Tedavi edilemeyen tümörler için umut ışığı

Bu ay beni heyecanlandıran yeni bir gelişmeden haberdar oldum. Özellikle tümörü 12’den vurabilme özelliği nedeniyle kanser tedavisinde ciddi bir avantaj sağlayan radyoterapi alanın en yeni teknolojilerinden MR Linac ile ilgili bir konferansa katılan uzmanlarla görüştüm. Radyoterapi alanın yeni teknolojilerinden MR Linac, “akıllı” özelliği sayesinde daha önce tedavi edilemeyeceği düşünülen bazı tümörlere tedavi edici ışın veriyor ve bu yönüyle kanserin tedavi yelpazesini genişleterek daha çok sayıda hastanın tedavi edilmesini sağlıyor. Bu yeni teknolojinin hastalar ve uzmanlar için yeni özelliklerini aktarmak amacıyla Acıbadem Maslak Hastanesi’nde “MR Linac ile Paradigma Değişimi: Olgularla Smart” isimli konferans düzenlendi. Konferansta, Acıbadem Üniversitesi Radyasyon Onkolojisi Ana Bilim Dalı Başkanı ve Acıbadem Maslak Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Enis Özyar ve Acıbadem Üniversitesi Radyasyon Onkolojisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Acıbadem Maslak Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Banu Atalar’ın yanı sıra, Amsterdam Üniversitesi Radyasyon Onkoloji Bölümü’nden Dr. Anna M.E. Bruynzeel ve Dr. Frank J. Lagerwaard da MR Linac yöntemiyle ilgili deneyimlerini paylaştılar.


Yeni teknoloji ülkemizdeki uzmanlara tanıtıldı

MR Linac’ın dünyada sayılı merkezlerde bulunduğunu belirten Prof. Dr. Enis Özyar, “Bu, yeni bir yöntem. Işın tedavisi yapan lineer hızlandırıcı ile MR’ı bir araya getiriyor. Bu yeni tedavi yöntemini yaklaşık altı aydır farklı hastalarda kullanıyoruz. Bu sayede, daha önce tedavi edilemez diye düşünülen hastaları tedavi edebilme şansını buluyoruz” diye anlattı. Bu yeni yöntemin uygulanması için çevre ülkelerden çok sayıda hasta geldiğine dikkat çeken Prof. Dr. Özyar, Azerbaycan, Hırvatistan, Bulgaristan, İran, Irak, Kazakistan, Karadağ, Sırbistan ve Ukrayna’dan hastalar geldiğini belirtti.


Daha önce görmediğimiz tümörleri görebildik ve tedavi edebildik

Prof. Dr. Banu Atalar, vaka sunumlarının hem Türkiye’de hem Avrupa’da dikkat çektiğini belirterek amaçlarının, bu yeni teknolojinin özelliklerinin daha çok sayıda uzman tarafından bilinmesini sağlamak olduğunu söyledi. Prof. Dr. Banu Atalar “Radyoterapi alanında çok yeni gelişmeler oluyor ve ülkemiz temsilcileri olarak bu gelişmeleri çok yakından takip ediyoruz. MR Linac çok önemli yeni bir gelişme. Özellikleri sayesinde daha önce göremediğimiz ve tedavi edemediğimiz tümörleri görme şansı elde edebiliyoruz… Tedavi ettiğimiz hastaların çok büyük oranında çok güzel sonuçlar elde ettik” dedi.


Tedavide yaş sınırı yok

Dr. Anna M.E. Bruynzeel, MR Linac ile uygulanan tedavide yaş engeli ve limiti olmadığını belirtti, hatta tedavi ettiği hastalarından birinin 92 yaşında olduğunu anlattı. Bruynzeel sözlerine şöyle devam etti: “MR Linac, özellikle karaciğer, pankreas, prostat ve bazen akciğer kanserlerinde tercih edilebilecek bir yöntem. Prostat ve pankreas hastalarında bu tedavinin daha başarılı olduğunu görüyoruz. Bu cihazla her seans ortalama 45 dakika sürüyor. Pankreas kanserde 5 seans uyguluyoruz, klasik radyoterapide 10’ar dakikalık 30 seans uygulanıyor. Kliniğimizde, 80 yaş üzeri pek çok hastayı tedavi ediyoruz.” Kendi kliniklerinde genellikle pankreas ve karaciğer kanseri hastalarını tedavi ettiğini belirten Dr. Anna M.E. Bruynzeel, konferansta çok ilerlemiş pankreas kanseri olan ve ameliyat edilemez denilen bir hastasına uyguladığı başarılı MR Linac tedavisini vaka sunumu olarak anlattığını sözlerine ekledi.


Hasta tedavi masasındayken tedavi planında değişiklik yapılabiliyor

Bruynzeel, MR Linac’ın özelliklerini şöyle anlattı: “Klasik radyoterapi uygulamalarında tedavi planı önceden belirlenir ve ona göre ilerlenir. Örneğin, tedaviye başlamadan iki hafta önce görüntü alınır ve ona göre bir plan hazırlanır. İki hafta sonra o görüntüye göre tedavi yapılır. Bu nedenle klasik yöntemde ilk belirlediğimiz tedaviye göre ilerliyor ve değişiklik yapamıyorduk. MR Linac ile anlık tedavi planı değişikliği yapabiliyoruz, o an aldığımız görüntüye göre tedavi planını değiştirebiliyoruz. Bu teknolojiyle tümörün sınırlarını daha net görebildiğimiz için daha küçük bir emniyet sınırı belirleyerek çalışabiliyoruz. Böylece daha kesin çizgilerle tedavi alanı belirleniyor ve tedavi edilen alanda klasik radyoterapiye oranla sağlıklı hücreye daha az ışın veriliyor.” Dr. Bruynzeel, hastalarının tedavide aktif bir rol oynamasının da tedavide daha iyi sonuçlar almalarını sağladığını söyleyerek, “Hasta, bizim gördüğümüz görüntüleri tedavi sırasında görüyor ve tümörünü izleyebiliyor. Nefesini ayarlayarak ışın vereceğimiz çerçeveye tümörünü yerleştiriyor. Hastalarımızın, tedavilerinde aktif rol oynuyor olmalarının onları mutlu ettiğini gördük” dedi.


Radyoterapi için bir devrim

Dr. Frank J. Lagerwaard, “MR Linac ile görüntüyü hem fotoğraf hem de video olarak alabiliyoruz. Bu, radyoterapi için bir devrim, çünkü biz her zaman radyoterapi ve MR’ın kombinasyonu ile çalışmayı istiyorduk. MR Linac ile tedavi sırasında da görüntü alabiliyoruz. Yumuşak dokularda yüksek çözünürlüklü görsel elde edebiliyoruz. Daha önceden kullandığımız yöntemlerde tümörün görüntüsünü net alamadığımız için, örneğin, akciğer ve karın bölgesindeki tümörlerde, tümörü ışınlarken ıskalamamak için daha büyük alanlardan ışınlama yapmak durumunda kalıyorduk ve oradaki sağlıklı alanlar da ışınlanıyordu. Bunun yanı sıra, bu cihazın bize sağladığı bilgi ile önümüzdeki yıllarda radyoterapi alanında büyük bir ilerleme kaydedeceğimizi düşünüyoruz.”



Dr. Anna M.E. Bruynzeel, Dr. Frank J. Lagerwaard ve Prof. Dr. Banu Atalar


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.