Bırakmak, ustalaşabileceğimiz en güçlü becerilerden biridir. Bırakmak; hayatımızda işe yaramayan bir ilişkiyi, işi, yaşam koşulunu, düşünce kalıbını, alışkanlığı vb. serbest bırakmak anlamına gelir. Bırakmak zor olabilir. Ancak, bu çabaya değer! Bırakmak, daha iyi fırsatlara alan açar. Aynı zamanda öz güveni artırır. Zamanla ve pratik ile değişime karşı daha rahat oluruz ve önümüzde daha iyi şeylerin olduğuna dair iyimserliğimiz artar.


Bırakmanın zor olmasının sebepleri

İnsan beyni, evrimsel olarak hayatta kalmaya öncelik verecek şekilde gelişmiştir. Bunu da geleceği öngörerek yaparız. Her ne kadar değişimi zihinsel olarak kabul etsek de, geleceği bugüne bakarak tahmin ederiz. Değişmeyen bir bugün, bize güvenlik hissi verir. Bu kesinlik arzusu, işler iyi gitmese bile mevcut duruma sıkı sıkıya tutunmamıza sebep olur.


Bir diğer neden ise, bize iyi hissettiren şeylere doğal olarak bağlanmamızdır. Beynimiz, hoşlandığımız deneyimleri tekrar etmeye programlıdır. Bu da bir hayatta kalma mekanizmasıdır. Bu yüzden, bize mutluluk ve keyif veren insanlara, yerlere ve şeylere bağlanmamız son derece doğaldır.


Bağlılık ve acı

Bağlılık doğal bir eğilim olsa da, acıya yol açar. Çünkü iyi ya da kötü, her şey değişir. İnsanlara, durumlara veya maddi şeylere bağlandığımızda, bu şeyler değiştiğinde acı çekeriz. Ayrıca kayıp ya da değişim korkusuyla da acı çekeriz. Genellikle, bağlı olduğumuz şeyleri kaybetme ihtimaline karşı tetikte olmak için büyük zaman ve enerji harcarız. Bu da stres ve katılığa neden olur, hayatın doğal akışına uyum sağlamamızı engeller. İlerlemek yerine, sıkışıp kalırız. İşte bu, gerçek anlamda bir acıdır.



Ne zaman bırakmalı?

Yoğun bir acı hissettiğimizde bırakma zamanının geldiğini anlayabiliriz. Belki "acı" kelimesi fazla güçlü gelebilir: Bu sadece bir rahatsızlık veya huzursuzluk hissi de olabilir. İçgüdüsel olarak bir şeylerin artık bize uymadığını fark ederiz. Ya da bir insanın, durumun ya da alışkanlığın, artık olmak istediğimiz kişiyle uyumlu olmadığını hissederiz. Belki de bize çok zaman ve enerji harcatan bir şeyin, bizi artık sağlıklı ve canlı hissettirmediğini gözlemleriz.


Bırakma zamanının geldiğini bilmek sadece ilk adımdır. Bir sonraki adım, bırakmaya hazırlanmak olmalıdır. Bırakmanın getireceği faydalara odaklanmak, bu süreçte çok yardımcı olur:


Neden bırakmalı?: Alan yaratmak

Bıraktığımızda, yeni deneyimler ve büyüme için alan açarız. Zihinsel alanımızı, zamanımızı ve enerjimizi yeni şeylere özgürleştiririz. Bırakmak her zaman bir ilişkiden ayrılmak ya da işi bırakmak anlamına gelmez. Bazen daha ince bir değişim olabilir. Örneğin, bir beklentiyi bırakmak da bırakmaktır. Bir iş etkinliği gibi normalde çekindiğiniz bir sosyal buluşmaya, beklentilerden arınmış bir şekilde katıldığınızda, belki de oradan keyif bile alabilirsiniz.


Neden bırakmalı?: Öz güveni artırmak

Bırakıp hayatın daha da güzelleştiğini görmek, hem kendimize hem de evrene olan güvenimizi inanılmaz şekilde artırır. Elbette, zaman zaman pişmanlık duyduğumuz sonlar da olabilir (örneğin; "kaçırdığım kişi" gibi), ancak bırakmayla ilgili hikâyelerin çoğunun mutlu sonları vardır. Yine de, bu mutlu sonları görebilmek için önce adım atmamız gerekir. "İdare eder" olanı bırakıp "harika" olana ulaşmaya istekli olmalıyız.


Geçmişte bıraktığımız durumların nasıl olumlu sonuçlar doğurduğunu fark etmek, bize yanlış kararlar olmadığını, sadece yön değişiklikleri olduğunu hatırlatır. Önümüzde sayısız potansiyel yol vardır, ancak şu anda yalnızca bildiklerimizi görebiliriz. Bilinmeyene kapı açmaya istekli olduğumuzda, bizi bekleyen daha büyük ve daha güzel şeyler olduğunu öğreniriz ve bu da öz güvenimizi artırır.


Nasıl bırakılır?

  • Hayatınızda artık işe yaramayan kişi, durum ve alışkanlıkları dürüstçe belirleyin.

  • Gelecekteki ideal kendinizi hayal edin. Sahip olmak istediğiniz özellikler neler? Nasıl hissetmek istiyorsunuz? Neleri başarmayı umuyorsunuz? Bıraktıktan sonra sahip olacağınız zaman ve enerjiyi nasıl kullanmak istediğinizi bu vizyon yönlendirsin.

  • Bırakma niyetinizi net bir şekilde ifade edin. Örneğin: "Beni sevilmemiş hissettiren bu ilişkiyi bırakmayı seçiyorum, gerçek sevgiyi hayatıma davet etmek için," veya "Gelecekteki hedeflerime ulaşmama yardımcı olmayan yeme alışkanlıklarını bırakmayı seçiyorum." Bunu sesli olarak söyleyin.

  • Bırakma nedenlerinizi yazın. Mevcut durumda size kötü hissettiren şeyler neler? Bu durumu bıraktığınızda neler daha iyi olacak? Motivasyonunuz azaldığında bu yazıya geri dönün.

  • Nazik ve korkusuz olun. Bırakırken nazik davranın. Başkalarının kararınızı tamamen anlaması gerekmez. İzin almaya ihtiyacınız yok. Nazik ve net olun. Ve harekete geçin. Hayatınızı değiştirmek için gereken adımları sadece siz atabilirsiniz.

  • Sabahları olumlamalar ve görselleştirme çalışmaları yapın. İstediğiniz hayatı tüm ayrıntılarıyla gözünüzde canlandırın ve bunu bedeninizde hissedin. Bu geleceğe uygun olumlamalar yapın.

  • Akşamları şükran ve günlük tutarak deneyimlerinizi kaydedin. Şükran pratiği, seçimlerimizin olumlu etkilerini fark etmenin önemli bir parçasıdır. Günlük tutmak, duygularımızı netleştirip işlememize yardımcı olur.

  • Kendinize şefkat gösterin. Hepimiz için tanıdık olanı bırakmak zordur. Geriye düşmeler ve zor anlar bekleyin. Bu anlarda kendinizi yargılamak yerine merakla yaklaşın. Kendinizi toparlayın, kendinize sarılın ve yeniden deneyin.


Kaynak: Jordan Fiorillo Scotti. "Mastering the Art of Letting Go". Şuradan alındı: https://www.psychologytoday.com/us/blog/buddhist-psychology-east-meets-west/202504/mastering-the-art-of-letting-go. (23.04.2025).



YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.