka şeylerden korkuyoruz ve korkmamızın mantıklı sebepleri var. Bunları konuşmak bizi bir nevi “fabrika ayarlarımıza” döndürür.

Bazılarımız için bunları konuşmak çok kolay, bazılarımız için ise değil. Çünkü hepimiz duygularımızı farklı şekilde deneyimliyoruz. Her duyguyla ilgili ne hissettiğimiz çocukluğumuzda şekilleniyor. Biz büyürken, bir şey hissettiğimizde bize nasıl tepki verildiği, bugün o duyguyu hissettiğimizde nasıl tepki verdiğimizi etkiliyor. Şu süreçte ilişkide en zor olan şeylerden biri, duygularla ilgili farklı inanışlara ve davranışlara sahip olunması. Bu farklılıklar hakkında konuşun.

Birbirinize bu soruları sorabilirsiniz:

Sen büyürken kaygı ile ilgili yaşadıkların nelerdi?
Ailende kaygı nasıl yaşanırdı?
Seni küçükken neler kaygılandırırdı?

Seni ne teselli ederdi? Kişisel anılar hatırlanmasa bile diğerlerinin kaygılarına bakmak işinize yarayabilir.

Yaşadığınız pek çok kavganın sebebi bazı duyguları yok saymak olabilir. Veya partnerinizle duygularınızın tamamen zıt olması ilişkinizin problemi olabilir. Ruh ve beden bir bütün olduğu için, duygularınız da bedeninize yansıyor olabilir; bedeninizdeki değişimlere kulak verin.

Duygularınızı tanımlamak için duygu çemberini de kullanabilirsiniz. Eskiden duygularını çok kısıtlı kelimelerle tanımlayan biri olarak, bu çember benim çok işime yaradı.

Mutlu ilişkiler dilerim...