AMERIKA’da 20 yıldan bu yana yürütülen bir araştırmaya göre, zayıflama amaçlı diyetler uzun vadede hiçbir işe yaramıyor, hatta çoğunlukla daha fazla kilo alınmasına yol açıyor. Kendini “beslenme psikoloğu” olarak tanımlayan Minnesota Üniversitesi profesörlerinden Traci Mann, bilinen bütün rejimleri uygulayanlarla yapılan psikolojik ve fizyolojik testlerden sonra, “uzun süre diyet yapmanın imkânsız olduğu” neticesine vardığını söylüyor. Mann’a göre, “zayıflama diyeti yapanlar, yağlarıyla giriştikleri savaşı eninde sonunda kaybediyor, çünkü genlerimiz veya beynimiz besinlere karşı koymak üzere kodlanmamış”. Mann, kilolarla savaşımızı kaybetmemize neden olan 3 faktörü şöyle sıralıyor:

Nörolojik değişimler:

Rejim yaparken çevremizdeki yiyeceklere, özellikle de lezzetli olanlara daha hassaslaşıyoruz. Bu da yeme isteğini daha dayanılmaz hale getiriyor.

Hormonal değişimler:

Kilo kaybederken hormon seviyesi değişiyor. Beyne ‘doyum’ hissi veren hormonlar azalıyor. Haliyle açlık hissi artıyor.

Metabolik değişimler:

Rejim sırasında metabolizla yavaşlıyor. Vücut, kalorileri daha verimli kullanmaya başlıyor ama açlığa karşı da yağ stokluyor.