Fransa’nın Provence bölgesinde, lavanta tarlalarıyla çevrili liman kenti Marsilya kısa bir kaçamağı fazlasıyla hak ediyor...

11.00

Marsilya’ya tepeden bakmak için en ideal nokta St. Charles Garı. Şehrin yüksek tepelerinden birinin üzerine kurulu olan Gar, aynı zamanda şehrin merkezi olarak tanımlanıyor. Başta Marcel Pagnol’unkiler olmak üzere birçok Fransız filmine de mekân olan garı, şehrin merkezine bağlayan ve Boulevard d’Athenes Caddesi’ne doğru alçalan 104 Basamaklı merdiveninin tepesinden bakınca manzarayı ayaklarınızın altında hissedeceksiniz.

12.00

Bu şehirde hayat adeta sokaklarda akıyor. Limandan sola doğru kıvrılıp yukarı çıktığınızda, Panier bölgesi karşınıza çıkacak. Tipik Akdeniz mimarisine sahip Panier’yi keşfetmek için en iyi yöntem yürümek. Tur sırasında Panier’nin en eski sokağı Caisserie’yi sakın atlamayın. Burada 18. yüzyıldan kalma üç katlı, kemerli balkonları olan Hotel Dieu’yü gezebilirsiniz. Tırmanmayı göze alırsanız Accoules yokuşunun ortaçağdan kalan bir havaya sahip olduğunu göreceksiniz. Kentin en etkileyici binalarından Vieille Charite de bu bölgede. 18. yüzyılda inşa edilen binada, zamanında yoksullar tedavi ediliyormuş. Bugün içinde birçok müze yer alıyor.

14.00

Marsilya bir müze cenneti. Yunan ve Roma dönemlerinden itibaren şehir tarihinin sergilendiği Tarih Müzesi,modern sanat eserlerini barındıran Cantini Müzesi, Sainte Catherine Şapeli, 4. yüzyılda inşa edilen Sainte Marie Katedrali, liman yakınındaki St. Jean Kalesi, kent merkezindeki Cantini Çeşmesi, Longchamp Sarayı, sanat ve tarih meraklılarının atlamaması gereken yerlerden sadece bazıları...

16.00

Kentinmilli içeceği pastis. Bu anasonlu içki, tat olarak rakıya benziyor. Akşamüstü pastis içmek için ideal zaman. LaMaison du Pastis, bir kısmı ev yapımı olan 90’ın üzerinde pastis seçeneğiyle ziyareti hak ediyor. “İlle de alışveriş” diyenler rotalarını Rue Paradis, Rue Saint Ferréol ve Rue de Rome caddelerine çevirmeli. “Marsilya” denince akla ilk gelen ürünlerin başında sabun ilk sırayı alıyor. 16. yüzyıldan beri üretilen sabunlar, şehrin sanayisinde önemli rol oynuyor. Taşımaya değecek bir başka ürünse zeytinyağı. 2 Place Daviel’de bulunan Place aux Huilesmağazasında yağla ilgili her şey var.Marsilya’ya gelmişken Navettes kurabiyelerini de es geçmeyin. Parmak kalınlığındaki bu tatlılar, portakal çiçeği kokuyor. En güzellerini şehrin en eski fırınlarından Four des Navettes’te bulabilirsiniz.

20.00

Marsilya ziyaretinizin olmazsa olmaz keşiflerinden biri de Chez Fonfon olmalı. Özel deniz ürünleri, kayabalığı çorbası, lezzetli başlangıçları ve dünyaca ünlü “rouille” bu restoranda keşfetmeniz gereken lezzetler. Şehrin mutfağını keşfedebileceğiniz özel adreslerden biri de Le Petit Nice. Michelin yıldızlı lokantaya gitmeden mutlaka rezervasyon yaptırın. Özellikle bouillabaisse tatmak istiyorsanız 48 saat öncesinden bildirmeniz gerekiyor.Marsilya’nın en önemli tatlarından bouillabaisse, çorba ile yemek karışımı, içinde balık çeşitleri, safran ve patatesin yer aldığı biraz ağır ama çok lezzetli bir yemek.

Haber: Levent Özçelik