Öfkemiz bize hayatımızda önemli bir şeyi ihmal ettiğimizi, haksızlığa uğradığımızı veya çok fazla şey feda ettiğimizi gösteren bir belirteçtir. Esasında öfke, benlik bütünlüğümüzü korumamıza yönelik bir işlev görür. Doğal ve geçici bir duygudur, her insan yaşar. Önemli olan sinirinizin ve öfkenizin saldırgan davranışlara ve kine dönüşmemesidir. Öfke kontrolü de bireyin bu duyguyu zarar görmeden ve çevreye zarar vermeden doğru olarak ifade edebilmesidir.

Peki, bu kontrolü sağlamak kolay mıdır? Yetersizlik, acizlik, kıskançlık, korku, endişe, yalnızlık ve de anlaşılamamak öfkeyi ortaya çıkaran duygulardır. Öfkenin kaynağı olan bu duyguları paylaşabildiğiniz, anlayabildiğiniz ve doyurabildiğinizde aktarımı da daha olumlu olacaktır. Öfke ne zaman kontrolden çıkarsa o zaman sorunlar da ortaya çıkar.

Peki, öfkemizi doğru yönlendirmek ve kontrol etmek için neler yapabiliriz?

• Öfkeyi sağlıklı bir biçimde ifade edebilmemiz için öncelikle bazı farkındalıkları kazanmamız gerekir.

• Öfkenin hangi düşünceyle arttığını ya da azaldığını gözden geçirmekte fayda olacaktır.

• Olumsuzluk uyandıran öfkenin artmasına yol açan “asla” “her zaman” gibi ifadeleri zihninizden uzak tutun.

• Bulunduğunuz ortamdan uzaklaşıp bir süre sakinleşmeye çalışın. Öfkenizin kontrolden çıkmasına izin vermeyin.

• Nefes egzersizleri yapıp, sakinleştirici durumlar hayal edin.

• Kendinize “Sakin ol” gibi telkinlerde bulunun.

Mutlaka öfkelenmenize sebep olacak olaylar yaşanacaktır. Yaşamda her zaman için engellerle ve istemediğiniz durumlarla karşılaşma olasılığınız vardır. Bunu değiştiremezsiniz ama olaylara bakış açınızı değiştirmek sizin elinizdedir. Bakış açınızın değişmesi, olayların sizde yarattığı öfke duygusunu taşınabilir boyuta indirgemenize ve doğru biçimde ifade etmenize yardımcı olacaktır.

Dikkat! Öfke bağımlılık yapıyor!

Diğer bir açıdan da ele alacak olursak bulunduğunuz ortamda öfkeli birisiyle karşılaşma halinde neler yapabilirsiniz?

Bu durumda da öncelikle kendi duygu durumunuzu belirlemeye çalışın. Eğer o an siz de öfkeliyseniz karşıya bir fayda sağlamayacaksınızdır. Hızlı bir öz değerlendirme yapılmalıdır. Erken uyarı işaretlerini tanımak gerekir. Öfkeli kişinin çevresinde olanlar, davranışlarındaki ufak değişiklikleri fark ederlerse öfke olaylarının birçoğu önlenebilir. Dışa dönük olanlar sessizleşip içe dönerken, sessiz insanlar ajite olabilirler. Bu ufak değişikliklere dikkat etmek ve değişikliği basitçe yorumlamak kişiyi öfkelendirebilecek şeyler hakkında bireysel konuşma yapmaya yardımcı olabilir.

Önleme uzun bir yoldur. Fakat erken uyarı işaretlerine dikkat etmediğiniz ya da halihazırda öfkeli durumda olan kişi ile ilk kez karşılaştığınız durumlar olacaktır. Ayrıca, önleme aşamasındaki her şeyi doğru yapmış olabilirsiniz ve kızgın insanlar istediklerini elde edebilmek için yapacaklarının en iyisi olarak hala öfkeyi seçebilirler. Sakin, sabırlı olmak ve derin bir nefes almak pişman olunacak hareketler yapmamızı engelleyecektir.

Öfke yönetimi için 6 yoga pozu

Öfkeniz çığırından çıkmadan kontrole alabilirsiniz.

6

Poz-1: Yapacağımız ilk hareket kollarımızı ve bacaklarımızı rast gele aşağıya doğru sağa sola sallamak ve HAHHH diye bir ses çıkarmak. Bu hareket için zorunlu bir tekrarlama sayısı yok siz ne zaman bu hareketi tamamladığınıza inanırsanız ona göre ikinci poza geçebilirsiniz.

Poz-2: İkinci poz şu, ayakları biraz aralıyoruz aynı şekilde kollar gövdenin yanında olacak. Nefes alırken kolları uzatıyoruz, verirken HAHHH sesi çıkarıyoruz. Bu pozda da sayı şart değil siz ne zaman bu pozu tekrarlamayı bırakmak isterseniz o kadar yapmanız yeterli olacaktır. Bu pozun amacı öfke esnasında sığlaşan nefesinizle buluşmak.

Poz-3: Bu poza ek olarak 3.pozu yapmanız gerekli. Ayakta duruyoruz, nefes alırken yukarı doğru uzayın ve nefesi verirken de göbek deliği omurgaya gelecek, dizler kıvrılarak yere doğru eğileceksiniz. Ve yine nefesinizi verirken HAHH sesi çıkarılacak. Yine bu pozda da sayı yok siz ne zaman bu poz için yeterli sayıda tekrar ettiğinizi düşünürseniz orada tamamlayabilirsiz. Ve bu 3 pozdan sonra kendinizi ve öfkenizi tekrar kontrol etmelisiniz ve duygu durumunuz hala öfkeli ise tekrar ilk 3 pozu yapmalısınız. Eğer kontrol sonrası duygu durumunuzda değişiklik varsa ve kendi nefesinizle buluşmuş iseniz bu kez şu pozlara devam etmek gerekecek.

Poz-4: Yere yüzükoyun uzanıyorsunuz. Bu poz kalp açıcı bir poz, kollar arkada olacak, nefes alırken tüm bacak ve kollar yukarı doğru kaldırılıyor, nefesi verirken aynı şekilde kolları ve bacakları yere indiriyoruz. Yine bu pozda da bir sayı sınırlamanız yok kendi isteğiniz ve tekrarınız doğrultusunda hareket edebilirsiniz. Bu pozun amacı kalp bölgesini biraz daha rahatlatmaktır.

Poz-5: Eller yerde omuzların altında, dizler kalçaların altında, nefes alırken bel kavisini artıracak şekilde eğiliyoruz, verirken göbek deliği omurgaya doğru çekiliyor ve kollar öne uzatılarak, kalçaları yere doğru bırakıyoruz. Ve pozu bitirmek için tekrar oturma pozuna gelinir. Yine bu pozunda tekrar etme sayısı size bağlı olabilir. Artık nefesinizle tamamen buluştuysanız, duygu durumunuzda oldukça değişiklik varsa yapılması gereken son hareket sinir sisteminizin sakinleştirilmesidir. İşte bunun içinde 6.pozu yapmanız yeterlidir.

Poz-6: Sırt üstü uzanıp, ayaklarınızın tabanı yere gelecek şekilde bükmeniz ve ellerinizi karnınıza koymanız gerekiyor, nefes alırken göbek deliğiniz yükselecek, nefes verirken alçalacak. Bu pozu uygularken gözlerinizi kapatın yada tavanda tek bir noktaya odaklanın. Ancak sırt üstü yattığınızda hala öfkenizde azalma yoksa hala ellerinizi bacaklarınızı sallama duygusu sizi dürtüyorsa o zaman bu pozu yapmaktan hemen vazgeçin ve ilk 3 poza geri dönün. Eğer duygu durumunuz gayet iyiye gidiyorsa elleriniz karnınızda bu pozu tekrarlarken sizi öfkelendiren kişi aklınıza geliyorsa istediğiniz bir sayıdan başlayarak geriye doğru sayınız.(Örnek: 20 - 19 - 18 - 17 .....0'a kadar)