Kızınız bir erkek gibi, oğlunuz ise bir kız çocuğu gibi mi davranıyor? Kimi ebeveynler cinsel kimlik bozukluğu yaşayan çocuğunu içinden geldiği gibi hareket edebilmesi için özgür bırakırken, kimi de dizginleri ele geçirip onu kısıtlamayı tercih ediyor. Bazıları ise çocuğunu cinsiyet ayrımı gözetmeden büyütmeye çalışıyor. Peki, hangisi daha sağlıklı?
Müjde! Bir bebeğiniz olacak. Sürpriz olmasını istediniz ve cinsiyetini doğuma kadar öğrenmeme kararı aldınız. Muhtemelen de bebek odasını sarı ya da yeşil tonlarında hem kız hem de erkek çocuğuna uygun olacak şekilde boyattınız. Yoksa heyecanınıza yenilip bebeğinizin cinsiyetinin ne olduğunu hamilelik sürecindeyken, öğrendiniz mi? O zaman büyük bir olasılıkla bebek odası başta olmak üzere karyola ve dönence gibi eşya, aksesuar, giysi ve oyuncakları çoktan pembe ya da mavi renklerde seçtiniz.
Kızınız olduysa, ona minicik ve birbirinden şirin elbiseler giydirmeye başladınız. Biraz büyüdü ve sizi rol modeli olarak almaya başladı. Öyle ki ojelerinizi kıskanmaya ve sizin gibi makyaj yapmaya heveslenir oldu. Bebekleriyle oynuyor, evcilik oynarken de anne rolüne bürünüyor. Peki, bunların tam tersinin olduğunu görseydiniz, ne yapardınız? Kızınız büyüdükçe bir erkek çocuğu gibi davranmaya başlasa; uzun saçlarından nefret edip kısacık kesilmesini istese ve elbiseler yerine erkek kıyafetleri giymek için tuttursa… “Bu hiç normal değil” deyip hemen panik olmayın.
Toplumsal kurallardan dolayı doğru olanın ne olduğunu bildiğiniz ve bildiğiniz doğrunun tam tersini yaşadığınız zaman ebeveyn olarak endişe duymanız normal. Kız çocuğunuz erkek ya da erkek çocuğunuz bir kız gibi davranıyorsa, bu durum genel olarak cinsel kimlik bozukluğu olarak adlandırılıyor.
Rol modelin önemi
Cinsel kimlik bozukluğu yaşayan çocukları çok fazla sıkmadan doğru davranış biçimlerine yöneltmek gerekiyor. Bu yüzden rol modelin önemi çok büyük.
Ne kadar eğitimli ve modern görüşlü bir ebeveyn olursanız olun, kız çocuklarının bebeklere, erkek çocuklarının da arabalara ilgi duyacağı görüşüne içten içe katılıyorsunuzdur. Cinsel kimlik bozukluğu yaşayan çocukların davranışları; sevdikleri ve sevmedikleri şeyler kültürümüzde her iki cinsiyet için de uygun görülenlere göre farklılık gösterir.
Uzmanlara göre erkek çocuklarının kız gibi giyinmek istemeleri ya da kız çocuklarının erkek giysilerine ve oyuncaklarına özenmeleri dört ile altı yaş arasında daha sık görülen bir durum. Önemli olan böyle bir durumla karşılaştığınız zaman çocuğunuza karşı nasıl davranacağınız. Çocuklar bu yaş aralığında cinsiyete bağlı rollerin içeriklerini merak etmeye başlarlar. Anne ve babasının ne yaptığına odaklanmaya başlayan çocuk dolayısıyla ebeveynlerinden yola çıkarak erkek ve kadının toplum içerisinde neler yaptığını ve nasıl davrandığını anlamlandırmaya başlar. Bu durum kişiliğin gelişimi ile birlikte kişisel tercihlerde de önemli bir rol oynar. Çocuklar bu dönemde model aldıkları ebeveynleri gibi davranmaya çalıştıkları için bir erkeği mi yoksa bir kadını mı model olarak aldıkları oldukça önem taşıyor.
Kontrollü özgürlük
Mavi Pedagojik ve Psikolojik Danışmanlık Merkezi’nde görevli Pedagog Emre Altınel, cinsel kimlik bozukluğu yaşayan çocuklara karşı ebeveynlerin nasıl davranması gerektiğini anlatıyor. “Ebeveynler çocuklarında beklenmedik davranışlar gördükleri zaman doğal olarak endişelenirler. Fakat unutulmamalıdır ki bu tür davranışlardan sadece birkaçını gösteren her çocuk, cinsel kimlik bozukluğu yaşıyor anlamına gelmez.
Ancak anne ve baba bu tür davranışlara dair birkaç taneden daha çok örnek bulabiliyorlarsa, istenmeyen davranışları eleştirerek, kızarak ve çocuklarının gururunu incitici sözler söyleyerek yaklaşmamalıdırlar” diyor Altınel. Çocuğu cezalandırmak yerine ona kendi cinsiyetine uygun olan materyalleri ve davranış örneklerini sunarak bu durumun üstesinden gelmeye çalışmak daha sağlıklı. Pedagog Altınel’e göre ebeveynin gösterdiği davranışlar, olumlu sonuçlanmaya başladığında, çocuğu ödüllendirme de önemli.
Cinsel kimlik bozukluğundan kaynaklı istenmeyen davranışları görmezden gelmek ise sık kullanılmaması gereken bir yöntem olsa da bazen işe yarayan bir yol olabiliyor.
Kız çocuğunun annesiyle, erkek çocuğunun ise babasıyla kendi cinsiyetine özgü ritüelleri birlikte deneyimlemesi de olumlu bir pekiştirici. Çocukların kendi cinsiyetine uygun olmayan davranışlarından vazgeçmesi için aynı cinsiyetten yetişkinler ya da akranlarıyla sürekli vakit geçirmesi için ortam yaratmak ise düşünülenin aksine yararlı olmuyor. Bu durum karşıt tepkiler gelişmesine ve ebeveyn - çocuk ilişkisinin bozulmasına yol açabiliyor. Çocuğunuz karşı cinsin kıyafetlerini giymek için inat ediyorsa, uygun giyinme ve davranış yollarını ona olumlu bir dille sunmanız ve onu teşvik etmeniz öneriliyor. En önemli nokta ise gururunu incitmemeye özen göstermek. Özellikle çocuğuyla aynı cinsiyetten olan ebeveyn bu duruma daha hassas yaklaşmalı. Çocuğun ebeveyninden alacağı olumsuz yargı kendi cinsiyetine dair olumlu benlik algısını oluşturmasını zorlaştırır. Çünkü çocuklar, ebeveynlerinin ona yaptığı yorumlar ve ifadeler ile beslenir. Kişilik özellikleri de böyle pekişir. Altınel’e göre ona uygun olan kıyafetleri birlikte seçmek ve giydiğinde övmek gerekiyor. İstenmeyen kıyafetleri ortadan kaldırmaksa bu süreçte iyi bir yol.
Shiloh, John olmak isterse
Örneğin bütün dünyanın gözünün üstünde olduğu ünlü çift Angeline Jolie ve Brad Pitt’in kızı Shiloh. Shiloh’un upuzun saçları yerine artık erkek çocuğu gibi kısacık kesilmiş sarı saçları ve üzerinde sevimli elbiseler yerine erkek giysileri var. Hatta kısa bir süre önce başında fötr şapkası ve boynunda kravatıyla görüntülenen Shiloh’nun annesi ve babası bu durum karşısında panik olmak yerine küçük kızları ne istiyorsa, onu yapmayı tercih ediyorlar. Öyle ki kısa bir süre önce Angelina Jolie bir mağazanın erkek çocuk bölümünden kızına giysi seçerken görüntülendi. Shiloh’nun bu hali, tavırları ve giyimi dışında ismi üzerinde de etkili oldu. Son zamanlarda Shiloh ismi yerine kendisinin John olarak çağrılmasını istiyor.
Shiloh, annesi Angelina Jolie'nin küçüklüğüne benzemesiyle de dikkat çekiyor
Hatta Shiloh diye seslenildiği zaman üstüne alınmıyor. Pitt’e göre küçük kızlarının isminin John olmasını istemesinin nedeni ise Peter Pan’deki en sevdiği John karakterinden kaynaklanıyor. Ancak Pedagog Emre Altınel’e göre ebeveynlerin bu tür davranışları çocuğun kendi cinsiyetine ve ona özgü durumlara gereksiz yere yabancılaşmasına neden olacağından dolayı çocuk için pek yararlı değil. Cinsel kimlik bozukluğu yaşayan çocukların birçoğunun büyüdükleri zaman cinsel organlarının karşı cinse ait cinsel organa dönüşeceğine inanıyor olmaları durumun ciddiyetini gözler önüne seriyor. Bu yüzden çocuk kendi cinsiyetine uygun şekilde yönlendirilmeli ve ünlü çiftin yaptığı gibi direkt etki ile normalin dışına itilmemeli.
Kırılan değer yargıları
Günümüzde sahip olduğumuz birçok değer yargısı kırılmaya başladı. Çocuklarda görülen cinsel kimlik bozukluğuna karşı ebeveynler tarafından verilen tepkiler de tıpkı Jolie ve Pitt çiftinin yaptığı gibi değişime uğruyor. Çocuklarda gördüğünüz bu tür değişimler karşısında çoğu aile pedagoglardan aldığı destekle çocuklarını çok da sıkmadan büyütmeye ve bu sorunun üstesinden gelmeye çalışıyorlar. Ancak bu konuya dâhil edilebilecek uç örnekler de var. 31 yaşındaki Malin Björn, çocuğunu cinsiyet ayrımı gözetmeden büyütmeye yemin etmiş bir anne. Tuhaf denilebilecek bu sosyal deneyimi uygularken, hiç kimsenin çocuğunun cinsiyetini bilmesini istemiyor. Bu yüzden de bebeğini hem erkek hem de kız gibi giydiriyor, hem bebeklerle hem de oyuncak arabalarla oynatıyor ve en önemlisi çocuğunun kız ya da erkek olduğunu belli edecek hiçbir kelimeyi ne ona karşı ne de çevresinde kullanmıyor. Hatta doldurduğu bazı formlarda çocuğunun cinsiyeti için ayrı bir kutu açıp, ‘Diğer’ yazıyor. Uzmanlara göre bu çocuğun kafasının karışmasına ve kimlikten yoksun büyümesine neden olabilecek bir durum. Diğer taraftansa, bazıları bunun bireyi özgürlüğe kavuşturan bir davranış olduğunu savunuyor.
Tarafsız cinsiyet olur mu?
Tartışmaya açık bir konu olmasına karşın Psikolog Cordelia Fine, geçen ay piyasaya çıkan ve tartışmalara neden olan kitabı Delusions of Gender’da cinsiyet ayrımının tamamen bir kurmacadan ibaret olduğunu, erkekle kadının arasındaki farkları sadece toplum yapısının belirlediğini savunuyor. Annenin mutfakta, babanın ise daha mesafeli ve evin reisi olduğu bir ailede büyüyen Björn’ün çocuğunu hiçbir cinsiyet ayrımı gözetmeden büyütmeye çalışıyor olmasının nedeni de buna dayanıyor. Uzmanlara göre bebek daha küçük olduğu için bu durumu fark etmiyor olsa da büyüyüp sosyal hayata dâhil olmaya başladıktan sonra cinsiyetini fark edecek.
Başka bir deyişle çocuğun kendi cinsiyetini seçiyor olması Pedagog Altınel’e göre çocuk için çok zor bir durum oluşturmuyor. Çünkü çocuklar eğer ciddi bir anne-baba baskısı söz konusu değilse, kendi cinsel kimliğini seçme konusunda özgürler. “Björn çocuğunun cinsiyetini saklamakla çocuğun cinsel kimliğinin oluşmasına tamamıyla engel olamaz. Özellikle ergenlik çağında artış gösteren kimlik karmaşasının en mühim bölümlerinden biri olan cinsel kimlik belirleme ergenlikte kafa karıştırıcı olabilir. Dolayısıyla bu annenin kendi sıkıntılarını çocuğuna yansıttığını ve ona böyle bir serbestlik yaşatmaya çalıştığı düşünülebilir. Çocukların tabii ki bu aşamada iyi bir modele ihtiyaçları vardır. Bunun bir avantaj olması mümkün değil ancak dezavantaj olan kısmı annenin bu konudaki gizli yönlendirmesidir” diyor Altınel ve “Björn’ün çocuğuna bir yön vermeye çalışırken, aslında ona seçimsizliği sunuyor. Çocuğunun haksız yere cinsiyetini belirsiz gibi gösteriyor olması ise onun ileride özgüven ve sosyalleşme gibi konularda sıkıntı yaşamasına neden olabilir” diye de ekliyor.
Shiloh’nun maskülen tarzı
Angelina Jolie, kısa bir süre önce verdiği bir röportajda, dört yaşındaki kızı Shiloh’nun erkek olmak istediğini söyledi. Çocuklarına zorla bir şey yaptıramayacaklarına inanan ünlü çift küçük kızlarının bütün isteklerini yerine getiriyor. Giyim tarzı ve davranışlarıyla erkek çocuğunu andıran Shiloh, ismini bile değiştirmek istiyor. Bu durumun çocuklarının kendisini ifade etme yolu olduğuna inanan Angelina Jolie ve Brad Pitt çifti, sırf toplum baskısı yüzünden kızlarının tipik bir kız çocuğu gibi giydirmeyi reddediyor. Kız kıyafetlerinden ve uzun sarı saçlarından kurtulan Shiloh, bebeklerle oynamak yerine elinde tahta kılıcıyla gezmeyi tercih ediyor. Jolie kızı Shiloh’u erkek gibi giydirirken, küçük bir stil ikonu olmasını da ihmal etmiyor. Tom Cruise ve Katie Holmes çiftinin kızları Suri nasıl küçük bir kadın misali topuklu ayakkabıları ve çantalarıyla stil ikonuna dönüştüyse, Shiloh da fötr şapkaları, blazer ceketleri ve kravatları ile tamamladığı giyim tarzı ile bir o kadar ilgi görüyor. Shiloh’un erkek gibi giyiniyor ve davranıyor olması basının ilgisini çekip çok fazla eleştirilse de Suri’nin de diğer bir uç noktada olduğunu göz ardı etmemek gerek. Shiloh’un ileride nasıl bir yöne kayacağını şu an kestirmek zor. Çünkü cinsel kimliliğinin yeni farkına varıyor. Uzmanların belirttiği gibi sıklıkla dört ila altı yaş arasında çocuklarda cinsel kimlik bozukluğuna rastlanıyor. Shiloh, ailesinin yönlendirmesiyle birlikte ileride erkek olma sevdasından vazgeçebilir. Suri’nin yürümeyi henüz öğrenmişken, annesi tarafından topuklu ayakkabılar giydirilip küçük bir kadın gibi dolaşması ise tartışılacak bir başka konu.
Zeynep Sipahi
YORUMLAR