Geleneksel olarak, yeni bir annenin kendi annesi hem güçlü bir dayanak hem de sığınılacak yumuşak bir yer olur. Ancak yeni veriler, bunun birçok kişi için geçerli olmadığını gösteriyor. ABD'de The Motherless Mothers (TMM) adlı kuruluşun hazırladığı rapora göre, yeni annelerin üçte biri anneleri yanlarında olmadan anneliğe adım atıyor.


Bulgular, ölüm, hastalık veya kopukluk nedeniyle annesiz şekilde ebeveynlik yapan kadınlarda depresyon ve diğer doğum öncesi/sonrası ruh sağlığı sorunlarının daha yüksek oranda görüldüğünü de ortaya koyuyor. Psikiyatrist Dr. Nona Kocher, “Anneler, özellikle her şeyin yeni ve bunaltıcı geldiği dönemlerde, yerinin doldurulması zor bir tür rahatlık sunar, ” diyor ve şöyle devam ediyor:


“Hamilelik ve erken annelik döneminde bu tür bir destek her zamankinden daha önemlidir. Ne yazık ki birçok anne bu süreçte destek görmediğini, özellikle de sağlık kontrolleri sırasında bu durumun fark edilmediğini bildirmiş. Raporda, doğum sonrası iyilik hâlinin sadece şu sorunun rutin olarak sorulmasıyla bile güçlenebileceği belirtiliyor. Uzmanlara göre, yeni annelerin destek bulabilecekleri başka yollar yine de var ve bu sayede doğum sonrası deneyimlerini iyileştirebilirler.


Anne desteği olmadan yeni annelik neden bu kadar zor?

Dünya çapında 2.300’den fazla kişinin katıldığı rapor, anne desteği olmadan annelik yapmanın belirgin etkilerini ortaya koydu:


• Katılımcıların %81’i doğum öncesi veya sonrası bir ruh sağlığı sorunu yaşadığını bildirdi; bu oran, ABD ortalaması olan %20’nin dört katından fazla.


• Özellikle ABD’deki annesiz anneler, Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) tarafından bildirilen %12,5’lik ulusal ortalamaya göre doğum sonrası depresyon yaşama olasılığı açısından 5,4 kat daha yüksek risk altında.


• Katılımcıların %85’i anneliğin kendi yaslarını yeniden açtığını söyledi.


Ruh sağlığı uzmanı, terapist Kiana Shelton, "bu duygular anlaşılabilir, hatta beklenebilir" diyor ve şöyle devam ediyor: "Çünkü anneler, bu geçiş döneminde genellikle kızları için duygusal bir dayanak noktası görevi görürler. Hamilelik ve doğum sonrası dönemde, bir anne her şey belirsiz hissedildiğinde normalleştirici bir etki sağlayabilir,”


Hackensack Meridian Ocean University Medical Center’da psikiyatri bölüm başkanı olan Dr. Catherine M. Cunningham da aynı fikirde: “Anne figürünün yokluğunda yalnızca bir destek eksikliği değil, aynı zamanda bir köklenme kaybı da yaşanır. Bu yokluk, izolasyon, kaygı ve kimlik karmaşası duygularını yoğunlaştırabilir; bunların hepsi de doğum öncesi ya da sonrası depresyon riskini artırabilir.” Ona göre, algılanan kayıp veya sosyal destek eksikliği, doğum sonrası depresyonun en güçlü göstergelerinden biridir. Anneleri olmadan ebeveynlik yapanlar için bu durum büyük bir boşluk yaratır çünkü anneler, doğum sonrası dönemde hem pratik hem de duygusal destek sağlayarak kritik bir rol oynarlar. “Pratik destek, yeni doğan bakımında, yemeklerde ve ev işlerinde yardımcı olmayı kapsar; bu da stresi hafifletir ve uyku yoksunluğunu azaltır,” diye açıklıyor Dr. Cunningham. “Duygusal destek ise güvence vermek, duyguları doğrulamak, annelik rolünü örneklemek ve aidiyet hissi yaratmak gibi unsurları içerir.”


Kayıp her zaman ölüm anlamına gelmez

The Motherless Mothers (TMM), “anne kaybı” kavramını geniş bir çerçevede tanımlıyor: ölüm, hastalık, fiziksel uzaklık ve kopukluk (yabancılaşma). Özellikle yabancılaşma önemli bir konu çünkü araştırmalara göre yetişkinlerin yaklaşık %6’sı anneleriyle ilişkisini koparmış durumda.


Ruh sağlığı danışmanı Geralyn Fortney “Yabancılaşma, ölüm ya da hastalık kaynaklı ayrılıktan farklıdır çünkü burada bir seçim söz konusudur; bu seçim kızdan, anneden ya da her ikisinden de kaynaklanabilir,” diyor.


“Bu durum beraberinde pek çok soruyu getirir ve bazen suçluluk, utanç veya suçlama duygularını da tetikler. Doğumdan sonra bazı kadınlar, yabancılaştıkları anneleriyle yeniden iletişim kurma isteği hissedebilir ki kişi bunun kendi yararına olmadığını bilse bile."


“İnsanlar o bağlantıya özlem duyarlar ve bu his çok yoğun olabilir. Hastalık söz konusu olduğunda ise durum daha karmaşık bir hal alır; özellikle de yeni anne, ebeveyninin bakımına yardımcı oluyorsa. Eğer hastalık ciddi düzeydeyse, beklenen kayıp duygusu da ortaya çıkabilir,”


Elbette ölüm kalıcıdır ve ruh sağlığı uzmanı Fortney, doğum döneminde annelerin yas duygularının yeniden canlanmasına şaşırmadığını söylüyor. “İnsanlar genellikle ‘artık atlattım’ diye düşünür ama çocuklarının doğumu bu duyguları yeniden tetikler,” diyor. “Anneleriyle bu dönüm noktasını paylaşma, onu yanlarında hissetme arzusu çok güçlü olabilir.”


Beklenildiği gibi: Anneler yeterli desteği bulamıyor

Bir anne figürü olmadan annelik yapmak zaten başlı başına zordur. Ancak TMM anketine katılan kadınlar, bakım süreçlerine dahil olan kişilerden de yeterli destek görmediklerini paylaştı. Katılımcıların yaklaşık %74’ü, sağlık hizmeti sağlayıcılarının kendilerine “anne desteğiniz var mı?” diye sormadığını belirtti. Bu soruyu alanların yalnızca yarısı ise gerçekten anlamlı bir yardım gördüklerini söyledi.


Psikolog Dr. Emily Guarnotta,“Annesiz bir şekilde annelik yapmanın getirdiği yas duygusu kültürümüzde nadiren kabul görüyor,” diyor. “Yeni bir bebek dünyaya geldiğinde, toplumun dikkati genellikle bebeğe yöneliyor, anneye değil. Ayrıca kültürümüz, yas ve aile meseleleri söz konusu olduğunda büyük bir rahatsızlık hissediyor.”


Ancak Dr. Guarnotta’ya göre, bir annenin ihtiyaçlarını sormamak ya da her şey yolundaymış gibi davranmak yalnızlık ve izolasyon hissini besliyor. O ve diğer uzmanlar, bu dönemde “yas farkındalığına sahip bakımın” gerekli olduğuna inanıyor. Dr. Kocher “Yas farkındalığına sahip bakım, yasın önemsiz bir yan mesele olmadığını kabul etmek anlamına gelir,” diyor. “Bu, özellikle doğum veya kayıp gibi büyük yaşam geçişlerinde, tablonun ayrılmaz bir parçasıdır. Bu tür bir bakım yaklaşımı; yargılamadan dinlemeyi, karmaşık duyguları doğrulamayı ve kişilerin duygusal olarak bulundukları noktaya uygun şekilde bakımı uyarlamayı içerir."


Dr. Kocher şöyle devam ediyor: “Bu yaklaşım, kişilerin görmezden gelinmek yerine desteklenmiş hissetmelerine yardımcı olur; bu da hem zihinsel hem de fiziksel iyileşmede gerçek bir fark yaratabilir."


Erken ve sık yardım isteyin

Dr. Cunningham, annelere üzüntü, suçluluk veya kaygı duyguları neşenin önüne geçmeye başladığında bunu hemen sağlık uzmanlarına bildirmelerini öneriyor ve “Doğum öncesi ve sonrası depresyon için tarama ve tedavi hem güvenli hem de etkilidir; yardım istemek bir zayıflık değildir,” diye vurguluyor. “Annesini kaybetmiş kişiler, doğum sonrası depresyon için daha yüksek bir temel risk taşır ve erken müdahale, daha uzun veya daha şiddetli dönemlerin yaşanma olasılığını azaltır.”


Bir topluluk bulun

Shelton, her birey için farklı görünecek, hatta sanal destek içerebilecek bir “annelik köyü” kurmayı öneriyor ve “Toplulukla kurulan bağ, gizli risklerin erken fark edilmesine ve annelerin uygun yas/destek kaynaklarına yönlendirilmesine yardımcı olabilir,” diyor. “Bu, birilerinin annenizin yerini alması için deli değil; ihtiyaçlarınızı karşılayacak yollar bulmak içindir. Anne figürü olan arkadaşlar, ebeler, yaşlılar veya annesiz annelerin çevrimiçi destek grupları şeklinde olabilir."


Dr. Cunningham da şunu ekliyor: “Sadece birkaç terapi seansı ya da bir destek grubuna katılmak bile kendinizi daha az yalnız ve yeni rolünüzde daha güvenli hissetmenize yardımcı olabilir.”


Kendinize annelik yapın

Dr. Guarnotta şöyle diyor: “Kendinize ebeveynlik yapmak garip gelebilir ama oldukça yardımcı olabilir." ve şöyle ekliyor: “Özlem duyduğunuz şefkati, sevgiyi ve onayı kendinize vermek çok güçlü bir şey olabilir. Kendinize nazik davranın, ihtiyaçlarınızı kabul edin ve dinlenmeye, yardım almaya izin verin.”



Referanslar: Beth Ann Mayer, “1 in 3 New Moms Don’t Have Their Mothers by Their Side—And It’s Taking a Toll”, Şuradan alındı: https://www.parents.com/mothering-without-your-mom-11835518


YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.