Liste yapın! Yapacağınız ilk iş gideceğiniz yer ne olursa olsun mutlaka ihtiyaç duyacağınız şeylerin bir listesini yapmak olmalı. İç çamaşırı, kıyafet, pantolon, çorap, ayakkabı, gözlük, ceket... Normalde de sürdürdüğünüz hayatta hep sizinle olan şeyler yani. Tatilinizin uzunluğuna göre kıyafetlerinizin miktarını belirleyin ve özellikle katılacağınız özel durumları da buna katın; hoş ve romantik bir akşam yemeği, spor gezisi her neyse, dışarıda giyeceğiniz kıyafetleri buna göre kategorize edin. Bir de anne tavsiyelerinden en mühimi olan, ihtiyaçtan fazla çorabın ve iç çamaşırının yanınızda bulunması kuralını atlamayın. Bu konuda annelerimizin bizim göremediğimiz iç görüleri var, bilemezsiniz...

Temel ihtiyaçlarınızı yanınızda tutun Bavulunuzu kaybetmekten mi korkuyorsunuz. Bavulunuzun başka bir yere gönderilmesinden, temel ihtiyaçlarınızın sizden kilometrelerce uzaklarda kalmasından... O zaman yapacağınız şey çok basit, onları mutlaka yanınızda tutun. Bavula koymayın. Diş fırçanız, tabletiniz, ceketiniz, hemen değiştirebileceğiniz kıyafetleriniz, varsa biletleriniz ve biniş numarası gibi gerekli bilgilerin olduğu notlarınız ya da belgeleriniz gibi şeyler mutlaka size yakın bir yerlerde olsunlar. Onları sürekli kontrol etmek zorunda kalmayın, direk yanınızda taşıyın.

Gideceğiniz yeri tanıyın! Kıyafet ve yanınızda bulunduracağınız şeyler noktasında bir başka endişemiz de gideceğiniz yer. Tropik bir yere mi gidiyorsunuz. O zaman büyük ihtimalle kabana ihtiyacınız olmaz, kar pantolonuna da pek ihtiyaç duyacağınızı sanmıyoruz. Suya girmeyeceğinizi düşünseniz bile yine de yanınızda bir mayo bulunsun ama. Yağmurlu bir yere mi gidiyoruz? O halde yağmurluk mutlaka bulunsun ve lastik ayakkabı da pek işleri zorlaştırmaz gibi duruyor. Gideceğiniz yerin havası suyu ve orada yapabileceklerinizle ilgili kısa bir araştırma sizi ihtiyacınız olmayan şeyleri yanınıza alma halinden kurtaracaktır. Unutmayın, asla kullanmadığınız ve kullanamayacağınız eşyalarla tıka basa dolu bir bavul kadar size seyahati dar edebilecek şey az bulunur.

Mutlaka götürülecekler bölümü! Kıyafet işini sonsuza dek rafa kaldırdıktan sonra, bir diğer safhaya geçiyoruz. Kıyafetler dışında ne lazım? Kitap götürüyor muyuz? Bilgisayar lazım olur mu? Ders kitaplarımı da götürsem ders çalışır mıyım? Aslında bu sorulara cevap verebilmeniz için bir başka soruya doğru bir cevap vermeniz gerekiyor: Neden tatile gidiyorsunuz? Eğer bu soruya dürüst cevap veriyorsanız, bu cevabınız doğrudan bavulunuza nüfuz edecek ve içindeki gereksiz olan bütün şeyleri çıkarmanızı sağlayacaktır. Siz tatile, işten uzaklaşmak için mi yoksa işe gömülmek için mi gidiyorsunuz? O zaman laptop kalsın. E-postalara ulaşmak, işle ilgili şeylere cevap vermek demek bir kısmınızın hala çalışıyor olduğu demektir ve aman, bırakın kalsın işler iş yerinde. Tatile aileniz ve eşinizle vakit geçirmek için mi gidiyorsunuz? O zaman bırakın kitaplar da kalsın. Kitap dediğiniz şey sizi sohbetten uzaklaştırır, sizi insanlardan saklar. Bir bakmışsınız ki tatilde hiç dinlenmemişsiniz, hep kitap okumuşsunuz. Tatili uzun zamandır yapmadığınız ama yapmayı planladığınız şeyleri yapabileceğiniz bir yer olarak görmeyin, dinleneceğiniz bir şans olarak görün. O planladığınız şeylerin tamamını döndüğünüzde yeniden yapabileceksiniz, şimdilik sadece biraz kendinizle ve sevdiklerinizle zaman geçirin.

Tuvalet malzemeleri işini de bi' halledelim! Eğer kampa değil de otele gidiyorsanuz o zaman şanslısınız. Tuvalet malzemeleri olarak genellediğimiz o şeylere pek ihtiyacınız yok. Neler onlar peki? Şampuan, saç kremi, sabun, duş jeli... Bunların hepsi odanızda bulunacak. İnanmıyor musunuz bize? İnanmıyorsanız otele gidince şöyle bir duşa göz gezdirin. Diş fırçası, diş macunu, saç fırçası ve herhangi özel ve gerekli şeyin dışında, bunlara ihtiyacınız olmaması demek sizi stresten kurtarır, çünkü tatilden önceki gece bir bakmışsınız ki şampuan bitmiş, duş jelinin götürülecek hayrı kalmamış. Uğraş dur! Ana fikir kaçmak. Elinizden gelse bütün ilaç dolabını da yanınıza alacaksınız, o ayrı. Ama mühim olan gerek olup olmadığını düşünmek. Ayrıca, tekrar söylüyoruz. Lütfen saç kurutma makinesi de evde kalsın. Otelde var, gerçekten var. Şu an onsuz kalamazsınız gibi hissediyor olabilirsiniz. Oteldeki de size aynı hizmeti verebilmek için yerinde asılı bir şekilde bekliyor, gerçekten.

Kabine kaç çanta koyabilirim? Şimdi bütün her şey paketlendi, hazırlandı ve artık tek ihtiyacınız olan bilgi kaç tane bavulu kabine koymaya izniniz olduğu. Elbette ki bu kural gideceği yere uçakla gidecek olanlar için geçerli. Bunun için önden araştırma yapmanızda fayda olabilir çünkü her hava yolu firması bu konuda farklı politikalar izliyor olabilir. Orada bir sürprizle karşılamamak ve ekstra bir ücret ödememek için internette yapacağınız bir "bavul bedeli" anahtar sözcüklü arama işinizi mutlaka görecektir.

Çamaşır yıkamak da her zaman bir seçenek tabi! Çantalar için ekstra ücret ödemek istemiyor musunuz? O zaman yapılacak şey götürdüklerinizi biraz küçültmek. Bunu da hiçbir şeyle yapamıyorsanız kıyafetlerle yapmanız çok kolay olabilir. Her şeye ihtiyaç duyduğunuzu düşündüğünüz anlarda aslında tek yapmanız gereken yanınızda götürdüğünüz kıyafetlerle ilgili bir yıkama planı yapmak olur. Yıkayıp kurulayıp giyebileceğiniz her kıyafet size bavulda da alan sağlar. Ancak bunun için kıyafetlerinizi yıkayıp kurulayabileceğiniz bir yerin olup olmayacağını bilmeniz gerekiyor olabilir. Çoğu otelin çamaşır yıkama servisi ya da odasında yıkayabileceğiniz bir makinesi bulunur. Bu da ek bilgi olarak kulağınızın bir köşesinde bulunsun. Yine, kesinlikle emin olmadan önce oteli arayıp bu konuda kısaca bilgi almanız her zaman mümkündür.

Mümkün olduğunca her şeyi küçültün! Tekrar söylüyoruz ki, bu işte kural her şeyi ama her şeyi mümkün olduğunca hafif tutmak. Bunu yapmak için de, küçültün. Her şeyi. Eğer ille de kitap okurum diyen biriyseniz, bir tatilde 5 kitap birden bitiririm diyorsanız, kitapları yanınıza almayın. Çok pratik bir öneri değil mi? Aslında demek istediğim, dijital çağa giriş yapıverin. Cep telefonlarından, özel cihazlardan, kitaplarınızın dijital versiyonlarını satın alıp yine o cihazlarla okuyabilirsiniz mesela. Kilo kilo kitap taşımaktansa, ufacıcık cep telefonu boyutunda bir cihaz taşısanız fena mı olur yani? Aynı öneriyi laptop taşıyanlar için de yapmakta fayda var. Tablete geçmek en pratiği. Üstelik de, iki kişiyseniz ve ikinizin de teknolojiye ihtiyacı olacaksa, tabletleri paylaşın. Çünkü iki kişinin birden tableti olması sıkıldıkça ona dönebileceğiniz anlamına gelir. Dönmeyin, lazım geldikçe paylaşın!