Hemen hepsi hem çocuklu hem çalışıyor hem de voleybol oynuyor. Kadıköy Moda’daki 20 kadın, Dinamo Spor Kulübü bünyesinde bulunan Anne Voleybol takımında yer alarak büyük bir özveriyle ter döküyor. İçlerinde daha önce eline top almamış da var, Fenerbahçe’de voleybol oynamış da. Hem spor yapıyorlar hem de yarattıkları sosyal ortamla ailelerine ve çevrelerine mutluluk saçıyorlar. Kimilerinin kocaları ve çocukları, haftada bir yapılan antrenmanlara eşlik ediyor. Annelerinin voleybol oynamasını izleyen çocukların saha kenarındaki topları toplaması ise görülmeye değer.


‘Hedef liglerde oynamak’

Takımın antrenörü Yiğit Oskay, Dinamo Spor Kulübü olarak 2010’dan bu yana faaliyet gösterdikleri basketbol, voleybol ve jimnastik branşlarına çocuk ve gençlerin yanı sıra yetişkinleri nasıl katacaklarını düşünerek önce ‘Baba Basketbol’ takımını sonra da ‘Anne Voleybol’ takımını kurduklarını anlatıyor. 4 yıl önce Baba Basketbol kurulmuş. Sonra çocuğu voleybol oynayan veliler, biz de voleybol takımı istiyoruz demiş. Antrenör Oskay, “Onlar bu teklifle gelince biz de geri çevirmedik. 18, 50 ya da kendini kaç yaşında hissediyorsa kadınlar gelsin, enerjisini atsın, sporunu yapsın, hem de sosyal ortam olsun istedik” diye konuşuyor. Bunun üzerine 1.5 yıl önce kurulmuş Anne Voleybol.


Çoğu çalışan, yaklaşık 20 anne olduğunu söylüyor Yiğit Hoca ve şöyle konuşuyor: “Çoğu, kulübümüzde spor yapan oyuncularımızın annesi. Tanıdık vasıtasıyla ya da tavsiye ile gelenler de var. Keyifli, muhabbetli ve eğlenceli geçiyor antrenmanlarımız. 2-3 sene sonra liglerde oynamayı hedefliyoruz.”




Özlem Ergüz Koç kızı ve antrenör Yiğit Oskay.


Hem oynama hem de öğrenme ortamı

Geçen çarşamba günü, İstanbul Kadıköy Lisesi spor salonundaki antrenmanı ziyaret ettiğimde, 13 takım oyuncusu vardı. İrem Koç da onlardan biriydi. “Bir tek benim çocuğum sporcu değil burada” diyor. Ortaokul ve lisedeyken voleybol oynamış fakat bir daha fırsatı olmamış. “Bizim yaşımızda olan ve voleybolu bilen oynama ortamı, bilmeyen ise öğrenme ortamı bulamıyor. Aramızda hiç oynamamış, öğrenen de var, hasbelkader lisede, başka bir yerde oynamış, sonra fırsat bulamamışlar da” diye konuşuyor. Haftada 2-3 antrenmana çıkabilmeyi istiyor “Ama sonuçta hepimiz çalışıyoruz” diye de ekliyor.




İrem Koç ile birlikte


Analı-kızlı spor

Antrenmana eşiyle çocuğuyla gelen anneler varmış. Bazen saha kenarında annelerini izleyen 5-6 çocuk oluyormuş. “Kadınların bu takım için büyük özveri gösterdiği ortada. Büyük özveriyle çalışıyorlar, herkes için çok kolay değil çünkü” diyor, Anne Voleybol takımı oyuncularında Özlem Ergüz Koç. Geçen çarşamba kızı ile antrenmana gelen Özlem Hanım, “Bu takımın en güzel tarafı birçok arkadaşımın burada analı-kızlı spor yapıyor olması. Takımdaki birçok arkadaşımın kızı da Dinamo’da oynuyor” diyor. Çocukları antrenmanlarına geldiğini gibi, bazen de kızlarının maçlarına gidip taraftar olarak onları desteklediklerini anlatıyor. “Belki zamanı gelince, biz iyi olunca, kızlarımızla karma ya da karşı karşıya maç yapabiliriz” diyor. Özlem Hanım, elini topa değdirmeyenlerden: “Başlayalı 1.5 sene oldu ve kendimdeki gelişme inanılmaz. Çarşambaları iple çekiyoruz. Gelmediğimiz zaman çok üzülüyoruz. Ne kadar yorgun olursak olalım antrenmanlara inanılmaz bir enerjiyle devam ediyoruz.”


Özlem Hanım, ayrıca biricik voleybol anne takımı olduklarını iddia ediyor. “Bazı şirket takımları var, birkaç tane de spor kulübü bizim gibi takım kurdu ama şu an bir rakibimiz yok, henüz karşımıza bir rakip çıkmadı” diyor.


Takım oyuncularında avukat Seda Günay da daha önce hiç voleybol oynamamış. Haftada bir kez yaptıkları antrenmanların bitmesini hiç istemediğini söylüyor. “Çocuğum 3.5 yaşında. Bazen o da geliyor. Antrenmanlarımız haftada 2 güne çıksın istiyoruz ama salon yetersizliği yüzünden olmuyor” diyor.




Geçen hafta antrenmana katılan anneler, toplu halde. Dinamo Spor Kulübü, her yıl mayıs ayında bir şenlik düzenliyor. Anne Voleybol Takımı, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da şenliğe katılacak.



Mutlu anne-mutlu çocuk

Mimar Beril Özbay da antrenmanlara bazen oğluyla birlikte geliyormuş. Beril Hanım, şunları söylüyor: “İyi ki varız. İşten sonra buraya gelmek, birçoğumuz gibi bana çok iyi geliyor. Çocuklara da çok iyi geliyor bence. 4 yaşındaki oğlum, bizi izliyor, bazen top topluyor. Bizi bu şekilde spor yaparken görmeleri, aktif spor hayatının içinde olmamız çok önemli. Mutlu anne, mutlu çocuk çünkü.”


Funda Ece Tütüncü ise eski voleybolcu. Ressam ve bir küçük çocuğu var. Üniversiteye kadar voleybol oynamış, en son Fenerbahçe’ye girmiş, sakatlanınca voleybol hayatı bitmiş. “Antrenmana ilk geldiğim gün sahanın sesi, file, beni inanılmaz heyecanlandırdı. Haftada 2-3 antrenmana varım” diyor.


‘Herkes içinden geldiği gibi’

Doğal görme eğitmeni Gülay Ertekin, bu çalışmalarında “başka bir enerji, başka bir hareket olduğuna” inanıyor. “Burada benim en çok hoşuma giden şey, nefes geliştiriyoruz” diyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor: “Meditasyonda yavaşlamak çok güzel ama hayat öyle geçmiyor. Refleksleri geliştirmek önemli. Ayrıca sorumluluk alıyoruz takım olarak hiç kimseyi yargılamıyoruz; olduğu gibi, herkes içinden geldiği gibi, olduğu kadar katılıyoruz. Güzel bir takım ruhu var. Keyifliyiz.”




Anne Voleybol takımı oyuncuları, beni de aralarına davet ettiler.

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.