HTHAYAT
BİRKAÇ KELİME YAZARAK SİZE YARDIMCI OLABİLİRİZ

Yeşim Hanım merhaba, sizi uzun zamandır takip ediyorum, yazılarınız insana hem güç hem de farkındalık veriyor. Bugün size iş yerinde yaşadığım ve içimi çok yakan bir durumu anlatmak istiyorum. Aynı şirkette 2 yıldır çalışıyorum. Bu süre içinde en çok yakınlaştığım kişi, yan masamda oturan çalışma arkadaşımdı. Ne derdim varsa ona anlatırdım, o da bana… Birlikte yemek yer, kahve içer, her şeyimizi paylaşırdık. “Bu hayatta iş yerinde kime güvenilir?” derseniz, tek onun adıydı bende. Ama son üç haftadır şirkette bir tuhaflık var. Müdürüm bana, özel hayatımla ilgili ima dolu cümleler kurmaya başladı. “Son zamanlarda kafan karışıkmış, umarım işe yansımaz” gibi sözleri oldu… Donup kaldım çünkü bunları sadece o arkadaşım biliyordu. İlk başta “Belki yanlış duydum” dedim. Ama diğer gün başka bir iş arkadaşım beni kenara çekip “iyi misin? Her şey yolunda mı?” deyince anladım ki, biri özelimi anlatmış. Kimse açık açık söylemiyor ama kullanılan kelimeler, konuşulan konular… Hepsi birebir en yakın arkadaşımın bildiği şeyler. Onun yanına gidip konuşmak istedim ama yüzüne baktığım an yüreğime bir sıkıntı duydum. “Acaba başka neleri anlattı?”, “Daha kimlerle konuştu?” diye düşündüm. Şimdi iş yerinde hem hakkımda konuşulduğunu biliyorum hem de en güvendiğim kişinin beni sırtımdan bıçakladığı hissi var içimde. Bir yandan gidip yüzleşmek istiyorum, “Neden yaptın?” diye sormak istiyorum. Diğer yanda iş yerinde kavga gürültü olsun istemiyorum. Sessiz kalmak içimi yiyor, olay çıkarmak düşüncesi beni geriyor. Bir noktada kendimi aptal gibi hissetmeye başladım; güvendiğim insan meğer bana değil başkalarına sadıkmış gibi. Yeşim Hanım siz olsanız ne yapardınız? Böyle bir durumda hem işimi hem de huzurumu nasıl koruyabilirim?

Yeşim Tijen’in cevabı:

Merhaba sevgili okurlar, size de merhaba sevgili kızım; Genç nesil olarak gerçekten çok sahtekar bir çağa denk geldiniz. Bir çağın her şeyimi sahte olur? Buna insanlar, yiyecekler, hava, su, her şey dahil. İnsanın bazen gördükleri, duydukları, öğrendikleri, hissettikleriyle inzivaya çekilesi geliyor. Ne kadar az insan o kadar huzurlu hayat demek olsa da çalışan insanların böyle bir lüksü yok maalesef. Millet olarak çok kirli bir zamanı “her şey bir gün yeniden güzelleşecek, temizlenecek” umuduyla geçiyoruz ama bu o kadar imkansız ki… Kirlilik bir kere bünyeyi ele geçirmiş, kanına işlemiş. Nasıl temizlenecek? İmkansız gibi görünüyor. O yüzden böylesi kirli bir çağda temkinli olmak gerekiyor. Öyle herkese her şeyinizi anlatmayacaksınız. Kıskançlık, fesatlık, çekememezlik, hırs tıpkı soğuğun ağaçlara vurması gibi dostlukları da vurdu. O güzel arkadaşlıklar eskide kaldı şimdilerde arkadaşlık arkanı dönene kadar diyeceğim. Bunlar kulağa hoş gelmese de acı gerçeklerimiz… İstisnalar yok mu? Olmaz mı? O istisnalar hayatı yaşanır kılıyor. İş yerinizdeki arkadaşınızın yaptığına gelirsem… Hele iş yerinde zaten bir rekabet ortamındasınız orda dost bulmak çölde su bulmak gibi mucizedir ama “-mış gibi” yapanlar hep olacaktır. Siz de “-mış gibi” değil ama mesafeli davranmayı öğrenmelisiniz. Hayatta bazen tecrübe ederek doğru adımlar atarsınız. Bazen şans eseri hep iyilerle karşılaşırsınız, bazen iyi gözlemci, akıllısınızdır yaş tahtaya basmazsınız. Siz ise bir tecrübeyle iş yerinde yaşanan arkadaşlıkların dostluk olmadığını öğrendiniz, iş yeri arkadaşlığı zaruretten doğan bir arkadaşlık yavrum çok özelinizi paylaşmayacaksınız. Bu arkadaşınız anlattıklarınıza göre birçok kimseye sizin özelinizi paylaşmış. Başkalarıyla ilgili de muhakkak size konuşmuştur. İnsanın yanılgısı orda başlıyor; benimle ilgili konuşmaz zannedebiliyor ama başkası için konuşan sizin için de konuşur bu aklınızda olsun. İki seçeneğiniz var ya susup geri çekileceksiniz, mesafe koyacaksınız ya da açık açık konuşacaksınız yine mesafe koyacaksınız. Açık konuşmak susmaktan daha iyi gelecektir. Kendisiyle bu durumu konuştuğunuzda; müdürünüzün imasını, bir diğer iş arkadaşınızın sizin özelinizle ilgili laf çarpmasını vs. bunları sadece kendisine söylediğinizi, bu durumun sizi üzdüğünü güveninizin kırıldığını söyleyin. Kavga etmeden sadece kırgınlığınızı belirtin. Sonrası mesafe koymak olmalı. Bu kişi bir müddet sonra mesafenizi kabullenecektir ama kuyunuzu kazmak için de fırsat kollayacaktır. İş yerlerinde olur böyle şeyler ama kötülük yapan kötülüğüyle eninde sonunda kendini değersizleştirerek yok eder. Her yapılan kötülük bir şekilde kişiye döner. Üzmeyin kendinizi… Güzel dostluklar yaşayacağınız huzurlu günler diliyorum.

Sevgiler sevgili okurlarıma…

Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.

İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres:yesimilehayatbilgisi@gmail.com

Paylaş:
brush-black

Yorumlar