102. Cumhuriyet Bayramı’mız kutlu olsun! 29 Ekim 2025 tarihinde yaşayacağımız yeni Güneş dönüşü haritamız; 1 yıl boyunca ülkemizin ruhsal ve toplumsal hafızasında derin bir kırılma noktasını temsil ediyor. Bu harita, hem kolektif hem bireysel düzeyde “yeniden yapılanma” ve “uyanış” temalarını öne çıkarıyor. 17° Kova yükseleni ile ülkemiz, geleceğini yeniden tanımlama sürecine giriyor. Bu sadece yönetimsel değil; zihinsel, toplumsal ve ruhsal bir evrim anlamına geliyor.


Bu yıl; ülkemizin kimliği, ekonomisi, toplumsal değerleri, kültürü ve askeri politikaları köklü biçimde değişmeye hazırlanıyor.


Yükselen Kova: Geleceği kurma cesareti

Kova yükseleni, ülkemizin bu yılki döngüsünde; teknoloji, inovasyon, özgürlük, insan hakları ve kolektif bilinç konularının öne çıkacağını anlatıyor. Ancak bu özgürleşme, alışılmış kalıpları kırmayı da gerektiriyor. Bu yıl, eski sistemlerin çözüldüğü ama yeni vizyonların temellendiği bir dönem yaşayabiliriz.


Genç nüfusun ve kadınların sesinin daha görünür olacağı, sanat, bilim ve teknoloji alanlarında dikkat çekici projelerin doğacağı bir yıl geçirebiliriz. Bu yükselen derecesi; “eski düzenin yıkılması, yeni bir zihniyetin inşası” anlamına gelir. Toplumun farklı düşünen kesimleri, ülkemizin geleceğinin şekillenmesinde söz sahibi olabilir. Bu yıl atılan reformist adımlar, kısa vadede kaotik görünse de uzun vadede Türkiye’nin kimliğini yeniden şekillendirebilir.


Kova’nın modern yöneticisi Uranüs’ün IC çizgisinde olması, bu değişimin sarsıcı olacağını anlatır. Madenler, altyapı sistemleri ve inşaat sektöründe dikkat çekici gündemler yaşanabilir. Beklenmedik doğa olayları (özellikle sismik hareketlerin artışı, toprak kayması, hava ve yeraltı anomalileri) gündeme gelebilir. Uranüs; bilgi ve haber akışındaki sarsıntılarla da kendini gösterebilir. Ayrıca Uranüs; bilimsel keşifleri, teknolojik devrimleri, eğitim, ulaşım, ticaret ve iletişim alanındaki büyük yenilikleri tetikleyebilir. Yapay zekâ, savunma teknolojileri, dijital medya ve uzay çalışmaları alanlarında Türkiye’nin adını daha sık duyabiliriz. Basın, bilgi akışı ve sosyal medya sistemlerinde reformlar gündeme gelebilir; dezenformasyon yasaları ya da yeni medya düzenlemeleri konuşulabilir. Bu değişimlerde önemli olan “hakikat ile sahte olanı ayırmak” olabilir. Uranüs’ün 12. evdeki Plüto’yla 120’lik açısı, derin bir zihinsel uyanış yaşatabilir.




Satürn & Neptün 1. evde: Gerçek ve hayal arasındaki ince çizgi

Bu kavuşum, bir ülkenin hem ruhsal hem de kimlik anlamında kendini yeniden inşa etme sürecini anlatır. Türkiye bu dönemde gerçeklerle yüzleşirken, aynı anda büyük bir vizyonu gerçekleştirme potansiyeline sahip olabilir. Ancak bu kavuşum aynı zamanda bir “arınma” sürecini de tetikler. Sahte idealler, tutarsız söylemler, duygusal - dini manipülasyonlar, kurban- kurtarıcı rolleri bir bir çözülebilir. Balık’taki Satürn - Neptün, ülkemize hem manevi liderlik hem de sistemsel şeffaflık ihtiyacı getirebilir. Maneviyat, sanat, sinema, moda ve müzik gibi alanlarda güçlü bir yükseliş yaşanabilir. Dünyada daha yardımsever bir kimlikle öne çıkabiliriz.


Su üçgeni: Duygusal zekâ, strateji ve şifa

Akrep’teki Merkür - Mars kavuşumu, Yengeç’teki Jüpiter ve Balık’taki Satürn - Neptün ile muhteşem bir su üçgeni yaşıyoruz! Bu üçgen, ruh–bilinç–eylem uyumu yaratır. Ülkemizin sezgisel zekâsı, diplomatik kabiliyeti ve stratejik gücü bu yıl en yüksek düzeyde çalışabilir.


Merkür - Mars Akrep’te: Derin analiz, stratejik akıl, güçlü diplomasi. Kapalı kapılar ardında yeni ittifaklar, savunma alanında gizli anlaşmalar, istihbarat ve güvenlikte reformlar demektir.


Jüpiter Yengeç’te: Halkın refahına yönelik projeler, konut, tarım ve gıda güvenliği konularında destekleyici adımlar. Kadınların, annelerin, çocukların korunması vurgusudur.


Satürn–Neptün Balık’ta: Yüksek sezgi, ilahi adalet bilinci ve halkın bilinç düzeyinde uyanışıdır.


Güneş Akrep’te, Venüs Terazi’de: Gücün ve dengenin dönüşümü

Güneş'in 8. evde olması; ekonomide, finans sisteminde, vergi, kredi ve yatırım modellerinde köklü dönüşüm anlamına gelir. Devletin finans politikalarında, bankacılık ve para sistemlerinde yeni bir yapılanma döngüsü başlayabilir. Uluslararası finans ilişkilerinde “gizli ittifaklar, borç yapılandırmaları veya stratejik anlaşmalar” gündeme gelebilir. Türkiye artık gücünü sadece askeri ya da politik anlamda değil; adalet, diplomatik kazanımlar ve barış üzerinden kurmak isteyebilir.


Ancak Venüs’ün karşısındaki 2. evde yerleşen retro Şiron, “kaynaklarımızı iyileştirme” dersi getirebilir. Ekonomik ve toplumsal yaralar görünür olabilir ve bu yaraları onarmak, ülkemizin kolektif iyileşme sürecinin anahtarıdır. Ülkemizin ekonomik ilişkileri; güzellik, sanat, moda, tekstil ve estetik endüstrileri üzerinden de büyüyebilir. Ancak bu alanlarda özellikle sonbahar aylarında zorlanmalar olabilir.


Venüs’ün güçlü konumu ise; sanat ve sahne dünyasında yeni ikonların doğacağını gösteriyor. Sinema, müzik, televizyon ve moda sahasında kadın liderlik enerjisi öne çıkabilir. Yine de Şiron’un karşıtlığı; ünlüler ve sanatçılar arasında skandallar, sağlık sorunları, vefatlar veya özel yaşamla ilgili ifşalar getirebilir.


Ay Oğlak'ta ve 12. evde: Halkın bilinçaltının dönüşümü

Ay 12. evde Oğlak’ta; halkın bilinçaltındaki yorgunluğu ve içsel olgunlaşma sürecini anlatır. Bu yerleşim, “acıdan doğan bilgelik” demektir. Halkın artık duygularıyla değil sorumluluk bilinciyle hareket edeceğini ve manevi destek hissetmediğini gösterir. Zorluklar, krizler ve kayıplar olsa da bunlar; uzun vadede içsel olarak güçlenmeyi, psikolojik farkındalığın yükselmesini sağlayacaktır.


Meslekler ve günlük yaşam

Jüpiter’in Yengeç’te ve 6. evde olması; gıda, tarım, gastronomi, sağlık, psikoloji, danışmanlık, astroloji ve enerji şifası gibi alanlarda büyüme getirebilir ve iyileştirmeleri zorunlu kılabilir. Evden çalışanlar, bağımsız girişimciler, içerik üreticileri için bereketli bir yıl olabilir.


Neptün–Satürn kavuşumu spiritüel alanlarda profesyonelleşmeyi getirebilir. Bu alanlarda kurumsal hareket etmeyenler, zorlanabilir. Gençler için; sanat, dans, moda tasarımı, müzik prodüksiyonu, dijital medya ve sürdürülebilir teknolojiler öne çıkabilir. Haziran ayından sonra ekonomimizde iyileştirici adımlar atılabilir.


Askeri güvenlik

Akrep - Yengeç - Balık üçgeni; deniz sınırları, savunma sistemleri ve siber güvenlik alanında önemli gelişmelere işaret ediyor. Türkiye’nin savunma sanayiinde yeni bir teknolojik sıçrama yaşanabilir.


Mars - Merkür kavuşumu gizli müzakereleri ve stratejik operasyonları anlatır. Askeri alanda diplomasi kadar zekânın da ön planda olduğu bir yıl olabilir. Yabancı üsler, ortak tatbikatlar veya savunma anlaşmaları yeniden gündeme gelebilir. İç güvenliğimiz çok daha önemli olabilir.

Son olarak...

Bu yıl Türkiye için bir arınma ve uyanış yılı olabilir.


Ekonomik, diplomatik ve toplumsal olarak görünür değişimler yaşansa da bunlar yıkım değil, yeni bir bilinç katmanının doğuş sancısı olacaktır. 2025 - 2026 Güneş döngüsü, Türkiye’nin sadece kaderini değil, ruhsal frekansını da değiştirecektir.


Sevgilerimle,

Karma Astrolog İnci Hacıyusufoğlu

Instagram: @incininyildizi






YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.