Doğuma giderken yanımıza sadece hastane çantasını almayız. Duygularımız, hayallerimiz, beklentilerimiz de bizimle gelir. Bebek için alınması gerekenler, yapılması gerekenler, doğum çantasına konması gerekenler kadar, ebeveynliğe giden yolda yanınızda neleri getireceğinizi biraz düşünmeye ne dersiniz?


Endişelerinizi gözden geçirin

Nasıl bir annelik stili benimsemelisiniz? Anneliğin bir stili var mıdır? Eşiniz babalığı nasıl keşfedecek? Çift olarak hemfikir olduğunuz, birbirinizin haberi olmadan uyum içinde uyguladığınız şeyler neler olacak? Hepsini düşünmek endişe mi veriyor? Veya hiçbirini düşünmediniz ancak nasıl uyuyacağını, nasıl alt değiştireceğinizi bilmemek, doğum izninden sonra işe dönüşte neler yaşayacağınızı düşünmek sizi günlük hayatla ilgili anlık sevinçlerden alıkoyuyor mu?


Şunu bilin ki, bebeğinizi büyütmeniz için ihtiyaç olan içgüdüler sizde zaten var. Belki hazır değildiniz, belki de hazır hissetseniz de hamilelik sürecinde yaşananlar dolayısıyla kafanız karışık. Bebek bakımıyla ilgili görünen birçok detay, aslında temelde bebeğin uykusu, beslenmesi, bakımı, banyosu, sağlığı gibi temel başlıklara aittir ama ortalıkta bahsedilen yüzlerce detay yüzünden bebek bakımı, altından kalkılması güç görünen bir kavram haline gelir. Hâlbuki bebek bakımında hata gibi görünecek birçok şey aslında korkulacak kadar büyük sonuçlara yol açmaz. Doktorlar arasında bile görüş ayrılıklarının olduğu, bilimin her geçen gün yeni sonuçlar duyurduğu günümüzde, anne adaylarının kafasının bu kadar karışması aslında onlara yapılan büyük bir haksızlık gibi görünüyor. Bebek bakımıyla ilgili bazı konularda yaklaşım farkları vardır ancak her anne bebeğiyle birlikte kendi yolunu bulup yaşamaktadır. Bilgiye erişimin oldukça rahat olduğu günümüzde, tüm bilgi kaynaklarının doğruluğu da tartışmalı hale gelmiş durumda. Karşınıza çıkan her bilgi ile farklı yerlere savrulmamaya dikkat edin ve odağınızı kendi gündelik hayatınızda tutmayı gözetin.


Öncelikle kendi psikolojik durumunuzu ele alın ve kendinize rahatlamak, dinlenmek için alan açmanın, doğumdan sonra da bu konuda eşinizden destek istemenin yollarını araştırın. Endişelerinize takılı kalmayın. Onları netleştirin ve çözüm odaklı olun.




İç sesinizi duyun

Aklınız çok karışıksa, en iyi yol öncelikle kendi annelik iç sesinizi dinlemektir. Bu ses, dışarıdan yankılananların etkisiyle duyulmaz halde olabilir. Birbirinden farklı uygulamalar, geleneksel görüşler, aile büyükleri, akrabalar, arkadaşlar ve hatta sosyal medyada hiç tanımadığımız kişilerin farklı fikirleri etrafınızda sürekli olacak, bunu önlemek güç… Tüm sesler arasında kendi iç sesinizi dinlemek mümkün görünmeyebilir. Okunacak birçok ebeveynlik kitabı, takip edilecek güncel bebek bakım yaklaşımları arasında hangisinin en doğrusu olduğunu bulma çabası size kendinizi çaresiz hissettirebilir. Öncelikli olansa, kendi kişisel birikiminiz, tecrübeniz ve eşinizle olan aile sisteminiz içinde bebek bakımını beraberce öğrenecek olduğunuz gerçeğidir. Duyduğunuz tüm farklı bilgilerle o anki iç sesinizi harmanlayın ve kendinizi rahat hissettiğiniz şekilde uygulayın. Bebeğinize iyi gelip gelmediğini gözlemleyin ve bebeğinizi en iyi sizin tanıyacağınızı bilin. Günümüzde en deneyimli doktorlar, annenin gözlemlerine saygı duyan yaklaşımları tercih ediyor. Örneğin, bebeği kundaklamanın artık kullanılmayan geleneksel bir uygulama olduğunu düşünebilirsiniz. Ancak aşırı hareketli bebeğinizi sakinleştirmek ve uykuya geçmesi yönünde yardımcı olmak için güncel bir kundak yaklaşımı uygulamak, güvenle nasıl sarabileceğiniz konusunda doktorunuzdan fikir almak işinize oldukça yarayabilir. Esnek olun. Güveneceğiniz bir çocuk doktorunu doğumdan önce bulun ve onunla iş birliği halinde ilerleyin. Anne olarak kendinize güvenin.


Eşinizle ilişkiniz

Eşinizle ilişkiniz, anne baba olduğunuzda, siz bebeğinizin annesi, eşiniz de bebeğinizin babası olduğunda bırakacağınız bir şey değildir. Bunu unutmayarak anne-babalık yolculuğuna başlamak gerek. Anne-baba olmak çok boyutlu bir şeydir ve bir çocuğun anne babası olma ilişkisi, her koşulda ömür boyu sürecek bir ilişki biçimidir. Bu ilişki biçiminde iletişim ve karşılıklı saygı, çocuğunuza da yansıyacak olan önemli bir temeldir. Anne-baba arasındaki ilişkinin çocuğun “üçüncü ebeveyni” olduğu artık bilinen bir anlayış. İlişkiniz de bebeğiniz kadar ilgiyi ve özeni hak eder. Bebek doğduktan sonra annenin neredeyse tüm zamanını bebeği alırken, babanın duygu dünyası da baba rolünün getirdikleri ile değişime uğrar. Eşler ortak bir amaç için iş birliği duygusu ile birbirlerine destek olduğunda, doğumdan sonraki sürecin keyifle atlatılması mümkün olur. Bunun en basit formülü, iletişim halinde kalmak ve ihtiyaçların, beklentilerin ifade edileceği kısacık da olsa bir ortak zaman bulmaktır. Çekirdek ailenizi yeşertecek olan, tüm yoğunluğa rağmen yaratılacak bir paylaşım zamanında gizlidir.


Yazı: Senem Tahmaz



YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Ben sevgi.24haftalikgebeyim.arıların.oluyor
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.