Geçen gün parktayız. Uzay’ın yanındaki salıncakta mini mini bir çocuk. Herhalde 1 yaş civarında; sallanıyor, elinde de babasının telefonu, video izliyor. Dayanamadım sordum; “Salıncakta telefona ne gerek var?” Adam ıkına sıkına cevap verdi: “Fena alıştı, elinden aldığımızda ağlıyor ve susmuyor.” Konuşmayı sürdürmedim; aslında söyleyecek çok şeyim vardı. Yazayım dedim. Alışan kim? Çocuklar mı? Çocuklar büyüklerinden ne görürlerse onu yapıyorlar. Büyükler ne yapıyor? Sabah uyandıktan gece yatana kadar ellerinde telefon ya da tablet; ya e-mail kontol ediyorlar ya bitmeyen Whatsapp sohbetlerindeler;öyle değil miyiz? Pavlov’un köpeklerine benzetti bizi bu elektronik aletler.
1 yaşındaki çocuğa salıncakta video izlettiren; Esra Sert’in kızına rüyasındaki Sindirella’nın düğününde annesini elinde telefonla gösteren (bkz: hthayat.com Esra Sert yazıları), benzer bir şekilde Uzay’ın rüyasında benim çölde elimdeki telefona bakıyor görmesi aynı şey…
Kendilerini önemsiz hissediyorlar
Telefonumuz ve sanal sohbetlerimiz hayatlarımızı işgal etti. Tamam da çocuklar bundan ne anlıyor? Telefonun çok önemli olduğunu! Her bip sesiyle oyunun, her kling kling sesiyle yemeğin yarıda kesilebileceğini. “Anne bak sana bir şey göstericem”, “Bi dakika oğlum, şunu bi yazayım”
Dünya çapında yapılan bir ankette ebeveynleri cep telefonuyla iletişimi sınırlamayan çocukların kendilerini önemsiz hissettikleri ortaya konuldu. Anket, AVG Teknoloji tarafından yapıldı ve Brezilya, Avustralya, Kanada, Fransa, İngiltere, Almanya, Çek Cumhuriyeti ve ABD’den 8-13 yaş arası 6.000 çocuk tarafından yanıtlandı.
Çocukların %52’si, ebeveynlerinin telefonlarıyla çok vakit geçirdiklerini düşünüyor. Ebeveynlerin yaklaşık %54’ü de çocukları ile aynı fikirde ve onlara kötü örnek olduklarını düşünüp endişeleniyorlar. Çocukların %32’si, ebeveynleri yemeklerde, sohbet ederken, televizyon izlerken ya da dışarıda oyun oynarken cep telefonları ile ilgilendiğinde kendilerini önemsiz hissediyor.
Aptal telefon
Evet çok faydalı, evet dünya çok hızlı, evet herkes her an diğerine ulaşmak istiyor. Ama çocuklarımızdan değerli mi?
“The Big Disconnect: Protecting Childhood and Family Relationships in the Digital Age,” (Büyük Kopuş: Dijital Çağda Çocukluk ve Aile İlişkileri) kitabının yazarı Dr. Steiner-Adair kitabın hazırlıkları sırasında 1000 çocukla görüşmüş. Bu görüşmelerden birinde 5 yaşındaki kız çocuğu şöyle diyor: “ Babamın benden sıkıldığını hissediyorum. Ne zaman beraber olsak telefon her çaldığında beni bırakıp onu alıyor.” 4 yaşında bir çocuk da babasının akıllı telefonuna “aptal-telefon” ismini takmış.
Akıllı telefon kullanımının çocukların başına gelen kazaların artışından da sorumlu olduğunu ifade eden Dr. Steiner- Adair telefonla konuşurken ya da mesaj yazarken çevreye reaksiyon verme süresinin normale göre çok daha azaldığının altını çiziyor.
Ne yapmalı?
Dr. Steiner-Adair ebeveynlere çocuklarıylayken telefonlarıyla ilgilenmek konusunda iki kere düşünmelerini öneriyor. Çocuklar uyanmadan önce, okula gittiklerinde ve yattıktan sonra e-mail kontrolü yapın ya da mesajlaşın diyor. Uzmanların genel önerileri ise okuldan eve, işten eve gelme gibi geçiş zamanlarının çocuklar için çok önemli olduğu, bu anlarda dikkatin telefon ya da başka bir aygıta yönelmemesi; aynı zamanda yemek masasında sohbet dışındaki bir şeye ilgi gösterilmemesi yönünde.
YORUMLAR