Kopenhag’dan Malmö, Helsinborg ve irili ufaklı kasabaları ardımda bırakarak yaklaşık 5 gündür yoldaydım. Smögen ve Kungshamn’ı ayıran köprünün üzerinde her iki kasabaya da bakarken “Hangisinde uyumalıyım” diye düşünüyorum. Geçtiğimiz aralık ayında yayımlanan İsveç kitabımın çekimlerinin son günüydü. Yaklaşık 3 yıldır devam eden gidiş gelişler, 8 bin kilometreyi bulan o uzun yolculuğun son gecesinde, İsveç’in batı kıyılarında Göteborg’a bir iki saatlik uzaklıktaki o harika balıkçı kasabasına doğru yol alıyordum. Burayı fotoğraflamak için son güne bırakmıştım. Smögen bu kitabın finali olmalıydı.

İsveç seyahatim boyunca gece konaklayacağım hiçbir oteli önceden belirlemedim, rezervasyon yaptırmadım. Tümüyle spontane bir seyahatti. Smögen’e giderken de böyleydi. Tabi özellikle yaz aylarında mutlaka önceden rezervasyon yaptırmalısınız. Bölgede genelde irili ufaklı küçük oteller var ancak yüksek sezonda yeterli olmayabiliyor.

Fotoğraf çekmek için cennet

Haksızlık etmeyeyim, sadece Smögen’de değil, Smögen ve çevresinde görmeniz gereken pek çok irili ufaklı kasaba var. İlave olarak her birinin inanılmaz manzarası var. Hep söylerim, kuzeyin farklı bir ışığı var. Özellikle bir parça güneş bulursanız fotoğraflarınızda sıra dışı efektler yakalayabilirsiniz.

Sessizlik tüm seslerin üzerinde...

Sakinlik, huzur ve alabildiğine doğa... Son yıllarda popüler olan İskandinav dizilerinden aşina olduğunuz pek çok manzaraya çıplak gözle bakacaksınız. Kanımca İskandinav dizilerinin başarısında senaryoları kadar, arka plandaki müthiş coğrafya ve derinliğin de payı var. İsveç, binlerce ada ve yüzlerce göl üzerine kurulmuş bir ülke.

Smögen’in sabahları...

Sabahları erken uyanmalısınız Smögen’de. Zaten hemen herkes erken uyanır ve gün erken başlar burada. Küçük koşuşturmalar, telaşsız tekneler, okula giden birkaç çocuk. Sahilden balıkçı barınaklarına yürüyüş yapabilir, kıyıda kahve içip kısa voltalar atabilirsiniz. Kuzeyde gün böyle ve benzer başlar.

Göteborg’dan 2 saat!

Evet Göteborg’dan 2 saat ama benimgibi her küçük kasabaya uğramadan geçemeyenlerdenseniz, yol bütün gün sürebilir. Bana sorarsanız otobanları değil, ara yolları kullanın. İsveç pek çok açıdan son derece güvenli bir ülke. Her yerde durabilir, yolun keyfini çıkarabilirsiniz. Yeşille suyun buluştuğu bu ülkede İsveçliler suyla bir arada yaşamaya alışkın. Herkesin bir teknesi var. Balık tutmak ve yelken yapmak gündelik hayatın parçası... Bu aynı zamanda deniz ürünleriyle gastronomi arasındaki ilişkileri kuvvetlendiren bir imkân sağlıyor. Stockholm ve Göteborg gibi şehirlerde ödediğinizin üçte bir fiyatına burada tıka basa deniz ürünü yiyebilirsiniz.

Yazı: Levent Özçelik