Ebeveynliğe bütüncül bir yaklaşım ile hazırladığımız bir rehberin üçüncü bölümü… Bu bölümde hamilelik öncesi yapılması gereken psikolojik hazırlıkları Doktor Klinik Psikolog Merve Yalçınay, ile konuştuk.


Çiftlerin hiçbir fiziksel sağlık problemi olmasa dahi psikolojik sebeplerle çocuk sahibi olamadığını biliyoruz. Peki, hamile kalmak için nasıl bir psikolojiye sahip olmak gerekir?

Bu aslında çok geniş bir soru bir kere çocuk sahibi olmayı isteyip istemediğimizi bunu hangi gerekçelerle istediğimizi iyi bir tahlil etmek gerekiyor. Sebebimiz kesinlikle çok sağlıklı gerekçeler olmalı yani sadece ilişkimiz kötü gidiyor, çatışmalarımız çok ve artık bunu düzeltmemiz lazım “Hadi bir çocuk yapalım. Belki bize yenilik iyi gelir” gibi bir sebeple yapmamalı. Bazen çiftlerden “Karşılıksız sevgiye çok fazla ihtiyacım olduğunu düşünüyorum o yüzden de bir bebeğim olursa sanki bu sevgi onu alabilirim gibi düşünüyorum” şeklinde gerekçeler duyuyorum. Tabii ki karşılıksız sevgi çok kıymetli ve bunu hissediyoruz, bu çok iyi hissettiriyor ama bence bu bir yan sebep olmalı kesinlikle ana sebeplerden biri olmamalı. O yüzden de “Gerçekten çok sahibi olmayı istiyor muyum?” sorusunun cevabını aldıktan sonra tekrardan bir eşimizle bu durumu gözden geçirmemiz gerekiyor. Dediğiniz gibi her şey yolunda gitse de ruhsal anlamda bazı durumlar buna izin vermeyebiliyor buradaki sebeplerden biri de bazen şu oluyor: Çok mükemmeliyetçi yaklaşım… Bu süreç ne yazık ki o kadar didaktik o kadar planlı programlı olmuyor. Çok daha spontane ilerleyen, çiftlerin yakınlaşması çok daha spontane olduğunda oradaki sonucu almak çok daha kolay oluyor. O yüzden de ben eğer bir mükemmeliyetçi bir yaklaşım varsa bunun da hamile kalmaya engel olduğunu düşünüyorum.


Bu noktada bir de mesela çocuk yapmaya karar verdikten sonra bir çocuk yapacağız takıntısı var ve tamamen iş biraz ona dönüyor. Bu takıntı halinden nasıl çıkılabilir?

Modern yaşam bizi hayatta hep planlı, programlı olmaya götürüyor. “Şimdi sırada bu var”, “Sonra sırada bu var”… Okuldan mezun oldum, işe girdim, evlendim. Sırada ne var? Şimdi çocuk var. Şimdi bu çocuğu yapmam lazım ama öncesinde çok çalışıp çaba gösterdiğinde bir şeylere ulaşabiliyordum ama çocukta öyle olmuyor. Yani böyle bir süreç değil… Doğru bir eş bulmak gerekiyor, her şey bir rayına oturtmak gerekiyor, zihnini hazırlamak gerekiyor…O yüzden o kadar planlı programlı, diğer hayat öğelerimiz gibi olmuyor. Bir kere bunu fark etmek çok önemli ve çok kıymetli. O yüzden de kişilere bunun bir plan, programı olmadığını hatırlatmakta fayda var. Kesinlikle en önemli madde… Bir de aslında kişiler kendini anne olmaya baba olmaya hazırlamalı… İdealize bir ebeveynlik algısı var “Her şey çok iyi olmalı”, “Her şey dört dörtlük olmalı” gibi… Bu anne baba olmaya hazırlarken de kendimizden fark etmeden beklediğimiz bir şey oluyor. Hatta idealize bir doğum orada her şey yolunda gitmeli gibi… Eğer böyle bir algımız varsa bunu epey bir törpülememiz gerekiyor. Eğer çocuğu olan arkadaşlarımız varsa bence onlarla bu dönemde daha çok vakit geçirmek kıymetli. Çünkü gerçek hayatta işler nasıl gidiyor? Bizim zihnimizde tasarladığımız gibi mi? Oradaki durumu bir görmek gerekiyor ama tabii şunu da bilerek: Onların süreci bizim sürecimizle aynı olmayacak. Biz daha farklı bir süreç yaşıyor olacağız ama orasının bize verdiği çok önemli ipuçları olacak. Bunları yakalamak önemli. Bir bebek dünyaya geldiğinde çok huzurlu ve mutlu hissettiriyor bizi ama peşi sıra birçok yenilik geldiği için de bir o kadar da stresli bir dönem. O yüzden de stresle baş edebilip edemediğimiz kısmı kıymetli. Yani “Ben stresle baş edebiliyor muyum?”, “Bir bebek hayatıma girdiğinde karşılaşabileceğim problemlerle baş edebilecek miyim?” önden bunun bir hazırlığını yapmak önemli. Anne baba olmayı kafamıza tasarlarken eğer zihnimizde “Ben birinin söylediğim bir şeyi yapmamasına tahammül edemiyorum. Dediğim zaman yapsın istiyorum” gibi bir şey varsa bence çocuk sahibi olduğumuzu bu konuda epey zorlanırız. Çünkü bir bebeğe dediğimiz şeyi yaptırtmaki, bir çocuğa dediğini şey yaptırtmak çok çok zor hatta çoğu zaman imkansız. O yüzden eğer böylesi handikaplarımız olduğunu biliyorsak anne babaya olmaya hazırlanırken birazcık baş etme metotlarımızı da güçlendirip kendi kör noktalarımızı fark edip onlar üzerine de biraz kafa yormak bence çok iyi olacaktır.


Eşlerden biri birine daha çok ilgiliyse ve çocukla bu ilgi kayarsa ne yapmak gerekir? Böyle bir şey söz konusu olabilir mi?

Böyle bir durum mümkün çünkü söz konusu yepyeni bir dönem, yepyeni başlangıç… Daha öncesinde bilmediğimiz bir dönem. İlk bir sene genellikle çok yoğun geçer ve temposu yüksektir. O yüzden de çiftler birbirinden birazcık ayrı kalmaya başlayabilir. Yani eskisi kadar yakın ve temasta olmayabilirler.


Eşlerden biri çocuk sahibi olmayı daha fazla istiyor biri o kadar fazla istemiyor ya da emin değil olabilir. Böyle durumlarda ne yapmak gerekir?

Bence iyi tahlil etmek lazım. Açık bir dille konuşmak lazım. Biz nasıl çocuk sahibi olmayı istiyor ve bunun için gerekçelerimiz varsa karşı tarafın da mutlaka gerekçeleri olacaktır. Bunu iyi anlamak lazım ama bunu da anlarken anlamak için uygun bir dil ve uygun bir ortamda yapmakta fayda var. Bunu böyle bir kavga arasında konuşmak ya da çok yoğun ve yorgun geçmiş bir günün ardından konuşmak değil de “Ben seninle ciddi bir konu konuşmak istiyorum. Ne zaman vaktin olur?” gibi bir giriş yapıp hem karşı tarafa da konunun bizim için ne kadar değerli olduğunu hatırlatıp böyle bir konuşmaya başlayıp nedenlerini anlamakta fayda var. Çünkü bazen istemeyen taraf şunları düşünebiliyor “Ben genetik olarak sağlıklı olmayan çok dünyaya getirirsem ona nasıl bakarım?” ya da “Maddi olarak bu yükün altından kalkabilir miyim?” ya da kendi yer kardeşiyle sıkıntıları varsa aile bir problemleri varsa ve böyle bir ortamda büyüdüyse “Ona böyle bir ortamdsunar ve onu da mutsuz eder miyim?” gibi kaygılarla bunu istemiyor olabilir. Bunları iyi anlamak ve varsa bu kaygıları konuşup çözümlemekte fayda var. O yüzden de böyle direkt daha savunmacı ve saldırgan bir dildense anlamaya çalışılan bir dili tercih etmek İyi olacaktır.


Çiftler anne baba olmayı hazır olduğunu anlayabilir mi? Bunun ipuçları var mıdır?

Elbette. Bir kere “Ben neden çocuk sahibi olmak istiyorum?” sorusunu cevaplamamız gerekiyor. Bu cevap bizi kesinlikle asıl soruya doğru götürecektir. Bir de ilişkimizde tekrar bir gözden geçirmek lazım. Bir çift olarak belki çok uyumlu ve keyifli bir ilişkimiz olabilir ama oraya üçüncü bir üye katıldığında nasıl olacak? Bir bebekle bu ilişki dinamiklerin nasıl gidecek? Biz sorunlarımızı sağlıklı yollarda çözebiliyor muyuz? O dönem geldiğinde strese yönetebilecek miyiz? gibi ilişkimizi tekrardan bir böyle gözden geçirmek, hazır olup olmadığımızı anlamak da oldukça önemli… Bir de beklentiler noktasında tekrardan bir dönüp kendimize bakmamız lazım .Çünkü bir bebek hayatımıza girdiğinde öncelik o olacak. O yüzden önceliklendirme ve beklentiler konusunu tekrar bir gözden geçirmek lazım. Bence bunlar düşünüldüğündeki çıkacak karar “Anne baba olmayı hazır mıyım?” sorusu için önemli ipuçlarını mutlaka verecektir.


Bazen anne baba olmak eş olmanın önüne geçiyor. Bu dengeyi kurabilmek için bizim önden bilmemiz gerekenler nelerdir?

Bu bir miktar normal, bu olduğunda bence şaşırmamak lazım asıl yanlış olan eski ilişkinin devam etmesini beklemek olur. Bunu beklemeyelim. Seneler içerisinde mutlaka ki aynı tempoyu yakalamak mümkün ama ilk 1-2 sene içerisinde aynı tempoyu yakalamak çok mümkün olmayacak ama bu kendimizi, birlikteliğimizi ihmal etmemiz anlamına gelmez. Çocuğumuz tabii ki önceliğimiz ama ikinci önceliğimiz ev işi olmasın önceliğimiz mesela eşinizle kuracağınız bir diyalog olsun. “Bugün bebeği yatırdıktan sonraki 15 dakikayı gel şöyle biraz seninle sohbet edelim” demek ya da haftada bir şöyle bir çıkıp baş başa bir yürüyüş yapabilmek, çift olmayı hatırlamak için bence çok gerekli. Bir de çiftler şöyle bir şeyin içinde kendini buluyorlar: Asıl konu bebek olduğu için konuşulan konunun ağırlığı hep bebek oluyor. Bir bakmışız çift olarak değil de ebeveyn olarak konuşarak kendimizi buluyoruz. O yüzden de biraz bunu fark ettiğimiz noktada o konuları kenara bırakıp “Hadi gel biraz bugün günün nasıl geçti?”, “Sen neler yaptın?” işte eğer diğer taraf çalışıyorsa onun hikayelerini dinlemek, seyredilen bir program hakkında biraz konuşmak, okunan bir haber hakkında birazcık kafa yormak hem o konudan uzaklaşmayı sağlar hem de çift olmayı tekrardan hatırlatır.


Sizin anne baba olmayı düşünenlere tavsiyeleriniz nelerdir?

Bir kere stresli ama bir o kadar da güzel bir sürece hazırlandığınızı bilin. Her şey beklediğiniz gibi olmayacak ve bu kötü bir şey değil… Bir kere bunu hatırlayalım ve esnek olmaya özen gösterelim yeni durumlarla, anlık durumlarla baş edip onlara uyum sağlayabileceğimiz sağlayabilmeyi kendimizden bekleyelim. Onun sonrasında her şey akışında zaten geliyor. Mutlaka bir destekçi olsun… Bazı idealist anne babalarda “Kendim büyüteceğim, kendim bakacağım” düşüncesini görüyorum. Elbette bu çok kıymetli, bunu yapabiliriz ama üçüncü, dördüncü kişileri de sizinle beraber yeri geldiğinde devreye girip destek olması için orada tutmayı da ihmal etmeyelim.



Hamileliğe hazırlık rehberinin önceki bölümleri:






YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.