Tüm uyku kurallarını harfi harfine uyguladınız; ancak hala ihtiyaç duyduğunuz kadar dinlenemiyorsunuz. İşte size bu denli yorgun olmanızın sebepleri:


1- Tüm temiz çoraplarınız kirli sepetinde

Eğer diğer birçok kadın gibiyseniz, yatağa girdiğinizde el ve ayaklarınızın eşinizinkilerden daha soğuk olduğunu fark etmişsinizdir. Çünkü bu bölgelerdeki kan akışını kontrol eden sinirler, kadınlarda daha hassastır. Yatağa temiz çoraplarla girerek, ısınmak için eşinizin ayaklarını kullanmanıza gerek kalmadan rahatlıkla uyuyabilirsiniz.


2- En sevdiğiniz uyku pozisyonu pelvisinizin bükülmesine sebep oluyor

Sabahları ağrılı dizlerle mi uyanıyorsunuz? Sebep, uyku pozisyonunuz olabilir. Uyurken yanlara döndüğümüzde, dizlerimiz birbirlerine sürtünerek pelvisi tuhaf bir açıda bırakır ve diz ağrılarına sebep olabilir. Uyurken bacaklarınızın arasına küçük bir yastık yerleştirmeyi deneyin.


3- Bir çukurun içerisinde yatıyorsunuz

Yattığınızda, sırtınız ile yatağın arasına üç parmağınızı sokabiliyorsanız, yatak, vücudunuzu olması gerektiği gibi desteklemiyor demektir. Yatağı 6 ayda bir ters yüz etmekte fayda var. Sıklıkla tutulmuş, uyuşmuş bir şekilde sırt ağrıları ile uyandığınızda ise yatağınızı değiştirme zamanınızın geldiğini anlamalısınız.


4- Yastıklarınıza ayar çekmek gerekiyor

Pofuduk yastıklar, başı önde tutarak boynun bükülmesine sebep olurlar. Bu yüzden kalın yastıklar yerine ince olanları tercih etmek gerekir. Yataktaki pozisyonunuz ayaktaki ile benzer olmalıdır: omurga düz, boyun dik.


5- Televizyon açıkken uyuyorsunuz

Bir talk şovdan gelen sesleri duyarak uyumak hoşunuza gidiyor. Ancak bir anda giren yüksek sesli reklamlar dinlenme vaktinize müdahale ediyor olabilir. Bu rasgele, bitmek bilmeyen sesler topluluğunun uykunuzu bölmesi çok normaldir. Yatağa girmeden önce talk şovlarınıza veda etseniz iyi olur.


6- Soğuk, kirli hava soluyorsunuz

Genel olarak nefes almanın en ideal yolu, burundan solumaktır. Burunlarımız, havayı ısıtarak kirleri ve diğer partikülleri filtreler. Ancak ağızdan nefes almak, özellikle de uyurken horlamaya, boğazın tahriş olmasına, ağız kuruluğuna ve hatta uyku apnesine sebep olabilir. Burun bantları, burnunuzdan nefes alma alışkanlığı kazanmanıza yardımcı olabilir. Eğer burun tıkanıklığından müzdaripseniz, burun tıkanıklığına çözüm yazımıza göz atın.



Uykusuzluğa basit çözümler!


7- Mikroskobik yaratıklar yatak odanızı işgal etti

Odanın içerisinde, güneş ışığında görülebilen o küçük partikülleri bilirsiniz. Bunlar geceleri, alerjileri ve astımı tetikleyebilirler. Hava filtreleri, toz ve diğer alerjenlerin etkilerini azaltabilir, nem giderici cihazlar da nemi alarak yardımcı olabilirler. Evinizin bağıl nem oranı yüzde 30 ile 50 arasında olmalıdır. Bir higrometer kullanarak evinizin nem oranını ölçebilirsiniz.


8- Evcil hayvanınıza alerjiniz var

Tozda olduğu gibi, evcil hayvanların deri döküntüleri de alerjileri kızıştırabilir. Ve yapılan araştırmalara göre, kadınların yüzde 17’si, geceleri evcil hayvanları ile ilgilenmeleri için uyandırılıyorlar. Küçük arkadaşınıza, kendi yatağına sahip olmanın mutluluğunu öğretin ya da en azından yüzünüzden uzak tutmaya çalışın.


9- Vücut termostatınızın dengesi şaşıyor

Düşük ısılar, uykulu olmamızı sağlarlar ve düşen vücut ısısı, daha hızlı uyumamıza yardımcı olur. Isıyı düşürerek ve odanızı serin tutarak bu süreci hızlandırın. Ancak REM uykusu esnasında, vücut ısınının ve soğutma sisteminin değiştiği bir periyod vardır; çevrenizdeki havanın ısısına daha duyarlı hale gelirsiniz. Bu yüzden ulaşabileceğiniz bir yerde ekstra battaniye bulundurmanızda fayda var.


10- Pijama ve çarşaf seçiminde hata yapmışsınız

Serin bir odada uyusanız bile, terden sırılsıklam olmuş bir şekilde uyanabilirsiniz. Gece terlemeleri genelde menopoz dönemi ile ilişkilendirilir; ancak regl, depresyon, diyabet vs ilaçları ile de tetiklenebilir. Doktorunuza danışarak bu semptomların daha ciddi bir durumun habercisi olmadıklarından emin olun. Ve sonra, yanınızda bir fan ile uyuyarak cildinizdeki nemin buharlaşmasını sağlayın ve daima bol, nefes alan pijamalar giyin, çarşaflarınızın malzemelerine dikkat edin.


11- Tren tarifeleri değişmiş

Gece 3’te çalan tren düdüğü gibi düzenli seslere adapte olabiliriz genelde; fakat aşina olmadığımız ve beklenmedik sesler tarafından uyandırılınca sıkıntı çekeriz. Kontrol edemeyeceğimiz bazı sesler vardır – kalorifer kazanından gelen sesler ya da sokak kedilerinin bağırışları gibi. Bu gibi seslerin sürekli uykunuzu böldüklerini düşünüyorsanız, beyaz gürültü, dalga ya da hafif müzik sesleri yayan bir ses cihazı kullanmayı düşünün.


12- Farkında olmadan kafein alıyorsunuz

Bazı astım ilaçlarında bulunan kimyasallar, kafeinle ilişkilidir ve bu maddeler, uykusuzluk ve stres yaratabilir. Depresyon, tansiyon ve kalp ilaçları da benzer etkilere sebep olabilir. Uyanmanıza neyin sebep olduğunu saptayabilmek için doktorunuzla kullandığınız ilaçlar hakkında konuşun.


13- Yalnız uyumayı tercih ederdiniz

Bu, uyku merkezlerindeki hastaların ve eşlerinin sıklıkla şikâyet ettikleri konulardandır. Partnerinizin uyanmanıza sebep olan dönmeleri, horlaması, sarılması ya da diğer alışkanlıkları konusunda neler yapabileceğinizi araştırın.


14- Uyku hormonlarınız sıkıntı yaratıyor

Karanlık, melatonin hormonunun salgılanmasını sağlar; bu hormon, etkili bir doğal uyku yardımcısıdır. Az miktardaki ışık bile, melatonin seviyenizi yalnızca birkaç dakika içerisinde düşürebilir. Yatmadan 30 dakika önce, ışıkları loşlaştırın ve tüm elektronik cihazları kapatın. Opak perdelerle aydan ve sokak lambalarından gelen ışığın odanıza girmesini engelleyin.





YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.